Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/491 E. sayılı dosyadan verilen 10.12.2020 tarihli ve 2020 / 244 K. sayılı kararın hem bir alacak ve hem de bir tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğunu, Mahkemenin 03.02.2021 tarihli ek karar'ı ile "Davanın, ayrıca vekalet ilişkisine dayalı alacak davası olması nedeni ile, Mahkememizin 10/12/2020 tarih, 2018/491 Esas ve 2020/244 Karar sayılı ilam başlığında "Dava Tapu İptali ve Tescil" olan kısmının, "Tapu İptali ve Tescil - Alacak" şeklinde düzeltilmesine" şeklinde karar başlığında düzeltme de yaptığını beyanla, davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Şikayet dilekçesi, cevap dilekçesi, İstanbul l. İcra Müdürlüğünün 2021/4294 esas sayılı takip dosyası sureti, İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Davalı alacaklılar tarafından davacı borçlu aleyhine İstanbul l....
Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesi ile birlikte toplam beş adet taşınmaz için muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, ... İli Beyoğlu İlçesinde bulunan taşınmazlar yönünden de tapu iptal ve tescil isteminin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda tapu iptal ve tescil istemine konu ... İli Beyoğlu ilçesinde bulunan taşınmazlar yönünden yetkili olan mahkemenin HMK’nın 12/3. maddesi gereğince ... ilçesindeki taşınmazlar yönünden de yetkili olduğu, murisin üzerine kayıtlı olmayan taşınmazlar yönünden 01.04.1974 tarih ve 1974/1-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın uygulama yeri olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince; ... 8....
Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak talep edilen kısmında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava terditli olarak, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ise alacak istemine dayanmaktadır. HMK’nin 111. maddesinde terditli dava düzenlenmiş olup bu düzenleme, anılan maddede “ Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. Mahkemece, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz” şeklindedir. Somut olayda da dava, terditli olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi niteliğindedir....
tarafından davaya devam edilmiş, alacak talebiyle açılan dava ıslah dilekçesiyle mirasta iade(denkleştirme), olmazsa saklı payı aşan oranda tenkis istemine dönüştürülmüş, birleştirilen davada ise tapu iptal ve tescil davası olarak açılan dava aynı mirasçılar tarafından ıslah edilerek tapu iptal tescil talebine ilaveten Berati ve Halil yönünden devamı ile olmadığı takdirde terditli olarak saklı payı aşan oranda tenkis talep edilmiştir. Davalı ..., davacı annesinden borç para almadığını, aynı şekilde ziynet eşyalarının da kendisine emanet edilmediğini, davacının anneler günü hediyesi olarak araba aldığını, ayrıca bankadan çektiği parayı da bağış olarak minnet duygusu ile verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, para iadesi yönünden ise reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairece “mirasçılardan ...'...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının hakkının bulunmadığı bir kooperatif hissesinden kaynaklı olarak tapu iptal ve tescil davası açtığını, hiçbir taşınmazın değerinin Türkiye koşullarında 5000 TL olmasının mümkün olmadığını, davalının harç ödememek için kötü niyetli olarak ve kanuna tamamen aykırı bir biçimde dava açtığını, davacının davasının belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, belirsiz alacak davasında dahi talep edilen alacağın tapudan kaynaklandığını düşünüldüğünde dahi tapudaki satış bedeli üzerinden dava değerinin gösterilmesi gerektiğini, hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur....
yerine getirmeyerek temerrüde düştüklerini, sonuç olarak tapu iptal-tescil isteği kabul edilmediği takdirde, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden bedele hükmedilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir. 6....
Sayılı kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Tüm dosya kapsamı, DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME; Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslahla alacak istemine ilişkindir. Dairemizin 26/12/2019 gün 2019/868 esas 2019/2204 Karar sayılı ilamı ile "... dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslahla alacak isteğine ilişkindir. Dava tapu iptali ve tescil istemli açılmış, yargılama sırasında davacı vekili 19/06/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ıslah ederek öncelikle tapu iptali ve tescil, asıl talebin kabul edilmemesi halinde dava değeri olan 64.449,61 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, dava ıslahla terditli davaya dönüştürülmüştür....
HÜKÜM/ Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-) 1- Davalılar T5 ve T6 vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE; Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06/11/2019 tarih ve 2014/639 Esas, 2019/622 Karar sayılı kararının HMK.nun 353/1- b-2. maddesi gereğince ORTADAN KALDIRILMASINA; 2- Açılan terditli davada; 3- Tapu İptal ve Tescil davasının pasif husumet yokluğundan usulden REDDİNE; 4- Davacı tarafından açılan alacak davasının; a) T3 için kısmen KABULÜ ile; 213.578,48 TL.'...
Öte yandan, HMK'nın 297/2. maddesi," Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermektedir. Birleşen dava, kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesine, bu taleplerin uygun görülmemesi halinde konutun rayiç değeri kadar tazminatın ve ecrimisil bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl istemin tapu iptal ve tescil; diğer istemlerin terditli istem olduğu belirtilmiş ve birleşen dava tarihi itibariyle borcu olan davacının tapu iptal ve tescil istemi ile terditli diğer istemlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2017 karar tarih 2012/739 Esas, 2017/293 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacı tarafından açılan yolsuz tescil sebebi ile tapu iptali ve tescil davasında davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması, terditli açılan alacak davasının zamanaşımı süresi geçmiş olması nedeniyle reddine, Davacı tarafından açılan muvazaa sebebi ile tapu iptali ve tescil davasında ve terditli açılan alacak davasında davacıların mirasçı olmamaları ve taraf sıfatlarının olmaması sebebi ile davanın HMK 50 ve devamı 115/2 uyarınca taraf sıfatı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiş olup, anılan karar Dairenin 13.09.2021 tarih 2021/2803- 3869 Esas, Karar sayılı kararı ile onanmıştır. Davacılar vekili, Daire kararına karşı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur....