Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin reddi ile sicilin dayanağını teşkil eden resmi akitte bedelin nakten ve tamamen vekile ödendiğinin yazılı olması karşısında, vekilin talimat uyarınca bir bedel almadan devrin gerçekleştirildiği yönündeki savunmasına itibar edilmeyerek, bedele hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen davacı ve davalı ...'nın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 28.maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 28.maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir....

      Bilindiği üzere, tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. Hemen belirtilmelidir ki, imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda da dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan, tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır....

        ın elatmanın önlenmesine karar verildiği, davacı ... tapu iptali ve tescil davalarının tarafı olmadığı için o kararlar için yaptığı yargılamanın yenilenmesi taleplerinin de reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacı, elatmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davalarında rapor veren bilirkişilerin hatalı uygulama yaptıklarını ileri sürerek, yargılamanın iadesini istemiştir. Esasen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/205 - 1980/941 sayılı dosyasında davanın temeli ve elatmasının önlenmesine karar verilmesinin nedeni, tapu iptali ve tescil davaları sonucunda dava konusu taşınmazların tapularının iptal edilerek orman niteliğiyle tapuya tescil edilmiş olmasıdır. Başka bir anlatımla, tapulu taşınmazlara elatmanın önlenmesi için dava açılmış, mahkemece de tapulu taşınmazlara elatmanın önlenmesine karar verilmiştir....

          Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil, olmazsa satış aktinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup; mahkemece iptal talebinin reddine, alacak davasının kabulüne dair verilen karar, sadece davalılar tarafından alacak istemine yönelik olarak temyiz edilmiştir. O halde , temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              da bulunan taşınmazın tapu iptal ve tescil istemli davanın yürütülmesi için temsilci atanması talep edilmiştir. Temsilci atanacak tereke malvarlığı, tapu iptal ve tescil davasının devam ettiği ... Adliyesi yargı çevresi içindedir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/235 Esas sayılı devam etmekte olan tapu iptal ve tescil davasında müteveffa ...'ın terekesine temsilci atanması istenilmiş ise de; tapu iptal davasına konu taşınmazın bulunduğu sulh hukuk mahkemesinin kayyımın belirlenmesinde yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 589. maddesine göre, tereke işlerinde yetki, mirasbırakanın son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine aittir. Somut olayda davacı ...; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin görülmekte olan 1999/235 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasında müteveffa ...'ın terekesine temsilci tayini için kendisine yetki ve süre verildiğini belirterek, müteveffa ...'ın terekesine temsilcisi atanmasını talep etmektedir....

                Davacı, çekişmeli 130 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle Atabakan Köyü Tüzel Kişiliği ve Hazineyi davalı göstermek suretiyle dava açmıştır. Tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davaların kayıt malikine, ölmüş olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmaz, arsa niteliği ile Atabakan Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiğine ve davacı tarafından taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu iddiası ile dava açıldığına göre, tapu kayıt maliki olmayan Hazine'nin eldeki davada taraf sıfatı bulunmamaktadır....

                  Somut olaya gelince; davanın 2857, 2932, 2933 ve 2934 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parsellerin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu hususu açıktır. Dosya içerisindeki belgelerden, davacının maliki olduğu 2857, 2932, 2933 ve 2934 parsel sayılı taşınmazların, ... Belediyesinin 14.12.1993 tarih, 1446 sayılı Encümen Kararı doğrultusunda imar uygulamasına tabi tutulduğu ve davacıya 2310 ada 1 sayılı imar parselinden pay verildiği, anılan imar uygulamasının, ... 2. İdare Mahkemesinin 20.11.2002 tarih, 2001/911 Esas, 2002/1515 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği ve iptal kararının derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                    ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak tapu sahibinin oluşan gerçek zararının saptanması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu