Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'den alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine, 10-Davacı ... yönünden; davacının açmış olduğu 15. kat 30 nolu bağımsız bölüme yönelik tapu iptal tescil ve olmadığı takdirde tazminat olarak açılan terditli davanın, tazminat davası olarak ...-1 Tur. İnş. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, 11-Davacı ... yönünden; 15. kat 30 nolu bağımsız bölüme yönelik tapu iptali tescil, eksik imalat ve olmadığı takdirde tazminat olarak açılan terditli davanın, tazminat davası olarak ...-1 Tur. İnş. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, 12-Davacı ... ve ... yönünden; 6. kat 11 nolu bağımsız bölüme yönelik tapu iptal tescil ve olmadığı takdirde tazminat olarak açılan terditli davanın, tazminat davası olarak ... -1 Tur. İnş. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, 13.04.2016 tarihinde karar verilmiştir. Hükmü, davacılar ... ve ... vekilleri, davacı ... vekili, davacı ... vekili, davacı ... Sütçü vekili, davalı ...-1 İnşaat Sanayi Ltd....

    Tüketici Mahkemesinin 15/03/2022 gün, 2020/447 E. 2022/123 K.sayılı ilamının incelenmesinde "davacının talebinin tapu iptal ve tescil mahkemece uygun görülmediği takdirde rayiç bedelin davalıdan tahsili yönünde olduğu, davanın terditli açılmış olması nedeniyle asıl istemin tapu iptal ve tescil talebi olduğundan infazı için kesinleşmesinin gerektiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince takip dayanağı ilamın kesinleşmediğinden bahisle takibin iptaline yönelik olarak verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı-alacaklının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 40....

    İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, terditli olarak öncelikle harici satış nedenine ve TMK'nin 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan ölüm ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil talebine, mahkemece yerinde görülmemesi durumunda harici satış bedeline dayalı alacak talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Davacının TMK’nin 713/2. maddesine dayanan tapu iptal ve tescil talebine gelince; Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir....

      b) Karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Az yukarıda açıklandığı üzere, karşı davacı taraf terditli talepte bulunmuş olup, tapu iptal ve tescil istemine ilişkin ilk talebi reddedilmiş ise de, bağımsız bölümlerin rayiç bedellerinin tasfiyeye dahil edilerek alacaklarının belirlenmesi ve bakiye alacağın davalı taraftan tahsil edilmesine ilişkin terditli talebi kabul edilmiştir. Mahkemece bu durum göz ardı edilerek, reddedilen tapu iptal ve tescil istemi yönünden, davalılar ve bir kısım müdahiller yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli ve 2016/25 E. 2016/188 K. sayılı kararı ile; dava kayıt malikine yöneltilmediğinden tapu iptali ve tescil isteminin reddine, zararın memurun Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine aykırı bir şekilde hatalı tebligat yapmasından kaynaklanması sebebiyle ihbar olunan ... yönünden bedel isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve ihbar olunan ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. 2. Bozma Kararı Dairenin 17/06/2020 tarihli ve 2017/1685 E., 2020/2803 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Hemen belirtmek gerekir ki, tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak iptali istenen tapu kaydının malikine karşı açılması gerektiği ve davanın da kayıt malikine yöneltilmediği gözetilerek tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli ve 2016/25 E. 2016/188 K. sayılı kararı ile; dava kayıt malikine yöneltilmediğinden tapu iptali ve tescil isteminin reddine, zararın memurun Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine aykırı bir şekilde hatalı tebligat yapmasından kaynaklanması sebebiyle ihbar olunan ... yönünden bedel isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve ihbar olunan ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. 2. Bozma Kararı Dairenin 17/06/2020 tarihli ve 2017/1685 E., 2020/2803 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Hemen belirtmek gerekir ki, tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak iptali istenen tapu kaydının malikine karşı açılması gerektiği ve davanın da kayıt malikine yöneltilmediği gözetilerek tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

            Davalı vekili 20.03.2023 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında müvekkili şirket üzerine kayıtlı olduğundan sebeple tapu iptal tescil davasının da müvekkili şirkete yöneltildiği anlaşılabilir olsa da terditli olan diğer taleplerin tapu iptal ve tescil talebi ile bir arada yöneltilmesi ve bundan bir sonuç alınabilmesinin mümkün olmadığını, hukuki yarar bulunmamasına rağmen taraflarınca anlaşılamayan biçimde terditli açılan bu davanın mevzuat ile de sabit olduğu üzere korunmaya değer bir tarafının bulunmadığını, somut davada davacının talep sonucunda dava türünü hatalı olarak belirlediğini ve bir arada yöneltilmesi mümkün olmayan talepleri bir arada yönelterek talep sonucunda karmaşaya sebep olduğunu, talep sonucunun açık olması mevzuat gereği olduğundan davanın sırf bu sebeple dahi usulden reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak yöneltilen terditli taleplerinin belirsiz alacak davasının şartlarını taşımadığından...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin terditli açılan davadır. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı adına kayıtlı Kayseri İli, *** İlçesi *** Mahallesi ***ada 5 parsel B Blok 14 nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, davalının istifa iradesinin Mahkemece kabul görmemesi halinde ise kesin maliyet bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının tapu iptal tescil talebi yönünden ara buluculuk tutanağının düzenlenmediğini, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

              Takibe dayanak ilamın incelenmesinde, ilamın davacısı tarafından açılan dava ile, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescili, olmadığı takdirde terditli olarak sözleşme şartlarına riayet edilmemesinden dolayı oluşan zararın tazminiyle ödenmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece; tapu iptali tescili talebinin şartlarının mümkün olmaması nedeniyle diğer terditli talebinin kabulüyle, dava tarihinden itibaren 1.000,00 TL'nin, 189.442,25 TL'nin 24/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteslsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir. Tapu iptal ve tescil davasında gayrimenkulün aynı tartışılmakla, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunduğundan ve taşınmazın aynı tartışılarak sonuca gidildiğinden, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinin kabulü gerekmektedir....

              Mahkemece davacılar adına kayıtlı olması gereken hissesin yolsuz tescil suretiyle davalıya geçtiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, ancak davacıların sahip oldukları evlerin dava konusu edilen 2684 ada 10 parsel içerisinde kalmadığı kabul edilerek davacıların asli talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin incelenmemesin isabetsiz olduğu; kabule görede. tapu iptal ve tescil talebinin gerekçede reddine karar verildiğinin yazıldığı halde hükümde, tapu iptal ve tescil talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmediği, kabul edilen tazminat miktarı hesaplanırken davacıların 2 nolu kök kadastro parselden satın aldıkları miktarın tamamının taşınmazdaki ifrazlar dikkate alınmayarak, alınan payın tamamını 2684 ada 10 parsele gitmiş gibi oranlama yapılarak hüküm kurulması isabetsizdir....

              UYAP Entegrasyonu