"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, tapu kaydında yer alan kamulaştırma şerhinin terkini istemine ilişkin olup, iş bölümü nedeniyle temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında bulunan intifa hakkı şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında bulunan intifa hakkı şerhinin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1)Dava dışı ...... Gültekin adına kayıtlı iken davacı idarece kamulaştırılmasına karar verilen ve ...... 3....
Ancak; 1-)Dava konusu taşınmaz ... mahallesi ... parsel olduğu halde, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kısmında ... beldesi ... parselinde yazılması, 2-)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipotek şerhinin hükmedilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-)1 numaralı bendinde yer alan (Davanın KABULÜ ile; ... ili, ... ilçesi, ... beldesi, ... num) ibaresinin hükümden çıkarılmasına, b-)Ayrı bir bendi olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi imkan sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” Bu tür bir hakkın zemin üzerindeki binanın veya ağaçların yok olması gibi bazı nedenlerle ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi hükmünce de, kaydın terkini kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlı olarak yapılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 1.11.2006 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.5.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, çekişme konusu 941 ada 112 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yazılı bulunan "..." şerhinin silinmesini istemiştir. Davalı ... İdaresi vekili ve davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekilleri temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ......
vekili tarafından, davalı- karşı davacılar ..., ... aleyhine 18.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, davalı- karşı davacılar , ... vekili tarafından davacı- karşı davalı ... ... aleyhine 20.02.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve muhdesat şerhinin terkini, birleştirilen davada- davacı ..., ... vekili tarafından davacı- karşı davalı ... ... aleyhine 22.01.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve muhdesat şerhinin terkini, istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davası ve karşı davanın reddine birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 25.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalı ......
Ancak; 1)Davalı dava konusu 596 parselde 25000/27450 hisse sahibi olup bu payın bedeline hükmedildiği halde, tapu kaydının davalının payı oranında iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden tüm tapunun iptaline ilişkin hüküm kurulması, 2)Dava konusu 571 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki (tapusunun) kelimesinden önce gelmek üzere (davalı adına olan) kelimelerinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu 571 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu doğrultuda; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ve istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alınarak yapılan incelemede, uyuşmazlık konusunu oluşturan Gebze Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/01/1964 tarih ve 1964/34 sayılı yazısı ile konulan ihtiyati tedbir şerhinin dayanağının tespit edilemediği belirtilerek Tapu kaydının tutulmasından davalı kurumun kusursuz olarak sorumlu olması nedeniyle, şerhin yolsuz olduğunun tespiti ile tapu kaydındaki şerhin terkini talep edilmiştir. Bilindiği üzere Tapu Sicil Müdürlüğü tapu kayıtlarının düzenli tutulmasında sorumlu olup, kayıttaki hatalardan bireylerin hak ve işlem güvenliğini sağlamakla yükümlü olan devlet sorumludur....
Ancak; 1- Bozma sonrası tespit edilen bedel, bozma öncesi tespit edilen bedelden düşük olduğundan, tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinden (karar tarihine) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (ilk karar tarihi olan 22.07.2014 tarihine) ibaresinin yazılmasına, b)Hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....