WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu’nun 1010 uncu maddesinin son fıkrasına göre tapu kütüğüne şerh verilen haciz (tasarruf yetkisi kısıtlaması), şerh verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Bu kişiler, tapu siciline şerh verilmiş olan haczi bilmediklerini iddia edemezler. Şerhten önce haczin üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi, ancak bunların haczi bilmeleri hâlinde mümkündür. Şerhten sonra ise üçüncü kişinin haczi bildiğinin ispatına gerek olmadığı gibi, TMK'nın 1020 nci maddesi gereğince üçüncü kişi, tapu kütüğündeki haciz şerhini bilmediğini ileri süremez. 12....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2015/114 2019/385 DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Taraflar arasındaki Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....

    KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararının; dava konusu taşınmazın İzmir 3....

    Mah., 27514 ada 6 parselde ... adına kayıtlı olan taşınmazın beyanlar hanesine ...' in borçlu olduğunun şerh edilmesi yönünde tapu sicil müdürlüğüne yazı yazıldığı, ancak, tapu sicil müdürlüğünce, bu yazıya istinaden taşınmazın kaydına sehven haciz şerhinin işlendiği, taşınmazın sonradan 19.03.2014 tarihinde borçlu adına tescil edildiği, 24.03.2014 tarihinde de şikayetçi 3. kişiye satıldığı, 3. kişi (malik) tarafından haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece haciz tarihi itibariyle borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmasında usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Geçerli bir haciz işlemi için öncelikle alacaklı tarafın geçerli bir haciz talebi bulunmalıdır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Tüm dosya kapsamına göre; dava tapu kaydındaki şerhin terkinine ilişkindir. Tapu kaydının incelenmesinde, dava konusu taşınmaz üzerine konulan şerhlerin Şişli 2. Asliye Hukuk mahkemesi ve İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından konulduğu, mahkememizce konulmuş bir şerh bulunmadığı, davacı vekili her ne kadar tapu üzerinde bulunan şerhlerin kaldırılması için mahkememize dava açmış ise de, tapu kaydındaki şerhlerin konulduğu mahkemelerden bunu talep etmesi gerektiği, bu konuda mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği" gerekçesiyle; Davanın görevsizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE, HMK'nın 20'inci maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süre içinde başvuru halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine (Şişli 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.11.2010 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili 1077 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali için açtıkları tapu iptali ve tescil davasında taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir kararı konulmasına rağmen davalılar tarafından taşınmaz üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek kayıttaki haciz şerhlerinin terkinini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....

        Ancak; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından 15.10.2011 tarihinden itibaren, belirlenen kamulaştırma bedeline faiz yürütülmemiş olması, 2-Dava konusu 341 ada 48 parsel üzerindeki haciz; 341 ada 49 parsel üzerindeki haciz ve ipotek şerhlerin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a- Kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının sonuna gelmek üzere (Belirlenen kamulaştırma bedeline 15.10.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına) cümlesinin yazılmasına, b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu 341 ada 48 parselin tapu kaydındaki haciz; 341 ada 49 parselin tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece...

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.01.2015 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalılar ... vd. vekilince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir....

            e ait 32416 Ada 1 parsel numaradaki payı üzerine bu haczin şerh edilmesinin unutulduğunu bildirerek, taşınmaz kaydına şerhi unutulan haczin 11.11.1999 tarihinden geçerli olmak üzere şerh edilmesini istemiş, Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine bu hüküm davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava açılırken Tapu Sicil Müdürlüğünden başkaca davalı tarafta gösterilen herhangi bir kişi yada kurum yer almamaktadır. Getirtilen 32416 ada 1 parsel numaralı tapu kaydına göre ... ...'nun taşınmazdaki payı 63/143'tür. Alacaklı idarenin taşınmaz haczine ilişkin istemi icra dairesince kabul edilerek, borçlunun tüm taşınmazlarına haciz konulmak üzere 8.3.1999 tarihinde haciz müzekkeresi yazılmış ise de, yukarıda ada ve parsel numarası belirtilen kayıt üzerine hacze ilişkin bir şerhin işlenmediği anlaşılmaktadır....

              Tapu Kanunu ile Türk Medeni Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, beş yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Yukarıda da belirtildiği gibi, Tapu Kanunu'nun 26.maddesi uyarınca; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, beş yıl süreyle üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak bunun için, anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve üçüncü kişi adına tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Bu hak, yukarıda belirtildiği gibi tescil kararı alınıp, tapuya işlenmediği sürece aynî nitelik kazanmaz....

              UYAP Entegrasyonu