406.000-TL bedelle temlik aldığı sabit olup kötüniyetli olduğu ispatlanamadığına ve 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanması gerektiğine göre tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin, davada taraf olmayan diğer arsa sahibi ... adına kat irtifakı tesisi sırasında tescil edildiği dosyada bulunan tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre, ... adına kayıt edilen bu ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin davacıya, ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin ise, davalı yükleniciye verildiği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, dava konusu ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının getirtilerek tapu malikleri hakkında dava açmak üzere davacı vekiline süre verilmesi, dava açılması halinde ise, dosyanın bu dava dosyası ile birleştirilmesi sağlandıktan sonra, taraf delilleri toplanıp öncelikle ilk talep olan tapu iptal ve tescil talebi yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. ......
Buna karşın davaya konu satış bedellerinin hesap verme yükümlülüğü kapsamında davacıya ödendiği iddiasının tarafların kardeş olduğu gözetildiğinde tanık, yazılı delil, yazılı delil başlangıcı vb yolla ispatlanamadığı ve yemin deliline (HMK 225 madde) de dayanılmadığından ödeme yani hesap verme yükümlülüğünün yerine getirildiği iddiası ispatlanamadığı ve hesap verme yükümlülüğü yerine getirilmediğinden zamanaşımı süresinin başladığı ve talebin zamanaşımına uğradığı iddialarının dinlenemeyeceği anlaşılmıştır. Davacıların tapu iptal tescil aksi halde bedel iadesine yönelik terditli dava açmalarında hukuki yararlarının bulunduğu ve mahkemece tapu iptal ve tescil talepli davanın reddi, bedele ilişkin talebin kabulü kararında bir isabetsizlik bulunmaması karşısında tapu iptal tescil davası açılamayacağı yönündeki istinaf istemi de yerinde değildir....
Dava, kadastro öncesi satış vaadi sözleşmesine ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin uyarlama suretiyle tahsili isteğine ilişkindir....
i bağlayacağından davacının bu davalı yönünden terditli talebi olan alacak davasının belirlenen miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davalı ... ile diğer davalılar hakkında davacının terditli talebine ilişkin olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamış olması yerinde görülmeyerek davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davalı ... aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının esastan reddine, davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan alacak davasının esastan reddine, davalı ... aleyhine açılan alacak davasının kısmen kabulü ile, muris...'in mirasçılık belgesi gereğince davalı ...'in 3/16 hissesine tekabül eden 204.262,50 TL'nin dava tarihi olan 21.12.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
aşamasında tapu iptal ve tescil talebi de ele alındığından atanan uzman bilirkişi marifetiyle taşınmazın rayiç değeri tespit edilmiş, harç eksikliği ise tam ve eksiksiz olarak giderilmiştir....
aşamasında tapu iptal ve tescil talebi de ele alındığından atanan uzman bilirkişi marifetiyle taşınmazın rayiç değeri tespit edilmiş, harç eksikliği ise tam ve eksiksiz olarak giderilmiştir....
Mahkemece; tapu iptal talebinin kabulü ile 833 ada 1 parsel taşınmazda davalı ... adına kayıtlı ...hissenin tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, bu kabul şekline göre davacı yanın terditli diğer talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava ; yazılı taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. 1) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacının terditli isteği sonucu yapılan yargılamada ilk istek olan iptal ve tescile karar verilmiştir....
Somut olayda, davacının dava dilekçesi ile tapu iptal tescil talebi yanında terditli olarak ödenen 60.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece taşınmazın depo olarak görülmesi nedeniyle ifa imkanı bulunmadığından, tescil talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, terditli istem hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı görülmüştür. Terditli davaların özelliği gereği hakim ilk istemin reddi durumunda ikinci talebi değerlendirebilecektir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 2. fıkrası gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Terditli istemde ilk talebin reddi sonrasında ikinci kademedeki istek için ayrı hüküm kurulmalıdır....
Davalı alacaklılar tarafından davacı borçlu aleyhine tapu iptali ve tescil-alacak istemi ile açılan İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/275 Esasında kayıtlı davada 08/10/2019 tarihinde tapu iptali ve tescil davasının reddine, davalılar lehine 141.240,40 TL alacak, 14.049,20 TL vekalet ücreti ile 4.223,80 TL yargılama giderine hükmedilmiştir. Takibe başlandığı tarih itibari ile kararın kesinleşmediği tartışmasızdır. Somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, davacı tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığı, dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil talep edildiği, kabul edilmemesi halinde alacağa karar verilmesi talep edilerek terditli talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece alacağa hükmedilmiş, tapu iptali tescil talebinin reddine karar verilmiş ise de, taşınmazın aynının tartışıldığı ve uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafının bulunduğu anlaşılmakla, ilam kesinleşmeden takibe konulamaz....