ın iyi niyetli olduğu gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, 15.000 TL nin davalı ...'tan tahsiline dair verilen karar, Dairece “ Davalı ...'ın iyiniyetli sayılamayacağı, çekişmeli payın 25/188 kısmının davadan önce ahara satıldığı saptaması yapılarak 100/188 pay yönünden iptal tescil, kalan pay yönünden tespit edilecek bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesi" gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, karar düzeltme ile de yukarıda belirtilen bozma nedenlerine davacı tarafından davalı ... aleyhine 25.000 TL tazminat isteği ile Adana 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'de açılan davanın birleştirilmesi hususu eklenmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl ve birleştirlen davaların kısmen kabulüne, 100/188 pay yönünden tapu iptal ve tescil, 25/188 pay yönünden ise bedelin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
-KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin reddi ile sicilin dayanağını teşkil eden resmi akitte bedelin nakten ve tamamen vekile ödendiğinin yazılı olması karşısında, vekilin talimat uyarınca bir bedel almadan devrin gerçekleştirildiği yönündeki savunmasına itibar edilmeyerek, bedele hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen davacı ve davalı ...'nın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....
Davacı vekili, özellikle yargılama sırasında verdiği 04.01.2013 tarihli dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde davanın tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğunu, buna göre harcın tamamlandığını belirtmiştir. Davalı vekili de yargılama sırasında ve temyiz dilekçesinde, davanın tapu iptal ve tescil istemine yönelik olduğunu, borçlu olunmamasının bu istemin gerekçesi olduğunu ileri sürmüştür. Yapı kooperatiflerinde kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen, başka bir anlatımla kooperatife borcu bulunan ortakların, tapu iptal ve tescil isteme hakları bulunmamaktadır. Davacı taraf, bilirkişi raporunda borcun depo edilmesi gerektiği görüşünün bildirilmesi üzerine raporda belirlenen borcu depo etmek suretiyle borcu benimsemiş olup, kararın esasını temyiz etmemektedir. Davalı taraf, borç depo ettirilmeden, davanın reddi gerektiğini rapora itirazında ve temyizinde ileri sürmüştür....
Somut olaya gelince; davanın 2857, 2932, 2933 ve 2934 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parsellerin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu hususu açıktır. Dosya içerisindeki belgelerden, davacının maliki olduğu 2857, 2932, 2933 ve 2934 parsel sayılı taşınmazların, ... Belediyesinin 14.12.1993 tarih, 1446 sayılı Encümen Kararı doğrultusunda imar uygulamasına tabi tutulduğu ve davacıya 2310 ada 1 sayılı imar parselinden pay verildiği, anılan imar uygulamasının, ... 2. İdare Mahkemesinin 20.11.2002 tarih, 2001/911 Esas, 2002/1515 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği ve iptal kararının derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 28.maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 28.maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir....
ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak tapu sahibinin oluşan gerçek zararının saptanması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....
da bulunan taşınmazın tapu iptal ve tescil istemli davanın yürütülmesi için temsilci atanması talep edilmiştir. Temsilci atanacak tereke malvarlığı, tapu iptal ve tescil davasının devam ettiği ... Adliyesi yargı çevresi içindedir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/235 Esas sayılı devam etmekte olan tapu iptal ve tescil davasında müteveffa ...'ın terekesine temsilci atanması istenilmiş ise de; tapu iptal davasına konu taşınmazın bulunduğu sulh hukuk mahkemesinin kayyımın belirlenmesinde yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 589. maddesine göre, tereke işlerinde yetki, mirasbırakanın son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine aittir. Somut olayda davacı ...; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin görülmekte olan 1999/235 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasında müteveffa ...'ın terekesine temsilci tayini için kendisine yetki ve süre verildiğini belirterek, müteveffa ...'ın terekesine temsilcisi atanmasını talep etmektedir....
cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak tapu sahiplerinin oluşan gerçek zararlarının saptanması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....
Davacı, çekişmeli 130 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle Atabakan Köyü Tüzel Kişiliği ve Hazineyi davalı göstermek suretiyle dava açmıştır. Tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davaların kayıt malikine, ölmüş olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmaz, arsa niteliği ile Atabakan Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiğine ve davacı tarafından taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu iddiası ile dava açıldığına göre, tapu kayıt maliki olmayan Hazine'nin eldeki davada taraf sıfatı bulunmamaktadır....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ve davalı ... adına oluşan imar parsellerinin tapu kaydının iptaliyle imar uygulaması öncesi 4318 sayılı kök parselin ihya ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri 'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan; tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır....