"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kira sözleşmesinin tapuya şerhi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmaz üzerine davalılardan banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir. Aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava bakımından yapılan istinaf incelemesinde; Dava 07.10.2019 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....
Ancak; 2431 sayılı parselin kaydına taşınmazın olan tapulama tespiti sırasında tutanağına vakıf şerhinin işlenmediği, bu şerhin 2431 sayılı parsel kaydına 03.02.2006 tarihinde işlendiği ve işlemin mahkeme hükmüne değil idarenin tek taraflı istemesi, bu isteğin yetkili tapu sicil müdürlüğünce kabul edilmemesi üzerine idari işlemin İdare Mahkemesi kararıyla iptali üzerine işlendiği görülmektedir. Kısaca söylemek gerekirse, 2431 sayılı parsel kaydındaki düzeltme, ilgililerin rızaları dışında Mahkeme hükmü olmaksızın yapılmıştır. Kayda işlenen şerh Türk Medeni Kanununun 1027.maddesindeki yönteme uygun düşmediğinden, şerhin açıklanan olgu gözetilmek suretiyle kaldırılmasında yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idarenin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 5737 sayılı ... Kanununun 77. maddesi uyarınca ......
Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi gözetilmeden kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 428 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin hükmen 02.05.1967 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “... Hatun Vakfı” şerhinin 06.05.2002 tarihinde 428 parsel sayılı taşınmaz kaydına yazıldığı anlaşılmaktadır. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....
Mahkemece, kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin 01.03.1974 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “Sultan ... Vakfı” şerhinin 03.02.2006 tarihinde 137 aoa 8 sayılı parsele taşınmaz kaydına yazıldığı anlaşılmaktadır. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden burada 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolayısı ile 02.04.2004 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının uygulanma olanağı yoktur....
Mahkemece, kayıtlardaki vakıf şerhi tek taraflı işlemle konulduğundan dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. 319 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin 01.03.1974 tarihinde kesinleştiği, kaydına vakıf şerhinin işlenmediği, “Sultan ... Vakfı” şerhinin 03.02.2006 tarihinde 319 ada 1 sayılı parsele taşınmaz kaydına yazıldığı anlaşılmaktadır. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden burada 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolayısı ile 02.04.2004 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının uygulanma olanağı yoktur....
Dava, kira sözleşmesinin taşınmazın tapu kaydına şerh edilmesi ve kira sözleşmesinin tapuya şerhine kadar kira bedellerinin tahakkuk etmediğinin tespiti istemine ilişkindir....
Kamulaştırmasız el atma davasında idarenin taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir niteliğinde -davalıdır- şerhi konulması yönündeki taleplerinin Mahkemece reddi de tapu kaydına 31/b şerhi konulması açısından hukuken kabul edilir bir gerekçe değildir. İdarenin enerji nakil hakkı geçirmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atmasından kaynaklı mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan böyle bir davada taşınmaz payının devrine engel getirmek davacının mülkiyet hakkına orantısız bir müdahale olacağı gibi, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davacı hukuken mevcut durumundan dahi olumsuz bir hukuksal konuma geçecektir....
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu 698 parsel sayılı taşınmazın ifraz öncesi geldisi bulunan 195 sayılı parselin tapulama tutanağının 27.02.1958 tarihinde vakıf şerhi işlenmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Vakıf şerhi 698 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 03.01.1994 tarihinde tek taraflı olarak konulmuştur. Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi uyarınca ilgilerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memuru tapu sicilindeki düzeltmeyi ancak mahkeme kararıyla yapabilir. Dolayısıyla kayda sonradan tek taraflı olarak şerh konulması yasanın açıklanan hükmüne aykırıdır. Davalı ... Müdürlüğünün iddaları ise ancak tapu kaydına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabilir. Ayrıca, Türk Medeni Kanununun 688.maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir....
İcra ve İflas Kanunun öngördüğü şerhler; Haciz (İİK 91), ihtiyatı haciz (İİK 257), İflas (İİK. 166), iflâs anlaşması (İİK 285), Diğer mevzuatın öngördüğü şerhlerden bazıları ise; İhtiyatı tedbir şerhi (HUMK.101), kamu haczi (6183 sayılı amme alacakları tahsil usulü hakkında kanun 13, 73), kamulaştırma şerhi, bağışlama vaadinden (Borçlar Kanunu 238) ibarettir. Bu kısa açıklamalardan sonra somut olaya gelince; mahkemece öncelikle dava konusu taşınmaza ait tapu kayıt örneği getirtilmeli, tarafların bu kayıt üzerinde hak tasarrufunda bulunup bulunamayacakları yönü üzerinde durulmalıdır. Diğer taraftan açılan davada tapuya tescili istenen şerhlerden önalım hakkında feragat niteliğinde olan (Türk Medeni Kanunun m.733) şerhin tapu kütüğüne işlenebileceği gözetilerek diğer şerhlerde yeniden değerlendirilip incelenmeli bunların içinde tapu kütüğünün ilgili sütununa şerh olarak işlenebilecekler hakkındaki istem kabul edilmelidir....