parsel sayılı taşınmazlarının kadastro tespitine esas olan ve 4753 ve 5618 sayılı Yasalara göre oluşturulan 1, 2, 3, 4, 5, 6 numaralı toprak tevzi parsellerinin dayanağı olan belirtmelik tutanağı (okunaklı), dağıtım cetveli, harita ve ekleri ile, belirtmelik tutanağında varsa taşınmaza uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin, Kadastro, Tapu, İl Tarım ve İl Özel İdare Müdürlüklerinden getirtilmesi, 2- Mart ... tarih ve 12 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ayrıntılı kayıtların (köy, mahalle, mevki, cins, sınırlar, yüzölçümü, malik, hisse, geldi, gitti ve revizyona ilişkin tüm bilgileri içerir ve okunaklı, oluşum nedenlerini gösterecek ve birbirini takip edecek biçimde, eksiksiz olarak) mahalli Tapu Müdürlüğünden (eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından) sorulup getirtilmesi, ayrıca anılan tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında herhangi bir taşınmaza...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sonucu davaya konu 106 ada 105 parsel sayılı 20.160,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine tapu kaydına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 16.05.2016 tarihinde açılmış; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihinden önce tapu sicil müdürlüğüne yapılan ve tapu sicil müdürlüğünün 29.09.2014 tarihinde reddettiği başvuru tapu kaydında isim düzeltilmesine ilişkin olmayıp intikal işlemi talebidir....
Hal böyle olunca Mahkemece, davacının dayandığı tapu kayıtlarının tesisi 28.3.1938 tarih ve 118 sıra numaralı tapu kaydının ve tespite esas alınan davalının dayandığı tapu kaydının tesisi 30.9.1938 tarih ve 1214 sıra numaralı tapu kaydının oluşum belgeleri ve varsa haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu olan tüm taşınmazların kadastro tutanak örnekleri varsa dayanağı olan belgeler dosya içerisine getirildikten sonra yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve fen bilirkişisinin katılımıyla dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kayıtlarının haritasının uygulama kabiliyetinin bulunması halinde haritaya itibar edilmeli, tapu kayıtlarının haritasının bulunmaması ya da uygulama kabiliyetlerinin bulunmaması halinde tapu kayıtlarında yazılı sınırlar okunarak yerel bilirkişilere tek tek göstertilmeli,...
Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte ilgili kurumdan getirtilmemiş, davacının dosyaya sunduğu tapu senedi sureti ile yetinilmiş, ayrıca revizyon durumu da araştırılmamıştır. Ayrıca, mahallinde yapılan keşifte tapu kaydının hudutları yerel bilirkişi ve tanıklardan tek tek okunup sorulmamış, taşınmaza uyup uymadığı hususunda genel ve soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiş, keşfe katılan fen bilirkişi raporunda da tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı belirtilmekle birlikte tapu hudutları kroki üzerinde denetime elverir şekilde gösterilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayanılarak karar verilemez....
Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil davası olduğuna göre dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsayıp kapsamadığının yöntemince saptanması gerekir. Şöyle ki; 6831 sayılı Yasanın 3373 sayılı Yasa ile değişik 11/1. maddesi gereğince tapu kaydına dayalı olarak 10 yıl içersinde orman kadastrosuna itiraz veya tapu iptali tescil davası açma olanağı vardır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarih 1999/14-165-149 sayılı kararında da belirtildiği gibi tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım bunları tutmakla görevli ve sorumlu Tapu Sicil Müdürlükleridir. Bu nedenle taşınmaz kaydının bulunduğu Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilerek dava açılması gerekir. Tapu sicil müdürü ve varsa o yerdeki Hazine vekili 4353 Sayılı Kanunun 18. maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla yönetimi temsil eder. Somut olayda dava Nevşehir Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yöneltilmiş mahkemece de tapu sicil müdürlüğüne dava dilekçesi tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır....
Dava konusu 102 ada 60 parsel sayılı taşınmazın tespitine dayanak tapu kaydı 11.04.1942 tarihli ve 196 sıra, 04.12.2001 tarihli ve 1 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin, Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından sorularak getirtilmesi, tapu kayıtları revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların da tutanak örnekleri ile tapu kayıtlarının getirtilerek dosya içerisine konulması istenildiği halde, gelen tapu kayıtları incelendiğinde intikaller arası bağlantı kurulamadığı, bazı tapu kayıt yazılarının silik olup okunamadığı ve bu şekilde denetimin yapılamayacağı anlaşılmaktadır....
paftasının fotokopi örneğinin Kadastro Müdürlüğünden, 4- 85 parselin tutanak örneğinin tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek ve bu parsele revizyon gören Ağustos 323 tarih 98, Haziran 338 tarih 119 ve 122, Nisan 1968 tarih 2 sıra nolu tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve değişiklikleri ile birlikte yerel tapu sicil müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 5- 1583 parselin tutanak örneğinin tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek ve bu parsele revizyon gören ... 1286 tarih Defter 8 varak 157 nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve değişiklikleriyle birlikte yerel tapu sicil müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 6- 2070 parselin tutanak örneğinin tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek ve bu parsele revizyon gören Temmuz 1330 tarih Defter 8, varak 179 nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve değişiklikleriyle birlikte yerel tapu sicil müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 7- ... ......
Mahallinde yapılan keşif sırasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre yapılan tapu uygulamasında, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı belirlenmiştir. Esasen, çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kaldığı noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı gibi, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. İhtilaf, Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın, fiilen yol olarak kullanılması halinde tapu kaydına itibar edilip edilmeyeceği noktasındadır. Tapu kayıtları mülkiyet belgesi olup, tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın niteliği ve kullanım şekli tapu kaydının mülkiyet belgesi olmasına mani teşkil etmeyeceği gibi, taşınmazın kullanım şeklinden yola çıkılarak tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettiği şeklinde bir değerlendirme de yapılamaz....