Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fıkrasında dava şartlarının düzenlendiğini, h bendinde " davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması" şeklinde hukuku yararın bulunması gerekliliğinin sayıldığını, İİK m 110/2 " haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi halinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir" hükmünün haiz olduğunu, yasanın sözü edilen hükümleri uyarınca somut uyuşmazlıkta davacı tarafça mahkeme huzurundaki iş bu dava açılmadan önce tapu kaydındaki hacizlerin terkini için kesinleşmiş ilamı alan Tapu Müdürlüğünce önce tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini için kesinleşmiş ilamı alan tapu müdürlüğünce ilgili icra müdürlüğüyle haciz terkinine ilişkin yazışmalar yapılması gerekirken icra müdürlüğünden her hangi bir talepte bulunulmadığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddedilmesini talep etmiştir...

Ancak; 1-) Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki davacılar murislerinden davacılara intikal eden payların yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması, 2-) Tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 1. bendinde geçen (hisselerinden 122,00m2 iptali) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (paylarının iptali ile) cümlesinin eklenmesine, b)1. bendinin sonuna (Tapu kaydında davacılar murislerinin payları üzerindeki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez. Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. TMK’nın 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir....

      Ancak; Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerekirken tapu kaydındaki tedbirden bahsedilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı (Tapu kaydındaki tedbir şerhi kalktıktan sonra Davalı ...'e) cümlesinin çıkarılmasına, aynı bendin sonuna (Davalı ... payındaki haciz şerhinin bu davalıya ödenecek bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.630,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.630,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ilamı uyarınca miras payları oranında üzerindeki varsa hak, haciz, şerh, ipotek ve sair takyidatlar göz önünde bulundurularak kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin ÖDENMESİNE, ödeme yapılması için Türkiye Halk Bankası Yusufeli Şubesine müzekkere YAZILMASINA, A- Mahkememizin2018/193 Esas 2018/743 Karar sayılı kararı ile belirlenen 49.111.19 TL bedel davalılara ödenmiş ise fark bedel olan 3.647,47 TL’nin Davalı/Davalıya Tapu kaydındaki paylar ve pay sahipleri arasında vefat eden varsa vefat edenin mirasçılarına çıkartılmış veya çıkartılacak veraset ilamı uyarınca miras payları oranında üzerindeki varsa hak, haciz, şerh, ipotek ve sair takyidatlar göz önünde bulundurularak davalılara ÖDENMESİNE, B- Mahkememizin 2018/193 Esas 2018/743 Karar sayılı kararı ile belirlenen 49.111.19 TL bedel davalılara ödenmemiş ise; 52.758,66 TL’nin Davalı/Davalılara Tapu kaydındaki paylar ve pay sahipleri arasında vefat eden varsa vefat edenin mirasçılarına çıkartılmış veya çıkartılacak veraset ilamı uyarınca...

        İcra Dairesinin 1994/1065 talimat sayılı dosyasının ise imha edildiği, davacının, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkinini talep ettiği, haciz lehtarı olarak gösterilen kişinin davada taraf olması gerektiği ve bu hali ile davanın çekişmeli yargı alanına girdiği anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydındaki Şerhin Düzeltimi İLK DERECE MAHKEMESİ : Menderes 2. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapu sicilindeki beyanlar hanesinde bulunan muhdesat şerhinin iptali ile aynı muhdesata ilişkin diğer taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkin olup; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 08.01.2022 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN İPTALİ VE YENİ ŞERH VERİLMESİ İSTEMİ Dava, tapu kaydındaki şerhin kaldırılması ile davacı adına zilyetlik şerhi yazılması isteğine ilişkin olup, 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi kapsamında yapılmış bir güncelleme bulunmadığına göre şahsi hak talebine ilişkin olmasına göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası ikame etmiş ve işbu dava, 18/11/2014 tarihinde karara çıkmıştır. Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemeyeceğinden tapu üzerindeki haczimizin kaldırılmasına karar verilemez. 5.2.2. Yüksek Mahkeme kararları ile de sabit olduğu üzere, tarafımızdan yapılan icrai haciz işleminin yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, tapu iptal ve tescil davası devam ederken, takip yapılıp da bu taşınmazlar üzerine haciz konulmuşsa; daha sonra tapu iptali ve tescil davasının üçüncü kişi lehine sonuçlanması halinde dahi taşınmazların hacizle yükümlü olarak üçüncü kişiye intikal edeceği açık olduğundan, davaya konu gayrimenkul üzerindeki haczimizin kaldırılmasına karar verilemez. 5.2.3. Kabul manasına gelmemekle birlikte, İstanbul Anadolu 9....

                Vergi Mahkemesince işlemin iptali yönünde verilen kararın, tapu sicilinde herhangi bir düzeltme yapılmasına yönelik olmadığı, tapu siciline yönelik şerhlerin terkini için adli yargı mercilerinde dava açılması gerektiğinden hareketle davanın reddine karar vermiştir. Yukarıda belirtilen Yasa ve Tüzük hükümlerinden anlaşılacağı üzere, ilgililerin veya yetkili makamın istemi dışında tapu sicilinde yapılacak değişiklikler, mahkemenin bu konuda bir karar vermesine bağlı olup; tapu kayıtları üzerinde özel mülkiyete yönelik tescil, terkin ve tashih gibi işlemlere ilişkin davaların görüm ve çözümünün adliye mahkemelerinin görevi içinde olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, idari bir işlem üzerine ilgililere ait taşınmaz üzerinde şerh konulmuşsa, şerhin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi durumunda tapu kaydındaki değişiklik için adli yargı mercii kararının aranılması, idari işlemin iptali yolundaki yargı kararının uygulanmaması sonucunu doğuracaktır....

                  UYAP Entegrasyonu