CEVAP Davalı banka vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının ipoteği sonradan öğrendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, taşınmaza banka lehine ipotek tesis edilmesine davacının muvafakat ettiğini, ipotek tesisinin üzerinden üç yılı aşan bir süre geçmesine rağmen ipoteğin kaldırılması ile ilgili hiçbir talep ve itirazda bulunmadığını, tamamen kötü niyetli ve dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. III....
İcra müdürlüğünün 2019/7969 esas sayılı dosyası ile talepte bulundukları, kendilerine ait taşınmaz üzerindeki taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin müvekkilleri zor durumda bıraktığını, taşınmazı satamadıklarını beyan ederek faizsiz ipotek şerhinin bedelsiz olarak, bedelsiz terkin talebi kabul edilmemesi halinde ise ipotek bedelinin depo edilerek ipotek şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, husumetten reddini zira lehine ipotek bedeli tesis edilen Isparta Zade isim şahıs hakkında mirasçılık belgesi alınması kayyım tayin edilmesi ve husumetin kayyıma yönetilmesi gerektiğini beyan edere davanın reddini talep etmiştir. Bakırköy 5....
Davaya konu olayda, davacı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali için haciz şerhine konu alacakların borçlusu Eminönü Belediyesi aleyhine tapu iptali ve tescil davası açmış ve mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı taşınmazın tapu kaydına 08/01/1999 tarihinde 93 yevmiye numarası ile işlenmiştir. Böylece davacı yargılama sonuna kadar dava konusu taşınmaz üzerindeki haklarını tedbir kararı ile geçici koruma altına almıştır. Sonuç olarak, ihtiyati tedbir şerhinin tapu kaydına işlenmesinden sonra haciz konulduğundan davacı TMK'nun 1020 maddesinin koruması altında olup davalı karine olarak kötüniyetli kabul edilir ve bunun aksini ancak davalı alacaklı Vergi Dairesinin kanıtlaması gerekir. Bu yönde herhangi bir ispat olmadığından İDM'ce davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olup İDM kararının kaldırılması gerekmiştir....
Davacı vekili tarafından, dava dilekçesini tekrarlar beyanda bulunarak müteahhit şerhinin tedbiren kaldırılmasını şartlarının oluştuğunu, bakiye ihtiyati tedbir taleplerinin olmamasına rağmen ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu hususla ilgili gerekçeli karar yazılmadığını, talep olmaksızın tedbire hükmedildiğini, müteahhit şerhinin arsa sahibini cezalandırma niteliğinde olduğunu ileri sürerek mahkemenin müteahhit şerhinin kaldırılması talebinin reddine, bakiye ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair kararın kaldırılması istemiştir. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi davasıdır....
Davacının süresinde yapılmayan temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı Hazine vekilinin temyizine gelince; davacıya ait 5604 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 13.06.1997 tarihli, 122.100.000 TL. bedelli faizsiz kanuni ipotek şerhi mevcuttur. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Ancak taraflar arasında Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/127 esas sayılı dosyasında ipotek bedelinin artırılması davası derdest olup ipotek bedeli bu Mahkemece belirleneceğinden, bu davanın neticesi beklenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir....
A.Ş. yararına maliki oldukları 4268 parsel sayılı taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipotekle temin edilen borcun ödendiğini, ipoteğin kaldırılması gerektiği halde kaldırılmadığını, bu sırada davalılar ... ve ... Finansal Kiralama A.O. tarafından ... A.Ş. aleyhine yapılan icra takipleri sonucu ipotek alacağına haciz konulduğunu, ipotek borcunun ödendiğini ileri sürerek, ipoteğin ve ipotek üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir. Davalı ..., ipoteğe haciz konulduğu sırada ipotek borcunun devam ettiğini, taraflar arasındaki ilişkiyi bilmediğinden iyiniyetli olduğunu, davacıların dava öncesi kendilerine başvurusu bulunmadığını ileri sürerek, davayı kabul etmiş; davalı ...O. ise, ipoteği kaldırmaya yetkili bulunmadığından tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmaza haciz konulması isteminin ilgili tapu sicil müdürlüğünün hatalı yorumu ile ipotek alacağına haciz konulduğunu, kusurlu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Davacı .. vekili, müvekkiline ait iki adet taşınmaz üzerinde, davalı ile dava dışı önceki arsa sahibi... arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, davalı lehine ipotek tesis edildiğini, taşınmazlar imar planında ekolojik tarım faaliyeti için ayrılan yer olarak gösterildiğinden, sözleşmenin ifa olanağının kalmadığını ve sözleşmenin önceki arsa sahibi tarafından feshedildiğini ileri sürerek, taşınmazlar üzerindeki davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla, dava açarken tapu kaydındaki kısıtlamayı sehven ipotek olarak yorumladıklarını beyan ederek, bu kez, taşınmazların tapu kayıtlarında bulunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir. Yargılama esnasıda, davacı, taşınmazları tapuda.....'ye devrettiğinden, HMK'nın 125/2. maddesi uyarınca, anılan şirket davacı yerine geçerek davaya devam edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tapu kaydındaki ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
150/c şerhinin kaldırılması talebinin gönderildiğini, ilgili yazıya rağmen tapu üzerindeki şerhin 150/e'ye çevrildiğini, borçlu tarafından bu şerhin kaldırılması istenildiğinde yüksek bedelli harç talep edildiğini, 150/c şerhli taşınmazın haricen tahsilinde harcın zorunlu olduğu ancak 150/e şerhine dönüşen taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istenildiğinde harç istenmemesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinde belirtilen hususun tapu kaydına şerh verileceğine dair bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi şerh verilmemesinin de davalının belirli koşullara bağlı mirasçılığını ortadan kaldırmadığı, ilk derece mahkemesince şerhin kaldırılmasına dair karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1- b/1 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....