Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, tapu kayıt maliki ile miras bırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti ile Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.04.2002 tarih, 2002/28 Esas, 2002/249 Karar sayılı dosyasından davalılar tarafından açılan isim tashihi davasında kayıt maliki ... oğlu ... ...'in baba adı ile isminin " ... oğlu ... ... ... " olarak düzeltilmesi ve kararın bu şekilde kesinleşmesi sebebi ile ... oğlu ... ... ... adına olan tapunun iptali ile ... oğlu ... ... mirasçıları adına tescili isteklerine ilişkindir. Mahkemece, tespit isteğinin kabulüne, Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.04.2002 tarih, 2002/28 Esas, 2002/249 Karar sayılı ilamının infazının durdurulmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; çekişme konusu taşınmazın davacıların kök miras bırakanı olan ... oğlu ... ...'den intikal ettiği, davalıların miras bırakanı ... oğlu ... ... ...'...

    Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; düzeltilecek tapu kaydının tüm dayanakları ile birlikte getirtilmesi gerektiğini, nüfus müdürlüğünden kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması gerektiğini, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu kaydı ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli gerekirse kök kayıtların da istenmesi gerektiğini, -C.Savcılığı aracılığıyla taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka birinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, istem konusunda tanık dinlenmesi gerektiğini, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılması gerektiğini, dava konusuna ilişkin nüfus ve tapu kayıtları celbedilmesi gerektiğini, davacı murise ait düzeltme talebinde bulunuyor ise veraset ilamını ibraz etmesi gerektiğini, T2 yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu...

      Bu saptama yapılırken de, aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

        Bir kısım dahili davalılar; fiili taksim sonucu herkesin kendi yerini kullandığını, davacı taraf ile aralarında herhangi bir anlaşmazlık olmadığını, bir kısım dahili davalılar davanın reddini, bir kısım dahili davalılar dava konusu yeri bilmediklerini, dahili davalı ... davayı kabul ettiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamlarından sonra, kayıt maliki ...'un mirasçılarının bulunduğu, davalılar ile tapu maliki olarak gözüken ...arasında bağlantının varlığının kabul edildiği, bu şekilde taraf teşkilinin sağlandığı, mahallinde dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları ışığında davacıların kök murisi...'ın annesi...'ın uzunca bir süreden(20 yıldan ) fazla zamandır dava konusu taşınmazda malik sıfatıyla zilyet olduğu ve bu taşınmazı oğlu davacıların kök murisi...'...

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 03/09/2019 tarih 2018/1018 Esas 2019/543 Karar sayılı kararı ile, "...6100 sayılı H.M.K’nun 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Tapu Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanını açılmamış sayılmasına karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş karar davalı Tapu Müdürülüğü vekili tarafından istinaf edilmiştir. Somut olayda, davacı Osman Balcı ve arkadaşları tarafından tapu maliki ile murislerinin aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, Fethiye 1....

          Köyü’nde kain 155 ada 27 parsel (eski 267 parsel) sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki ... tarafından 1971 yılında haricen davacıların murisine satıldığını, bu tarihten itibaren davacıların murisi ... ...’in malik sıfatıyla zilyet olduğunu ...’in 2008 yılında ölümü ile mirasçılarının zilyetliğinin devam ettiğini tapu kayıt maliki ...’ın 1979 yılında öldüğünü ve mirasçılarının tapuda intikal yaptırmadıklarını tapunun bu haliyle hukuki kıymetini kaybettiğini ileri sürerek davalılar murisi adına olan tapu kaydının iptali ile ... ... mirasçıları olan davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalılar vekili, harici satış senedinin geçersiz olduğunu olağanüstü zamanaşımı ile kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davacıların zilyetlikle kazanma hükümlerine dayanmasının maliki açıkça belli olan dava konusu taşınmaz bakımından hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            1993 yılında davalı ve murisi tarafından satın alma nedeni ile davacıların bir hakkı kalıp kalmadığı tartışılmamış, tapu kayıt malikleri arasında taksim yapılmaması durumunda ise, uyap sisteminden alınan nüfus kayıt örneklerine göre tapu kayıt maliki olan Ali oğlu Mustafa Şahin'in Fatma Şahin ile evli olduğu ve Mustafa Şahin'den sonra vefat ettiği nazara alınarak davacıların murisi olan Fatma Şahin oğlu Arif Öztaş'ın Mustafa Şahin mirasçısı olup olmadığı yönü ile veraset belgesi alınmamış, buna göre de tapu kayıt maliki olan Ali oğlu Mustafa ile davacılar arasında ki akdi ve ırsi ilişki araştırılmamış olması isabetli olmamıştır....

            Diğer taraftan, Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.   Bu cümleden olarak, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlarda istenmeli; taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı; istem konusunda tanık dinlenmeli; tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

              Hukuk Dairesinin 23.03.2022 tarihli ve 2019/2390 Esas ve 2022/765 Karar sayılı kararı ile; davacı ve davalı tapu maliki ..., kök muris ... .... mirasçıları olduğundan ve pay oranında iptal kararı verildiğinde kalan pay mirasçı sıfatıyla davalı üzerinde kalacağından davacıların eldeki davayı açabilecekleri, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ancak hüküm kurulurken davacılardan ölü Serkan’ın veraset ilamının dikkate alınması ve miras payının düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, davacıların istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuşlardır. 2....

                UYAP Entegrasyonu