Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmazdaki ihtiyati tedbir şerhi ile vakıf şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dosyanın incelenmesinde; 1) İhtiyati tedbir şerhine dayanak olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/1013 Esas, 1995/442 Karar sayılı dosyası bulunamadığından, söz konusu dosyanın aslının veya mahkeme kararının kesinleşme şerhli onaylı örneği ile; 2) Dosyadaki tapu kayıtları ve kadastro tutanaklarında dava konusu taşınmazın tapu kaydında olduğu iddia edilen vakıf şerhi görülemediğinden tapu müdürlüğünden dayanak vakıf şerhinin ve yukarıda bahsedilen dosyanın sorularak ilgililerinden temin edilip evraka eklenmesi, daha sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 04.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydında bulunan ölü şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu; 134 ada 23 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilerek evraka eklenmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin kısmen terkini ve düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında vakıf şerhinin silinmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 149 ada 16 sayılı parselin tapu kaydındaki "vakıf ilişiği vardır" şeklindeki şerhin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı, vakıf şerhinin sahih esasa dayandığını, ancak taviz bedeli ödenmesi suretiyle kaldırılabileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir. 1-Dava konusu taşınmazların kadastro tutanağı 30.04.1991 tarihinde kesinleşmiş, taşınmazlar tapuya tescil edilmiştir....
Gerçekten, anılan hüküm uyarınca “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” Bu tür bir hakkın zemin üzerindeki binanın veya ağaçların yok olması gibi bazı nedenlerle ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi hükmü gereğince de kaydın terkini kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlı olarak yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 1026. maddesi uyarınca terkin işlemi yapacak merci ise ilgili Tapu Müdürlüğüdür. Ne var ki, bu tür bir belirtme Türk Medeni Kanununun 684. maddesine sınırlama getirerek muhdesat konusu ile arazinin bütünleşmesine engel olacağından, arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürerek ve muhdesat bedelini hak sahibine ödemesi suretiyle mahkemeden terkin talebinde bulunması olanaklıdır....
Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması yanında tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması gerekir. Somut olaya gelince; Davalı idare tarafından tapu tahsis belgesi iptal edilmemiş, tapu tahsis belgesi sebebi ile tapu kaydına işlenen şerhin kaldırılması için işlem tesis edilmiştir. Tapu kaydında bulunan tahsis şerhinin terkini, tahsis belgesinden kaynaklanan hakkı ortadan kaldırmaz. İdari yargıda tapu tahsis belgesine ilişkin şerhin terkini işleminin iptaline yönelik davanın reddi tahsise dayanılarak tapu iptali ve tescil kararı verilmesine engel değildir. Ne var ki tahsise konu taşınmazın imar planında konut alanında olmayıp kamu (park) alanında kaldığı anlaşıldığından tapu tahsis belgesine dayanılarak tescil kararı verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08.07.1994 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; 994 ada 1 parsel ve 2784 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen karar hukuken kesinleşmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın ... Mahallesi 2744 ada 2 parsel ve 2783 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açmış olduğu davanın kabulüne dair verilen 06.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kayıtlarındaki «Şeyh ... Vakfı» şerhinin terkini istemiyle açılmıştır....
Mahkemenin birleşen 2019/49 Esas sayılı dosyasında davacı T8 ve diğer davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın eski tapu kaydındaki muhdesat bilgilerine dayalı olarak taşınmazın alt katının mülkiyetinin payları oranında müvekkillerine ait olduğunun tespiti ve tapunun malik sıfatı ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının özeti; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Asıl dava tapu kaydındaki şerhin terkini birleşen dava ise tapudaki muhdesat bilgilerine dayalı olarak mülkiyetin tespiti ile tapu kaydına davacıların malik olarak tescili istemine ilişkindir....
Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, beyanlar hanesindeki kaydın terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 1012. ve Tapu Sicil Tüzüğünün 60 ila 64. maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen “beyanlar” gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların fonksiyonu, gayrimenkulle ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir. Somut olayda da; dava konusu taşınmazın tapu kaydında muhdesat bilgileri bölümünde "üzerindeki ev ... ... tarafından yaptırılmıştır" şeklinde beyan kaydı mevcuttur. Davacı ... davalı gerçek kişiler ... ...'in mirasçılarıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydındaki Zilyetlik Şerhin Terkini Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacının da paydaş olduğu imar uygulaması ile oluşan 4337 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında imar uygulaması öncesi Hazine adına kayıtlı olan 4124 parsel sayılı taşınmazında katıldığı ve bu taşınmazın tapu kaydında "Bu Yer ... Oğlu ...'ün Zilyedindedir" şerhinin mevcut olduğu, bu şerhin işlevsiz kaldığı gibi hukuksal dayanağı da kalmadığı, yeni maliklerin tasarruf haklarını kısıtladığı ileri sürülerek şerhin terkini istenmiştir....