Kamulaştırma Kanundaki adı geçen düzenlemeler değerlendirildiğinde, tapu kaydına kamulaştırma şerhi konulabilmesi için idare tarafından usulünce verilmiş bir kamulaştırma kararı bulunması gerekli olup, kamulaştırma kararı verildiği halde dahi şerh tarihinden itibaren altı aylık süre içinde bedel tespit ve tescil davası açılmaması halinde şerhin tapu müdürlüğünce resen terkini gerekmektedir....
Kamulaştırmasız el atma davasında idarenin taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir niteliğinde -davalıdır- şerhi konulması yönündeki taleplerinin Mahkemece reddi de tapu kaydına 31/b şerhi konulması açısından hukuken kabul edilir bir gerekçe değildir. İdarenin enerji nakil hakkı geçirmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atmasından kaynaklı mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan böyle bir davada taşınmaz payının devrine engel getirmek davacının mülkiyet hakkına orantısız bir müdahale olacağı gibi, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davacı hukuken mevcut durumundan dahi olumsuz bir hukuksal konuma geçecektir. Kaldı ki, tapu kaydı içeriğinden kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılmış tazminat davasında kurumun talebi üzerine tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulduğu da anlaşılmaktadır....
Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanılmadığı gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi de bulunmadığını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "tapu üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazın davacı tarafın dava dilekçesindeki "rıza alınmaksızın ipotek verildiği" iddiasını kanıtlayamadığı" gerekçesiyle açılan davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; ipoteğin kaldırılması davasının reddinin hatalı olduğunu ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, aile konutu olarak kullanıldığı iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı T7 lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir (TMK md. 194). Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen davalı T7 ve ortağı olduğu şirkete karşı açılmıştır....
Mahkemece kira sözleşmesinin 6. maddesine göre bir ay öncesinden ihbarda bulunulmaksızın kira akdinin feshedildiği,feshin de bu nedenle akde aykırı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 6. maddesi “ Sadece kiracı, kira süresi içerisinde ve bundan sonra sözleşme tekrar yenilendiği takdirde aynen geçerli olmak üzere dilediği zamanda, 1 (Bir) ay önceden ihbarda bulunmak kaydıyla tazminatsız olarak akdi fesih ve kiralanan yeri tahliye edebilir” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin 20. maddesinde ise “tarafların tebligata yarar adresleri iş bu kira sözleşmesinde gösterilmiş olup, değişiklik resmi yoldan bildirilmediği takdirde buralara yapılacak tebligat taraflara yapılmış sayılır” denilmek suretiyle tebligat adresleri sözleşme serbestisi çerçevesinde kararlaştırılmıştır....
Cilt, Ankara 2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 1098) Eş deyişle bu kararımızdan da anlaşılacağı üzere aile konutu şerhi hukuki varlığını ancak “boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar” sürdürebilmektedir. Taraflar arasındaki evlilik birliği boşanma kararı ile “sona erdiğinden” dava konusu taşınmaz aile konutu özelliğini kaybetmiştir. Başka bir anlatımla aile konutuna ilişkin şerh “yolsuz” hale gelmiştir. “Malik olan” eş mahkeme kararına “gerek kalmadan” bu yolsuz şerhi ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne sadece “boşanma kararını” ibraz ederek terkin ettirebilir. Aynı yöntem benzer hallerde de uygulanmalıdır....
Vakfı" şerhi konulduğunu, şerhin kaldırılması için müvekkillerinin davalıya toplam 75.384,00 TL ödediklerini, oysa tapu kaydındaki şerhte belirtilen vakfın gayri sahih vakıflardan olup, taviz bedeline tabi olmadığını, davalının haksız olarak müvekkilleri aleyhine sebepsiz zenginleştiğini belirterek; dava konusu taşınmazın taviz bedeline tabi olmadığının tespitiyle davalıya ödenen toplam 75.384,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31.01.2023 NUMARASI : 2021/217 ESAS, 2023/60 KARAR DAVA KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİL KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu olması ve yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve davalı eş adına tescili ile taşınmaza aile konutu şerhi verilmesi ve taşınmazın devrinin önlenmesi açısından tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, müvekkili ile davalı Tahsin'in 07.04.1999 tarihinde evlendiklerini, Başak mah. Yunus Emre Cad....
Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. 16. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....
Taşınmazın, tapu kütüğünde arsa vasfında olması, aile konutu olarak kullanılan bölümünün bağımsız tapusunun bulunmaması karşısında, davanın kabulü ile, davalı ... adına olan tapu kayının iptali ile davalı eş adına tesciline ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilecek yerde, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.05.2015(Prş.)...