WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararlaştırılan kira bedeline rüsum’un dahil edilmesi, Katma Değer Vergisinden kiracının sorumlu olduğu anlamını taşımaz. Katma Değer Vergisinden kiracının sorumlu olacağına dair sözleşmede açık hüküm bulunmaması, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre mahkemenin kira bedeline Katma Değer Vergisinin dahil olduğu şeklindeki tesbiti doğru olup, bozma ilamının bir nolu bendinde açıklanan bu konudaki sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum. (Muhalif) MUHALEF ŞERHİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık katma değer vergisinin yıllık kira bedeli içinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 3065 sayılı katma değer vergisi kanununun 8.maddesi hükmüne göre katma değer vergisinin mükellefi kira geliri elde eden kiralayandır. Kira akdinin tarafları sözleşmede bu durumun aksini kararlaştırmadıkça katma değer vergisinden kiracı sorumlu değildir....

    Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “açık” olması gerekir ....

    Mahkemece, kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 280 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin 27.10.1977 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “... Paşa Vakfı” şerhinin 03.02.2006 tarihinde 280 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 3168 parsel sayılı taşınmaz kaydına yazıldığı anlaşılmaktadır. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden burada 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolayısı ile 02.04.2004 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının uygulanma olanağı yoktur....

      Mahkemece, kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 318 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin 01.03.1974 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “Sultan ... Vakfı” şerhinin 03.02.2006 tarihinde bu parselin kaydına yazıldığı anlaşılmaktadır. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden burada 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolayısı ile 02.04.2004 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının uygulanma olanağı yoktur. Az önce sözü edilen ve 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 Sayılı ......

        Mahkemece, kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 1585 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin 30.01.1962 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “Sultan ... Vakfı” şerhinin 03.02.2006 tarihinde 1585 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 4599 parsel sayılı taşınmaz kaydına yazıldığı anlaşılmaktadır. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden burada 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolayısı ile 02.04.2004 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının uygulanma olanağı yoktur....

          Mahkemece, kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 58 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin 23.01.1959 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “Sultan ... Vakfı” şerhinin 03.02.2006 tarihinde 58 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 2432 parsel sayılı taşınmaz kaydına yazıldığı anlaşılmaktadır. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden burada 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolayısı ile 02.04.2004 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının uygulanma olanağı yoktur....

            Şti.’nin risklerini teminat altına almak amacıyla, diğer davalı Hakan ŞAŞTIM’ın maliki olduğu dava konusu taşınmaz üzerine 28.04.2015 tarihinde, 3. dereceden 1.800.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığını, taşınmaz üzerinde "kira" şerhi bulunduğunu, davalılar ile diğer davalı banka arasında imzalanan sözleşmeler gereğince müvekkili bankaya olan her türlü doğmuş/doğacak borçlarının teminatı olarak, dava konusu gayrimenkule tapu kayıtlarının aleniliği ve tapuya güven ilkesi gereğince ipoteklerin konulduğunu, dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde yapılan inceleme sonucunda taşınmazın aile konutu olmadığının tespit edildiğini, ipotek işleminin kanuni unsurlarının tam olarak kurularak tesis edildiğini, ipotek akdinin geçerli olduğunu, bankanın ipoteğin tesis edilmesinden önce dava konusu taşınmazın hukuki ve ekonomik durumunu tespit etmek amacıyla, bağımsız ekspertiz firması olan Avrupa Değerleme ve Danışmanlık A.Ş'ne ekspertiz incelemesi...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında geçici tescil şerhi işlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 49 ada 135 ve 136 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan imar uygulamasında yasaya aykırılık olduğunu, uygulamanın iptali için idari yargıda dava açtıklarını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydına geçici tescil şerhinin konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, tensiple birlikte davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydına geçici tescil şerhi verilmesi istemine ilişkindir....

              Demir'in dava dilekçesinde tapunun iptali ile aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebinin hukuki yararının bulunduğunu gösterdiği, tapu işlemlerinin sebebe bağlılığı ilkesi gereği davalıların tapuda satış yapmaları için bir sebep gösteremedikleri iddia etmiş oldukları alacak borç ilişkisine ilişkin ve bedelin ödendiğine ilişkin hiçbir yazılı delil sunamadıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline, dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                A.Ş. ile 01.05.2004 tarihinde yeni bir protokol imzalayarak taşınmaz kaydı üzerine 10 yıl süreli kira sözleşmesi şerhi konulmasının kararlaştırıldığını, protokolün 3. maddesinde de intifa hakkının terkin masrafları ... ... ...tarafından karşılanarak terkin edileceğinin hüküm altına alındığını, tapu kaydındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan hakkından 14.09.2006 tarihinde ...&... A.Ş.'ye devredildiğini, bu ilişkilerin bayilik sözleşmesinden kaynaklandığını, bayilik sözleşmesinin de sona erdiğini ileri sürerek taşınmaz kaydındaki kira sözleşmesi şerhinin ve intifa hakkının terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kira sözleşmesi şerhinin yargılama aşamasında terkin edilmesi nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, intifa hakkının terkini isteminde ...&... A.Ş.'nin pasif dava ehliyeti bulunmadığından bu davalı aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine, ... ......

                  UYAP Entegrasyonu