Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, yerinde değilse de bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın kullanımında olduğu" şerhlerinin bulunduğu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalı lehine bulunan şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1980 yılından beri ... oğlu ...'ın kullanımındadır" şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
Ancak; 1-Hükmedilen kamulaştırma bedeline 03.04.2015 tarihinden, karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz başlangıç tarihinin gösterilmemesi, 2-Taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasının 4. paragrafının 4. satırında yer alan (olan) kelimesinden sonra gelmek üzere (03.04.2015) tarihinin yazılmasına, b)Hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılar ... ve ... paylarında yeralan ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ...'nin payında yer alan ipotek şerhinin bu davalı için, davalı ... payında yer alan ipotek şerhinin ise bu da davalı için hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1- Tespit edilen kamulaştırma bedeline 26.03.2009 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının, 2 numaralı bendinde 3. ve 4. satırlarında bulunan (18.03.2008) tarihlerinin çıkartılmasına, yerlerine (26.03.2009) tarihlerinin, b- Hüküm fıkrasına ilave bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İdaresinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapu kaydında yazılı olan varıf şerhinin silinmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 178 ada 1 prasel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre ... 4/18 hisse ile paylı maliktir. ...'in bir mırısçısı davası açmış, diğer mirasçıları ise 16.03.2006 günlü celseye katılarak davaya muvafakat ettiklerini belirtmişlerdir. Çekişme konusu parselin ... dışında kalan paylı maliklerinin vakıf şerhinin silinmesine dair bir istemleri yoktur. Mahkemece bu yön gözetilerek sadece ... payına münhasıran davanın kabulü gerekirken diğer paylı maliklerin de davası varmışçasına parselin tümüne yönelik vakıf şerhinin silinmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekli ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Genel Müdürlüğünün 17.10.2014, 02.06.2015, 02.04.2015, 10.07.2015 sayılı yazıları ile vakıf şerhinin tavize tabi vakıflardan olmadığı da belirtilmek suretiyle terkin edilmesinin istenilmesi üzerine, davaya konu taşınmazlardaki vakıf şerhinin Tapu Müdürlüğünce ayrı ayrı terkin edildiği, davaya konu taşınmazların tapu kaydında hali hazırda vakıf şerhinin bulunmadığı, 1744 parsel dışında kalan diğer dava konusu taşınmazların kaydında yer alan vakıf şerhinin dava açıldıktan sonra terkin edilmesi nedeniyle iş bu parseller yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu parseller yönünden açılan davalarda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kooperatif yönünden ise; dava konusu edilen 1744 parselin tapu kaydında yer alan vakıf şerhinin 06.09.2012 dava tarihinden önce 15.10.2011 tarihinde ödenen taviz bedeli sonrası 06.10.2011 tarihinde tapudan terkin edildiği anlaşılmakla dava tarihi itibarinde tapu kaydında olmayan vakıf şerhi için dava açan davacının dava açmada hukuki yararının bulunmadığı...
İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 25.01.2002 tarihli dilekçesi ile 41 sayılı parsel malikleri tarafından 1997/741 -1999/384 sayılı dosyada açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda taşınmazın satışına dair verilen hüküm sonucu satış müdürlüğünün 2000/17 sayılı satış dosyasında davacı tarafından 21.08.2000 tarihinde kesinleşen ihale sonucu 90.100.000.000 TL. bedel ödenmek suretiyle taşınmazı ihale ile satın aldığını, ancak tapu kaydında bulunan "... ..." şeklindeki vakıf şerhi nedeniyle taviz bedeli ödenmediğinden tapuda adına tescil yapılmadığını,ancak satış ile birlikte vakıf şerhinin alacak hakkına dönüştüğünü beyanla tapudan terkini gerekirse taviz bedeli miktarınca teminat karşılığı şerhin tedbiren terkini istenmiştir. Davalı ......
(Muhalif) KARŞI OY Uyuşmazlık, taşınmazın evveliyat kaydında olmadığı halde sonradan konulduğu iddiasıyla şerhin, terkini istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde, terkini istenen vakıf şerhinin tapuya konuluş biçiminin tespiti önem taşımaktadır. Vakıf şerhi, hukuki nitelikçe gayrımenkul mükellefiyeti (taşınmaz yükü) olup; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 840/son maddesi gereğince; aksine bir hüküm yoksa, taşınmaz yükünün kazanılmasında ve tescilinde taşınmaz mülkiyetine ilişkin hükümler uygulanır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Eşya Hukukuna ilişkin Dördüncü Kitabının, Üçüncü Kısmının, İkinci Bölümünde “Tapu Sicili”ne ilişkin hükümler yer almaktadır. Bu bölümde “Terkin ve Değiştirme” ana başlığı altında, “Düzeltme” başlıklı 1027. maddesinde; “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebileceği belirtilmiştir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2015/114 2019/385 DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Taraflar arasındaki Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....