Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sırasında davalı taraf lehine kullanıcı şerhi verilip, Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun gereğince şerh sahibine satılarak tescil edilen taşınmaza yönelik olarak, kullanım kadastrosu tespitinden öncesindeki fiili kullanım hakkına dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulup bulunulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi, 2. 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun 'un 6 ncı maddesi 3....

    nun kullanıcısı olduğu belirlenmiş, 11.12.2009 tarihinde de tapu kaydına “iş bu parsel ... oğlu ...'nun kullanımında olduğu şerhi verilmiştir. Davacı ..., tespit tarihinden sonra taşınmazı bitişik 829 sayılı parsel ile birlikte satın alarak üzerine ev ve bahçe yaparak fiilen zilyet bulunduğu iddiasına dayanarak davalı şahıs adına verilen şerhin iptali ile adına muhtesat ve kullanıcı şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Somut olayda; davacı tarafça, yukarıda bahsedilen 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu ... adına oluşan tapu kaydının beyanlar hanesinde kullanıcı olarak adı geçen davalı ...'un isminin iptal edilerek kendi lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle askı ilan süresinden sonra dava açılmıştır. Çekişmeli taşınmazın davacı ve davalı ... arasında yapılan sözleşme ile 01.08.2006 tarihinde davalıya devredildiği, bu tarihten itibaren davacının kullanımında olduğu tartışmasız olup esasen bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Hal böyle olunca; mahkemece kullanım şerhine yönelik olarak açılan davada davacının kullanıcı olduğu toplanan delillerle belirlenmiş olduğuna göre davacı tarafından açılan davanın kabulüne taşınmazın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak adı geçen davalı ...'...

        Dava konusu 3960,00 m² yüzölçümündeki 634 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “... oğlu ... ” şeklinde kullanım şerhi bulunmaktadır. Davacı vekili ise, 634 sayılı taşınmazın 394,43 m² yüzölçümündeki bölümünün müvekkilinin kullanımında bulunduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, talebin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut dava idari bir tasarrufa karşı açılmamıştır. Taşınmazın beyanlar hanesinde hali hazırda kullanıcı şerhi bulunmaktadır. Tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki mevcut kullanıcı şerhinin tamamen veya kısmen değiştirilmesi istemlerine yönelik açılan davalar adli yargının görevi içindedir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kalan taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 3960,00 m² yüzölçümündeki 634 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “Şagili Mahmut oğlu Mahmut Döşerdir” şeklinde kullanım şerhi bulunmaktadır. Davacı vekili ise, 634 sayılı taşınmazın 120,00 m² yüzölçümündeki bölümünün müvekkilinin kullanımında bulunduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, talebin idarî yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut dava, idarî bir tasarrufa karşı açılmamıştır. Taşınmazın beyanlar hanesinde hali hazırda kullanıcı şerhi bulunmaktadır....

            İlk derece mahkemesince dava konusu kullanım kadastrosu tutanak örneği getirtilmediğinden kullanım kadastrosu çalışmasının hangi tarihte ve hangi yasal düzenleme doğrultusunda yapıldığı anlaşılamamakla birlikte, dosyada bulunan tapu kayıt örneğine göre dava konusu 25611 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 14/01/2014 tarihinde 4321,00 m2 yüzölçümüyle ve arsa niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği ve tapu kaydının beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında olduğuna ve ayrıca krokisinde A ile gösterilen 969,00 m2 lik kısmı için Sait oğlu Hayrettin Özalp adına kullanıcı ve üzerindeki bina için muhdesat şerhi; B ile gösterilen 285,00 m2 lik kısmı için Ahmet kızı Fadime küçük adına kullanıcı ve 2 adet bina için muhdesat şerhi; C ile gösterilen 470,00 m2 lik kısım için Yusuf oğlu Nusret Öner adına kullanıcı ve üzerindeki bina için muhdesat şerhi; D ile gösterilen 1409,00 m2 lik kısmı için kullanımsız ve E ile gösterilen 1188,00 m2 lik kısım için kullanımsız şerhi bulunduğu; ayrıca...

            Yine bu davaların, kayıt maliki 'ye ve lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olduğundan, davacının, iddiasını ve kullanıcı şerhi sahibi ...'a karşı yöneltmesi zorunludur. Hal böyle olunca, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek dosya kapsamına ve usule uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Yapılan yargılama neticesinde; ''Davalıların yasal süresi içinde idareye müracaat ederek taşınmazı satın aldığı, davacı tarafça dava konusu olan taşınmazlara ilişkin zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davası açılmış ise de; taşınmazın davalılar adına tapuda tescil edildiği, davacı bu satış işleminden sonra tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, dava konusu taşınmazların fiili kullanıcısının kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte belirlendiği, Hazine’nin de taşınmazı fiili kullanıcı olarak tespit edilen davalılara sattığı, davacının satış işleminden önce açılmış bir davasının bulunmadığı anlaşıldığına göre davalılar adına yapılan tescil işleminin mevzuata uygun olduğu anlaşılmakla'' şeklinde gerekçe ile davanın REDDİNE karar verildiği görülmüştür. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 13.12.2018 tarihli ilamı ile aile konutu şerhi konulması davasının reddi gerektiği, tapu iptal tescil davası yönünden davalı ... lehine nispi vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiği ve tapu iptal tescil davasının reddine karar verildiği halde yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmemesi gerekçesiyle bozulmuştur. Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2019/243 2020/309 DAVA KONUSU : Orman (Şahıslarca Açılan Tapu İptal Ve Tescil İstemli) KARAR : Erdemli 3....

                UYAP Entegrasyonu