Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilişkin 6. ve 7. paragraflarındaki (1.200,00) rakamının çıkartılarak, yerlerine ayrı ayrı (900,00) rakamının yazılmasına, c) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; 1) Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'un hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin tümü ile çıkartılmasına, yerine (Dava konusu taşınmazın, kamulaştırma bedelinin 12.714,00-TL olarak tespitine, bu bedelden acele el koyma dosyasında bloke edilen 2.119,09-TL’nin mahsubu ile .... Şube Müdürlüğüne yatırılan 10.594,91-TL fark bedelin davalılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesi için bankaya müzekkere yazılmasına ) cümlesinin yazılmasına, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ŞERHİN TERKİNİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; dava konusu taşınmazın vasfının orman olarak tashihini sağlamak için tapu kaydında mevcut bulunan tedbir şerhinin terkini istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... idaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan "... Vakfı" şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, "... Vakfı" nın sahih esaslara dayandığını, vakıf şerhinin ancak taviz bedeli ödenmesi suretiyle kaldırılabileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

          Mahallesi 232 ada 25 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerinde bulunan yapılara bayındırlık birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ...’e ait payda yer alan haciz şerhinin bu davalı yönünden hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak, (Davalılardan ...’in payına düşen kamulaştırma bedeline, tapu kaydındaki haciz şerhinin yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması halinde veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi İcra İflas Kanununun 110. maddesi uyarınca da borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple haczin kalkması halinde de şerhin terkini mümkündür. Somut olaya gelince; davacı 187 ada 19 parsel, 264 ada 2 parsel, 370 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin terkinini istemiş olduğuna göre asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Davanın, tapu sicilinde haciz lehtarı olarak gösterilen kişilere husumet yöneltilmek suretiyle asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir....

              Hükmü, davaya dahil edilen Tapu Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, eşya hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerinde arzın malikinden başkasına veya yalnızca bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçlar anlaşılmaktadır. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır. Hiç kuşkusuz muhdesat belirtmesi, muhdesat olarak belirtilen yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçların doğal ömrünü tamamlayarak yok olmaları veya olağanüstü koşulların ortaya çıkmasıyla yok olması ya da arazi sahibinin muhdesat sahiplerine bunların bedellerini ödemesi halinde kaldırılabilir. Somut olayda, arazi sahibi ile muhdesat sebebiyle hak sahibi olanlar arasında muhdesat üzerinde bir çekişme çıkmamıştır....

                Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne ait vergi borcu şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan şerhin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine, 25/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; Dava konusu taşınmazların tapu kaydında bulunan ...... şerhinin bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazların tapu kaydında bulunan ...... ve hacizlerin bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    a ait olup, 1981 yılından beri aynı kişinin kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının " bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "üzerindeki iki katlı kargir ev ... oğlu ...'a ait olup, 1981 yılından beri aynı kişinin kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taşkömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının" kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürleri Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu