"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı Hazine dayanağı 02.10.1990 tarih 17 sayılı tapu kaydının geldisi olarak gösterilen 24.06.1959 tarih 58 sayılı tapu kaydı ile bu kaydın geldisi olarak gösterilen 58 sayılı tapu kaydının cilt ve sayfa numaralarının aynı olduğu ve ayrıca okunamadığı belirtilerek fotokopisi eklenen kütük kaydında da iktisap sebebi anlaşılamadığından davacı dayanağı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren maliki iktisap sebebi okunacak şekilde bilgisayara dökülmüş tapu kayıt örneklerinin varsa tüm oluşum belgeleri ve özellikle dayanak ilam ve haritalarıyla birlikte Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Daire Başkanlığından getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın...
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dairemizin 24.11.2008 tarihli geri çevirme kararı gereğince istenilen tapu kaydı dayanağı harita Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro II....
Keşif sırasında, tarafların dayandıkları tapu kayıtları 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesi uyarınca uygulanıp kapsamları belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın hangi tapu kaydının kapsamında kaldığı açıkça belirlenmelidir....
Dayanak tapu kayıtlarının miktarları ile davacı Hazine tapu kaydının doğusunun ve davalı taraf tapu kaydının batısının "hendek" okuması nazara alındığında her iki tapu kaydının birbirine sınır ve tapu kayıtlarının taşınmazların farklı bölümlerine ilişkin olabileceği düşünülmelidir. Tapu kaydı hudutlarında okunan "hendek, ..." yerleri kesin olarak belirlenmelidir. Keşif icrası sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından tapu kayıtlarının ihdası, intikali, intikal sırasında hudutlarda ve miktarda değişiklik varsa bu değişikliğin nedeni, hudutların arz ettikleri özelliklerle taşınmazların tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır....
Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın dayanağı olan K.Evvel 1316 tarih ve 204 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ayrıntılı kayıtları ile varsa kroki ve haritaları mahalli Tapu Müdürlüğünden (eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından) getirtilmeli, aynı tapu kaydı ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmediği mercilerinden sorularak varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ait kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları istenmeli, tapu kayıt maliki ile davacı arasındaki ırsi ilişkiyi kanıtlayacak nitelikteki veraset ilamı veya nüfus kayıtları dosya içerisine konulmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişi heyeti, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir....
Öte yandan, davalıların dayandıkları Haziran 1926 tarihli 3, 6 ve 9 sıra nolu tapu kayıtlarının geldilerinin bulunmadığı, Haziran 1926 tarihli 3 sıra nolu tapu kaydının tedavüller görerek son olarak 17.06.1971 tarihli 57 sıra nolu ve 07.08.1973 tarihli 11 sıra nolu tapu kayıtlarına gittiği, Haziran 1926 tarihli 9 sıra nolu tapu kaydının tedavül görmesi neticesinde Nisan 1962 tarihli 58 sıra nolu tapu kaydının oluştuğu, Haziran 1926 tarihli 6 sıra nolu tapu kaydının ise herhangi bir tedavül görmediği, Dairece yapılan geri çevirme ile dava konusu taşınmazın bulunduğu Doyum (Tiranis) köyünde kadastro çalışmalarının henüz başlamadığı anlaşılmaktadır....
Keşfe katılan fen bilirkişilerin, tapu uygulamasına ilişkin ana raporları ile ek raporlarındaki batıda “hark” güneyde “... ve ...” hududuna ilişkin gösterimleri birbirini tutmamakta ve çelişki yaratmaktadır. Bu haliyle tapu uygulamasının yöntemince yapıldığından söz edilemez. Ayrıca bir an için mahkemenin kabulündeki gibi tapu kaydının dava konusu taşınmaza ait olduğu kabul edilecek olsa dahi davalı-davacı ... ve arkadaşlarının iddialarına göre tapu kaydının hukuki değerini koruyup korumadığının değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, tapu kaydının hukuki değerini yitirmediği kabul edilmiş ise de bunun gerekçesi kararda tartışılmamış, neye istinaden tapu kaydının hukuki değerini koruduğunun kabul edildiği açıklanmamıştır. Nitekim, dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; dayanak kayıtlardan Haziran 330 tarih ve 285 numaralı tapu kaydı maliklerinden ...’in 1957 yılında öldüğü ve payının 07.07.1982 tarih ve 4 numaralı tapu kaydı ile intikal gördüğü, 2....
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece yapılan araştırma sonucu tespite esas alınan tarla tapu kayıtları ile, davacı ve müdahillerin dayandığı mera tapu kayıtlarının aynı kökten geldiği, aynı kaynakta birleştiği, sonradan ihdas olunan tarla tapu kayıtlarının satış sureti ile intikal ettiği, tapu kayıtlarının çakıştığı hallerde sonraki tarihli tapu kayıtlarının geçerli olduğu, tespite esas alınan tarla tapu kaydının hukukî değerini koruduğu, sabit sınırlar içermediği ve miktarı ile geçerli olduğu belirlenerek tapu miktarı kadar kısımlarının tespit malikleri adına, miktar fazlası kısmın ise; '... bey mera tapusu' sınırları içinde kaldığından, mera tapu malikleri adına tesciline, ...nin tapu miktar fazlası kısımlar için açtığı davanın, taşınmazların tarla tapu kaydı sınırları dışındaki kısımlarının hukukî değerini koruyan ... bey mera tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek reddedilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının...
, mevki, cins, sınırlar, yüzölçümü, malik, hisse, geldi, gitti ve revizyona ilişkin tüm bilgileri içerir ve okunaklı şekilde) varsa tesis ve ifraz haritalarının Mahalli Tapu Müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından ayrı ayrı sorulup getirtilmesi, eski yazı tapu kayıtlarının bulunması halinde tercümelerinin yaptırılması, bu kayıtlara revizyon gören ......
Davacı Haziran 1301 tarih 74 sayılı sicilden gelen Eylül 1970 tarih 15 sayılı tapu kaydına dayanarak dava açmış olmasına rağmen tapu kaydı usulüne uygun olarak yerine uygulanmamış, mahkemece taşınmazları kapsadığı bildirilen Haziran 1289 tarih 148 sayılı tapu kaydına davanın taraflarından hangisinin dayandığı açıkça belirlenmemiş, taraf dayanağı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte sınırları, malikleri ve ifrazları izlenecek şekilde dosya kapsamına getirtilmemiş, ayrıca kök tapu kaydının ifrazı ile oluştuğu bildirilen Nisan 1301 tarih 74 ve 75 sayılı tapu kayıtlarından 75 sayılı tapu kaydının dosya içinde bulunan örneklerindeki yönlerin birbirinden farklı olduğu görülmesine rağmen çelişki giderilmemiştir. Öte yandan tapu kayıt yönlerinde bulunduğu bildirilen tapu kayıt komşu parsellerine ait kadastro tutanakları ile varsa dayağı kayıtların tümü getirtilerek yerel bilirkişi sözleri denetlenmemiştir....