WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 18.01.2010 tarih 2009/14565 Esas, 2010/135 Karar sayılı kararına göre Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 197 ada 63, 131, 147, 152, 154, 160, 168, 169, 179, 181 ve 190 parsellerin tapu kaydı üzerinde icra müdürlüğünün ve Afşin Vergi Dairesinin haciz şerhleri bulunduğu görülmektedir. Lehine şerh konulan kişi veya kurumlar davada taraf olmadan şerh sahipleri aleyhine hüküm tesisine olanak yoktur. Mahkemece yapılması gereken iş; ilgili icra dosyalarını getirtmek, icra dosyalarındaki lehine şerh konulan kişi ve kurumlar hakkında dava açmak üzere davacıya mehil vermek, açılırsa dava dosyalarını mevcut dosyayla birleştirmek ve kısıtlamalar hakkında savunmalar saptandıktan sonra bir hüküm kurmak olmalıdır. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 05.03.2015 tarih, 2015/844 Esas, 2015/2497 Karar sayılı kararına göre tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir....

Asliye hukuk mahkemesinin 2004/190 - 2007/99 sayılı dosyasında dava dışı ... ve arkadaşlarının açtığı tapu iptali tescil davası sırasında tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir. Bu tedbir kararı tapu iptali tescil davasının davacıları lehine şerh edilmiştir. Bu durumda davanın yararına ihtiyati tedbir kararı bulunan kişilere karşı yöneltilmesi gerekirken husumetin tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmesi doğru değildir. Mahkemece davanın pasif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacının istemi tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin terkini olmasına rağmen mahkemece beyanlar sütunundaki kaydın terkinine karar verilmiş olması ayrıca doğru görülmemiştir. ./.. 2009/11300 - 12794 - 2 - SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 12.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2021 NUMARASI : 2021/468 ESAS 2021/841 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Konyaaltı ilçesi Hurma Mah. 20335 ada 1 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin tapu malikinin mirasçısı olduğunu, tapu kaydında davalı idarenin talebi neticesinde 30/12/1991 tarihinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi gereği şerh konulduğunu, şerh nedeniyle mülkiyetin kısıtlandığını, uzun yıllardır bulunan şerhin hala kaldırılmamış olması sonucu dava konusu parselin mirasçılara intikali, 3.kişilere devri ve satışı gibi tasarruf işlemlerinin gerçekleşme imkanının olmadığını, mülkiyet hakkının kısıtlandığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi gereğince konulan şerhin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Türk Medeni Kanununun 997 ila 1027. maddelerindeki hükümler, tapu siciline ilişkin bulunmaktadır. Bunlardan, 1008. madde tapu siciline kaydolunacak ayni hakları, 1009. madde sicile şerh verilebilecek kişisel hakları, 1010. ve 1011. maddeler ise temlik hakkının sınırlamaları ile geçici tescili düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 1009 ve devamı maddelerinde tapu siciline şerh verilmesi gereken kişisel haklar sınırlı olarak sayılmış olup sadece kanunlarda açıkça öngörülen hakların tapu siciline şerh verilebileceği hükme bağlanmıştır. Tescil ve şerhlerde olduğu gibi beyanlar sütununa kayıt hususu da Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi ile düzenlenmiştir. Zilyetlik de kanunlarda belirtilen şerh edilebilir haklardan değildir. Esasen zilyet yararına tapulama tespit tarihinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşması halinde taşınmazın adına tespit ve tescili mümkün bulunduğuna göre ayrıca zilyetlik şerhi verilmesi için bir neden de bulunmamaktadır....

      İnşaat ve Beton Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin 2214 ada 2 parsel sayılı taşınmazda inşa etmekte olduğu C1 numaralı bağımsız bölümü 15/09/2015 tarihli harici sözleşme ile bağımsız bölüm içindeki imalatlar alıcı tarafından yaptırılmak üzere müvekkiline sattığını, taşınmazın tapu kaydında ipotek ve haciz şerhleri bulunduğu için tapu devrinin yapılamadığını, daha sonra müvekkili ile davalı arasında dava konusu taşınmaza yönelik Bursa .........

        Dava konusu taşınmaz imar uygulaması ile oluşmuş, Hazine payı ise 1657 ada 6 parselden gelmektedir. 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı incelendiğinde taşınmazın tapu kaydında 30.04.1954 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında şerhler sütununa "1-Haciz. 5530" kaydın işlendiği anlaşılmıştır. İmar uygulaması sonucu belediyeye ait taşınmazla şuyulandırılan 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki şerhler hanesine işlenmiştir. Taşınmazın 2/3 paydaşı İstanbul Belediyesi hissesinde de 2. sırada haciz yer almaktadır. Mahkemece 2. sıradaki kayıtta İstanbul Belediyesi yazılması nedeniyle her iki şerhin de belediye hissesinde olduğu şeklinde yorum yapılmıştır. Yukarıda da açıklandığı gibi 1. sırada yer alan haciz 1 parsel sayılı taşınmazın oluşumu sırasında belediyeye ait taşınmazla şuyulandırılan 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından gelmektedir. Bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.07.2012, birleştirilen davada 05.07.2012 gününde verilen dilekçelerle tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen dava, 50933 ada 2 parseldeki haciz şerhlerinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

            Gerek ihtiyati tedbir kararı, gerekse ihtiyati haciz kararı verildikten sonra bu kararın ilgili tapuya işlenmesi sonucu ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararları TMK m.1020 hükmü gereğince “tapu sicilinin açıklığı” prensibi uyarınca aleniyet kazanır ve bundan sonra hiç kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez. Bunun dışında o tapuyla ilgili işlem yapan herkesin kaydın nedenini araştırması, halin icabı ve hayatın olağan akışı gereğidir. Yoksa ne ihtiyati tedbir kararının ne de ihtiyati haciz kararının bir önemi, tapu siciline şerh edilmesinin bir anlamı kalmaz. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şerhini işlevi de tapu siciline yazılmasından sonra başlar. Somut uyuşmazlıkta; davalı yüklenici lehine olan Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/516 esasındaki dava sonuçları tapuda 4.4.2006 tarihinde işlenmiş, bu tarihten sonra aleniyet kazanmıştır....

              İşte taşınmazlardaki kişisel hakların tapu kütüğüne şerhi, hak sahiplerine, kendileri için doyurucu olmayan üstelik gerçekleşmesi borçlunun ödeme gücüne bağlı, bu nedenle de kuşkulu olan yalnız tazminat gideri istemiyle yetinmek zorunda kalmaktan kurtarmakta, bu hakların taşınmaza edinen üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesine olanak sağlamaktadır. Ancak, bu açıklamalardan her türlü kişisel hakkın tapu kaydına şerh edilebileceği anlamı çıkartılmamalıdır. Yasalarda şerh edilebilecek kişisel haklar sınırlı sayıda gösterilmiş, kira sözleşmesinden kaynaklanan ve kişisel hak niteliğinde olan kiracılık hakkı da tapuya şerh edilebilecek haklardan olup gerek Borçlar Kanunu da gerekse Türk Medeni Kanununun da düzenleme yeri bulmuştur. Borçlar Kanununun 255 ve bunun paralelinde olan 277. maddesi (bir taşınmazın kiralanmasında sözleşmenin tapu siciline şerh verilmesini iki taraf sözleşebilirler....

                Mahkemece, adı geçen davalının adresine yukarıda belirtilen ilkelere uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması ve kanuni temyiz süresinin beklenilmesi, II-Dava konusu 309 ada 43 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 3 numaralı bağımsız bölüme ait tapu kaydında yer alan 19.02.2010 tarihli haciz şerhine dayanak icra dosyasıyla dava konusu 309 ada 43 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 8, 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlere ait tapu kayıtlarında yer alan 11.11.2005 tarih 20639 yevmiye numaralı haciz şerhine dayanak icra dosyası ilgili icra müdürlüğünden temin edilerek dosyaya eklenmesi, III-Dava konusu 309 ada 45 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 3, 8, 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin tüm geldi-gitti kayıtları denetlenebilir şekilde tapu kütük sayfası suretlerinin ilgili tapu müdürlüğünden temin edilerek dosyaya eklenmesi, Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 21.05.2019 tarihinde oybirliği...

                  UYAP Entegrasyonu