Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yabancı mahkeme kararının tanınması istemli davada, karşı taraf ancak tenfiz şartlarının mevcut olmadığı öne sürerek isteğe karşı koyabilir (MÖHUK m. 55/2). 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un tenfiz kararı verilebilmesinin koşullarının düzenleyen 54. maddesinin (ç) bendi gereğince; “o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesinde itiraz etmemiş olması” şarttır. Bu koşul, yabancı mahkeme ilamının tanınmasında da aranır. (5718 s....

Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, taraflar arasındaki 1/9 Ağustos 2007 tarihli satış sözleşmesinde tahkim şartının yer aldığı, söz konusu hakem kararının tanınmaması ve tenfizinin reddi için gerekli koşulların 5718 sayılı Yasa hükümleri uyarınca oluşmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tenfizi ve tanınmasına ilişkin hükümlerinin ayrı ayrı dava konusu edilen hususların uygulanması sureti ile; tanınması ve tenfizine karar verilmesi istenilen kesin hakem kararının incelenmesinde; hükmün tanınması ve tenfizi talebinin reddini gerektirir herhangi bir sebebin 5718 sayılı Yasanın 62 ve 63. maddeleri uyarınca mevcut olmadığı anlaşıldığından ... . Mahkemesinin 17218/JHN/GFG numaralı ve 23.09.2011 tarihli kesin hakem kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    DAVANIN KONUSU: Tanıma Ve Tenfiz İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 24/02/2021 tarihli ve 2020/151 E. 2021/263 K. sayılı dosyasında verilen kararda vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tacir olan taraflar arasında imzalanan ticari iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi talebine yöneliktir. İstanbul BAM İş Bölümü kararları ortak hükümler 7.madde" Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi istemli davalar sonucu verilen kararlar ile hakemlerce ve hakemlere ilişkin her türlü işlerle ilgili hüküm ve kararların incelenmesi, esas davaya ait hükmü incelemekle görevli daire tarafından yapılır" düzenlemesini içermektedir. Somut olay ticari netilikteki iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine yöneliktir....

      Medeni Hukuk Mahkemesine başvurularak ... numaralı dosyası kapsamında verilen karar kapsamında müvekkilinin alacaklarının ödenmesine karar verildiğini, ilgili kararda hükmedilen alacağa ilişkin icra takibi yapabilmek için kararın tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Talep, yabancı mahkeme tarafından verilen kararın tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 51/1 maddesine göre; "tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme Asliye Mahkemesidir." 6335 sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK'nun 5. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.07.2012 tarihinden itibaren Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi haline dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece davanın her safhasında gözetilmelidir....

        Mahkemesinin 1.1.2008 tarihinde kesinleşen 3F 359/06 sayılı kararı ile boşandıklarını, bu kararın tanınması için (bu davanın görüldüğü) mahkemede açılan davanın ise derdest olduğunu, yabancı mahkeme kararının tanınması halinde ise tarafların boşanmaları resmiyet kazanacağından nafaka davasının konusuz kalacağını savunarak; tanıma istemli olarak açılan davanın bekletici mesele yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tedbir nafakasının 350 TL ye artırılmasına karar verilmiştir. 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı ...... Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 58.maddesinin 1.fıkrasına göre; Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/118 Esas KARAR NO : 2023/159 DAVA : TANIMA-TENFİZ DAVA TARİHİ : 13/08/2021 KARAR TARİHİ : 22/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, D A V A : Davacı-----vekilince ------ Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben sunulan dava dilekçesinde özetle; ------Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 09/03/2020 tarihli ve ------- sayılı onaylı ve kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tercümesinin yapılarak tanıma ve tenfizini talep ettiklerini, söz konusu mahkeme kararında müvekkili hakkında borç ödemeden aciz ve iflas kararı verildiğini, Türkiye'de devam eden yargılama dosyalarına sunmak ve idari mercilerde işlem tesis etmek için anılan mahkeme kararının tanınması gerektiğini belirterek ilgili kararın Türkiye'de de geçerli olabilmesi için tanıma ve tenfizini talep ve dava etmiştir....

            hakem kararı, Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkındaki New York Sözleşmesi'ne (“New York Sözleşmesi /New York Konvansiyonu”) taraf olan İsviçre'de verilmiş olması sebebiyle hakem kararının tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi için, Türkiye'nin ve İsviçre'nin de taraf olduğu New York Sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin tartışmasız olduğunu, yabancı hakem kararlarının Türkiye'de icra edilebilmesi için tenfiz edilmesi gerektiğini, hakem kararlarının tenfizini engelleyen hallerin ise New York Sözleşmesi'nin (V). maddesinde düzenlendiğini, sözleşmenin (V). maddesindeki tenfiz engellerinden bir kısmını tenfiz mahkemesinin re'sen dikkate almak zorunda olduğunu, diğer tenfiz engellerinin ise taraflarca iddia ve ispat edilmesi gerektiğini, mahkeme tarafından re'sen dikkate alınacak tenfiz engellerinin, (a) Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması,...

              Tüm bunlar ve MÖHUK m.... gözönünde tutularak tenfiz kararı veren mahkemece mal paylaşımını öngören yabancı mahkeme kararı ile ilgili bir hüküm kurulmamış, tanıma veya tenfiz kararı verilmemiştir. Mahkemece, yabancı mahkeme kararının bir bölümü ile ilgili kesin hüküm ve kesin delil teşkil etmesi bakımından tanınmasına karar verilerek bu bölümle ilgili icra edilebilmesi bakımından da tenfiz kararı verilebilmesi mümkündür. Esasen MÖHUK'nun .../.... maddesinde, “taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer ayni haklar, işlem anında malların bulunduğu ülke hukukuna tabidir” denilmektedir. Somut olayda dava konusu taşınmaz Türkiye'de bulunmaktadır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tahkimde dile getirilmeyen ve yargılamanın tüm aşamalarında esas yönünden iddia ve savunmalarını yapan davalının tahkim şartının geçersizliği, sözleşmenin geçersizliği, davalı vekiline verilen vekaletnamenin geçersizliği yönündeki itirazlarının tenfiz aşamasında dinlenemeyeceği, kaldı ki bu iddiaların da çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil ettiği ve objektif iyi niyet kurallarına da uygun olmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince tahkim şartlarının geçerli olduğu, davalının usulüne uygun ve geçerli vekaletname ile tahkim yargılamasını takip ettiği, davaya konu tahkim mahkemesince verilen kararın tenfizine engel bir hususun bulunmadığı ve tenfiz şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Ukrayna Ticaret Odası Uluslararası Ticaret Tahkim Mahkemesinin 25.05.2018 karar ve kesinleşme tarihli, 272T/2017 no.lu kararın MÖHUK 34 ncü maddesi uyarınca tanınması...

                  Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir. Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu