Dava terditli olarak açıldığına göre öncelikli tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi halinde terditli alacak talebinin incelenmesine ve bu hususta bir karar verilmesine de gerek kalmayacaktır. Ancak tapu iptali ve tescil isteğinin yerinde olmadığı anlaşıldığı takdirde alacak isteği incelenebilecektir. Terditli açılan davaların niteliği gereği ancak isteklerden biri hakkında hüküm kurulabilmekte olup, tek vekalet ücreti takdir edilir. Ancak davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi halinde reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi mümkündür. Terditli açılan davalar için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri mümkün değildir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; icraya konulan mahkeme ilamının terditli bir davaya ilişkin olmadığını, davanın her iki davalı açısından da ıslah edilerek bedele hükmedilmesinin talep edildiğini, terditli davalar asıl davanın tabi olduğu inceleme usulüne tabi olsa da, ıslahtan sonra oluşan davanın tamamen bağımsız, yeni bir davanın inceleme usulüne tabi olduğunu, başlangıçta davalılardan inşaat şirketi açısından tapu iptali tescil, diğer davalı banka açısından ise ipoteğin kaldırılması istemli dava açılarak ıslah ile bedele dönüştürülen davaya ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulabileceğini beyan ederek davanın reddi istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, davacı tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığı anlaşılmıştır....
yani Esenyurt Köyü 2583 Ada 1 Parsel üzerindeki hiçbir taşınmazda malik sıfatı olmadığını, tapu iptal ve tescil davasında öncelikle davanın konusu olarak davalının dava konusu olacak taşınmaz mülkiyetinin olması gerektiğini, Esenyurt Köyü 2583 ada 1 parseldeki bağımsız bölüm maliklerine bakıldığında davalının malik olmadığını, yani iş bu tapu iptal ve tescil davasının konusuz kaldığını, açıklanan nedenlerle konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... parsel sayılı taşınamaza ihtiyati tedbir şerhi koyulduğunu, tedbir kararına rağmen daha önce dava konusu taşınmazda herhangi bir payı mevcut olmayan davalıların 20.12.2012 tarihli ifraz işlemi ile dava konusu taşınmazda paydaş haline geldiklerini, yapılan işlemin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiş, 21.04.2014 tarihli dilekçe ile davacı vekili, dava dilekçesindeki talebin tapu iptal ve tescil olduğunu belirtmiş, olmadığı takdirde önalım hakkına dayalı olarak tescile hükmedilmesini talep etmiş, 07.07.2014 tarihli dilekçe ile önalım hakkına dayalı istemden vazgeçtiklerini bildirmiş, davacı asil ise 23.07.2014 tarihli dilekçe ile terditli olarak ön alım hakkına dayalı olarak tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davacıların terditli ıslah taleplerinde tapu iptal ve tescil istemini de içermekte olup, davacı tescil isteminin reddini de temyiz etmiş olmakla, davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yerel mahkeme tarafından da terditli taleplerden birincisi olan tapu iptali ve tescil istemi yönünden davanın reddine, alacak yönünden davanın kabulüne karar verildiğinden, kabul edilen ve hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi karar ve ilam harcına, hüküm altına alınan 68.283,83 TL bedel üzerinden davacı lehine 9.676,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücreti yönünden ve hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı yönünden karar usul ve yasaya uygundur. Terditli davada reddedilen birincil talep olan tapu iptali ve tescil yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin reddedilen tapu iptali ve tescil istemi yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18.06.2020 NUMARASI : 2018/374 Esas - 2020/91 Karar DAVA KONUSU : İnançlı İşleme Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Terditli Alacak KARAR : Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2020 tarih ve 2018/374 Esas, 2020/91 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi....
Kanun maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere terditli taleplerin aynı davalıya karşı ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda, davacı dava dilekçesindeki talebinde, mümkün olduğu takdirde tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tahsilini istemiş, ancak bu taleplerini aynı davalıya yöneltmemiştir. Davacı dava dilekçesinde tapu iptali tescil talebini bağımsız bölüm adına kayıtlı olan davalı ...'ya, rayiç bedelin tahsilini ise yüklenici ...'a yöneltmiştir. Yargılama sonucunda tapu iptal ve tescil talebinin reddine, arsa makillerine karşı açılan davanın reddine, rayiç bedel yönünden yüklenici ...'a karşı açılan davanın ıslahla birlikte kabulüne karar verilmiştir. Sonuç olarak arsa malikleri hakkında gerek tapu iptali ve tescil ve gerekse rayiç bedel talebi reddedildiğine göre mahkemece, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı arsa maliki ...mirasçısı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda, davacı dava dilekçesindeki talebinde, mümkün olduğu takdirde tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tahsilini istemiş, ancak bu taleplerini aynı davalıya yöneltmemiştir. Davacı dava dilekçesinde tapu iptali tescil talebini bağımsız bölüm adına kayıtlı olan davalı ...'ya, rayiç bedelin tahsilini ise yüklenici ...'a yöneltmiştir. Yargılama sonucunda tapu iptal ve tescil talebinin reddine, arsa makillerine karşı açılan davanın reddine, rayiç bedel yönünden yüklenici ...'a karşı açılan davanın ıslahla birlikte kabulüne karar verilmiştir. Sonuç olarak arsa malikleri hakkında gerek tapu iptali ve tescil ve gerekse rayiç bedel talebi reddedildiğine göre mahkemece, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı arsa maliki ... mirasçısı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle sayın çoğunluğun davanın terditli olarak açıldığı gerekçesiyle davalı ......
e ait olduğunun tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ...... vekili ve davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 297. maddesinde öngörüldüğü üzere kararın hüküm sonucu kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Esasen yerel mahkeme de davanın tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemli olarak açıldığını gerekçeli kararında belirtmiştir. Buna rağmen hüküm fıkrasında tazminat talebi hakkında hüküm kurulmadığı gibi hükmün gerekçesi incelendiğinde davacının tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olarak gerekçe gösterilmesine karşılık tazminat isteminin neden reddedildiğine dair herhangi bir gerekçe sevk edilmemiştir....