"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dava konusu imarın 102 ada 10 sayılı parselinin esası olan tapulamanın 1 sayılı parseli 25.08.1960 tarih 54, Ekim 1936 tarih 11, Ekim 1942 tarih 33, Temmuz 1943 tarih 31, Ramazan -1284 tarih 78; Ramazan-1284 tarih 79 sıra nolu tapu kayıtlarının revizyonu sonucu kayıt maliklerinden ...ve diğer müşterekleri adına tapu kaydının olduğu anlaşıldığından; 1 sayılı parsele ait tapulama tutanağının okunaklı ve onaylı fotokopiside eklenmek suretiyle tapulama çalışmaları sırasında anılan parsele uygulanan tapu kayıtlarının yerel Tapu Müdürlüğü'nden, eski yazılı olup yerel Tapu Müdürlüğü'nde bulunmadığı takdirde eski tarihli tapu kayıtlarının Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı'ndan intikalleri malikleri ve edinme sebeplerini gösterir biçimde getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : 1- Davacı tarafın tutunduğu ... 1932 tarih, 96 sıra numaralı tapu kaydının tesis sebebini gösterir şekilde tapu kütüğü örneği ve varsa haritasının, 2- ... 1932 tarih, 96 sıra numaralı tapu kaydının tüm tedavüllerinin ve varsa ifraz haritalarının, bu tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parsellere ait kadastro tutanak örneklerinin, 3- ... 1932 tarih, 96 sıra numaralı tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parselleri bir arada gösterir pafta haritası örneğinin, 4- 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro sonrası intikallerini gösterir tapu kayıt ve akit tablolarının, bulunduğu yerlerden getirtilerek dosyasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın...
Öte yandan, davacıların dayandıkları tapu kaydındaki mevcut paylarından daha fazla taşınmazın kadastro sırasında davacılar adına tespit ve tescil edildiği de dosya arasında bulunan kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Kural olarak aynı yere ait tapu kayıtlarından eski tarihli ve doğru temele dayanan, hukuki değerini koruyan tapu kaydına üstünlük tanınması gerekmekte olup, somut olayda, davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı ve tedavülleri önceki tarihli ve doğru temele dayanmakta olduğundan, bu tapu kaydına değer verilmesi gerektiği kuşkusuzdur....
a sattığını öne sürmekte aynı zamanda babaları ... adına olan tapu kayıtlarına dayanmaktadırlar. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler taşınmazların tarafların kök murisi ... ...'tan kaldığını bildirmişler, davalıların dayandıkları tapu kayıtlarında okunan sınırları zeminde göstermişler, keşif sonucunda fen bilirkişisi... tarafından düzenlenen raporda ise Ocak 1955 tarih 107 nolu tapu kaydının çekişmeli 109 ada 20 ve 21, 20.09.1961 tarih 87 nolu tapu kaydının ise 109 ada 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı bildirilmiştir. Ne var ki; mahkemece, dayanılan tapu kayıtlarının geldileri Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları varsa dayanağı kayıtları ile birlikte Tapu Müdürlüğünden getirtilmemiş, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uyup uymadığı gerekçeli kararda tartışılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez....
Tarih 39 nolu tapu kaydının batı sınırında ve 41 nolu tapu kaydının doğu sınırında belirtilen Hacaturdan Hazineye intikal eden taşınmazların neresi olduğu, bu taşınmazın ... temlik edilmek suretiyle sabit hale dönüşüp dönüşmediği; 127 ada 10 parsel sayılı taşınmazın batı sınırında bulunan 14 parselin dayanağı olan tapu kaydı yöntemince uygulanarak dava konusu 127 ada 10 parsel sayılı taşınmazı ne okuduğu; Hazinenin dayandığı Şubat 1937 tarih 39 ve 41 nolu tapu kayıtlarının güney sınırında belirtilen saraç ve topaç yolunun neresi olduğu belirlenmeli ve bu şekilde Hazinenin dayandığı pay tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı kesin olarak saptanmalı, fen bilirkişisine uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazların tapu kayıtlarının kapsamında kalması halinde, Hazinenin kayıttaki payının miktar fazlası nedeniyle oluştuğu gözönüne alınarak bu payın zilyetlikle...
Yapılacak keşifte; öncelikle davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı yöntemince mahalline uygulanarak kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince varsa haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması veya uygulama kabiliyetinin olmaması durumunda ise hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı ve sınırlarını gösterir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın tutunulan tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde tapu malikleri arasında taksim yapılıp yapılmadığı, tapu kapsamında kalan diğer taşınmazların kimin adına tespit ve tescil edildiği, davacının murisi .... ya da mirasçıları adına söz konusu tapu kaydına dayanılarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, tapu malikleri arasında aynı nedenlerle açılıp sonuçlanan dava dosyaları bulunup bulunmadığı...
Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, davacıların dayandığı 19.08.1958 tarih ve 75 sıra numaralı tapu kaydına dosya içerisinde tesadüf edilemediğinden, bu tapu kayıtlarının Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden tüm tedavülleri ile birlikte tamamlanarak temin edilmesi gerektiğinin belirtilmiş olması nedeniyle mahkemece söz konusu tapu kaydının tedavülleri istenerek dosya içerisine alınmış ise de, anılan kayıtlar yeniden keşif yapılmak suretiyle mahallinde uygulanmamıştır. Ayrıca, davalı tarafın dayandığı, tesis kadastrosunun da dayanağı olan tapu kayıtları da keşif esnasında uygulanmadığı gibi, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının haritalarının bulunup bulunmadığı araştırılıp, bulunması halinde getirtilip yöntemince uygulanarak kapsamları da belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz....
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın tutunduğu 30.01.1979 tarih 26 sayılı tapu kaydı ile taşınmazın tespitine esas alınan ve davalı idarenin tutunduğu tapu kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte ve tapu kayıtlarının oluşum nedeni gözetildiğinde harita ve krokileri Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli, dayanılan kayıtların dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği, Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, dava konusu taşınmaz ile revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita ile komşu taşınmazların tespit tutanakları varsa dayanakları kayıtlar Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca bölgede yapılan kamulaştırmaya dair bilgi ve belgeler ile geniş kapsamlı kamulaştırma haritası ilgili kurumdan getirtilmeli, yine tarafların dayandığı dava dosyaları bir kez daha mahkemesinden...
Evvel 1324 tarih ve 365, 377 ve 379 sayılı tapu kayıtlarının belirtilen dosyada dava konusu olan 48 ada 37, 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazlara uygulanabileceği belirtilmesine rağmen dava dosyalarının birlikte görülmesi gerektiği hususu düşünülmemiştir. Ayrıca davacı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının bilinmeyen sınırları yönünden taraflara tanıkla kanıtlama imkanı sağlanmamış; tapu kayıtlarının uygulanması sırasında komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanaklarından, davalı taşınmazlar yönünü ne okuduğu belirlenmek suretiyle yararlanılmamıştır. Yine çekişmeli taşınmazlara uygulanan T. Evvel 1324 tarih ve 366, 377 ve 379 sayılı tapu kayıtlarının miktarınca kapsam tayin edilmemiş, fen bilirkişi tarafından uygulanan tapu kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir bir kroki düzenlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile ve taraflar arasında bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli müktesep haklar bertaraf edilerek hüküm kurulamaz....
Gereği görüşüldü: Dava dosyasına yansıyan bilgi ve belgelere göre, tarafların aynı kökten gelmeyen birden fazla tapu kayıtlarına dayandığı, davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının ortaklığın giderilmesi davası sonucunda ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının tevhidi birleştirilmesi sonunda oluştuğu dikkate alındığında, ortaklığın giderilmesi davasına esas alınan kök tapu kaydı, davalının tutunduğu diğer tapu kayıtlarının ve davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının yöntemine uygun biçimde uygulanarak yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözümleneceği kuşkusuzdur. Bu olgular ile iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgeler eşliğinde saptanan dava niteliği dikkate alındığında, mahkemece yapılan araştırma, soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir....