Kesinleşen orman sınırları içinde iken genel kadastro sonucu oluşturulan tapuya değer verme olanağı bulunmadığı gibi 1942 yılı orman kadastrosu sınırları içinde kalan bölüm yönünden 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu ikinci kadastro niteliğinde olduğundan bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır. Orman sınırı içinde kalan bir yer için sonradan oluşturulan tapu kaydı özde kamu malı orman olan taşınmazın hukuksal niteliğini değiştirmeyeceğinden, 1069 sayılı parselin orman sınırı içinde kalan bölümü yönünden oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir ve sahibine mülkiyet ... kazandırmaz (H.G.K.'nun 19.02.2003 gün ve 2003/20-102-90 S.K.). Davacı Hazinenin davası 2981/3290 Sayılı Yasa uygulamasının iptali konusunda olmayıp, arazi kadastro ve islah-imar planı öncesi mülkiyet hakkına dayalı olarak iptal ve tescil istemektedir....
ye miras kaldığını ve onlardan da müvekkillerine intikal ettiğini, tapunun halen müvekkillerine ait olduğunu ve taşınmazın orman vasfını taşımadığını, müvekkillerinin kendi tapulu yerlerinden malik gibi tasarruf edemediklerini ve zarara uğratıldıklarını, davalı idarenin orman şerhini 1995 senesinde koymasına rağmen tapu iptal ve tescili hususunda bu zamana kadar dava açmadığı gibi gayrimenkul değerini de müvekkillerine vermediğini belirterek;... ili,... ilçesi, ...köyü, ... mevki, ...pafta, 2761 pasel nolu taşınmazın orman şerhinin terkini ve böylece mülkiyet haklarının ihlalinin engellenmesi; bu talepleri olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin ve uğranılan zararların şimdilik 3.000,00-TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve müvekkillerine verilmesini talep etmiştir. 2015/206 Esas sayılı dosyada Orman Yönetimi tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin açılan tapu iptal ve tescil davası ile 2015/58 Esas sayılı dosyada temyize...
Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli 155 ada 55 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 449,08 metrekare yüzölçümündeki bölümünün parselden ifraz edilerek orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) hakkın malikine, davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) ise o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir. Tapu iptali ve tescil davalarında husumetin tapu kayıt malikine yöneltilmesi zorunludur. Husumet konusu, kamu düzenine ilişkin dava şartı olduğundan davanın her safhasında ileri sürülebilir ve mahkemece de re'sen dikkate alınması gerekir. Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz davalıların murisi ... adına tapuda kayıtlı olup, nüfus kaydının incelenmesinde murisin kendisinden önce ölen oğlu ......
adına orman sınırları dışına çıkartıldığı saptanıp, somut olayda, çekişmeli parselin imar yoluyla geldiği parsellerin değil, zeminde bulunduğu parsellerin irdelenip, tarafları bağlayan bir tapu kaydı yada mahkeme kararı bulunup bulunmadığının araştırılacağı, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeki taşınmaz için, -2- 2006/13676-17126 arazi kadastrosu yada Orman Yönetimi ve Hazinenin taraf olmadığı Tapulama Mahkemesi kararı ile hükmen oluşan tapu kayıtlarının hukuki değerinin bulunmadığı, 2896 ve 3302 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince, orman rejimi dışına çıkarma işleme sadece Hazine adına yapılacağından, bu tür yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla da edinilemeyeceği, orman ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde 2981 ve 3194 Sayılı Yasa uygulaması yapılacağı konusunda hiç bir yasa hükmü bulunmadığı, aksine 3194 Sayılı İmar Yasasının 4....
Ancak, orman kadastro tespitine itiraz davalarında mahkemece toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurulmakla yetinilmesi gerektiği, tapu iptal ve tescil kararı verilemeyeceği, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının tescil isteği olmayıp adına kayıtlı olan parselin orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen kadastro mahkemelerinin kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevi bulunmadığı, dava konusu parseli içine alan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptaline karar verilebileceği gözönünde bulundurulmadan ... şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına ve H.Y.U.Y.'...
Ancak, orman kadastro tespitine itiraz davalarında mahkemece toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurulmakla yetinilmesi gerektiği, tapu iptal ve tescil kararı verilemeyeceği, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının tescil isteği olmayıp adına kayıtlı olan parselin orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen kadastro mahkemelerinin kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevi bulunmadığı, dava konusu parseli içine alan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptaline karar verilebileceği gözönünde bulundurulmadan ... şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına ve H.Y.U.Y.'...
Ancak, orman kadastro tespitine itiraz davalarında mahkemece toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurulmakla yetinilmesi gerektiği, tapu iptal ve tescil kararı verilemeyeceği, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının tescil isteği olmayıp adına kayıtlı olan parselin orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen kadastro mahkemelerinin kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevi bulunmadığı, dava konusu parseli içine alan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptaline karar verilebileceği gözönünde bulundurulmadan ... şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına ve hükmün H.Y.U.Y.'...
Ancak, orman kadastro tespitine itiraz davalarında mahkemece toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurulmakla yetinilmesi gerektiği, tapu iptal ve tescil kararı verilemeyeceği, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının tescil isteği olmayıp adına kayıtlı olan parselin orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen kadastro mahkemelerinin kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevi bulunmadığı, dava konusu parseli içine alan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptaline karar verilebileceği gözönünde bulundurulmadan ... şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılarak düzeltilmesine ve H.Y.U.Y.'...
Ancak, orman kadastro tespitine itiraz davalarında mahkemece toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurulmakla yetinilmesi gerektiği, tapu iptal ve tescil kararı verilemeyeceği, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının tescil isteği olmayıp adına kayıtlı olan parselin orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen kadastro mahkemelerinin kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevi bulunmadığı, dava konusu parseli içine alan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptaline karar verilebileceği gözönünde bulundurulmadan ... şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına ve H.Y.U.Y.'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.02.2020 tarih ve 2018/382 Esas 2020/94 Karar sayılı dosyasında verilen karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; " 292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve T3 Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hâzineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun hükümlerine göre T3 adına tapulu 2B arazilerinde doğrudan kullanıcı hak sahibine satışından yararlanmak için bu davayı açıyoruz. Dava konusu, Mersin ili, Erdemli ilçesi, Doğusandal Mahallesi, Mühlü Mevkiinde 102 aada 167 nolu parsel Orman Kanunu 2B maddesi uyarınca, T3 Orman sınırları dışına çı4karılıp kullanıcı hak sahibi olmadan tapuya tescil edilen 2B parselidir....