Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir. Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....

Alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, itirazlar yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır....

    Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 51 maddesinde ise tenfiz kararlarını vermeye görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenlemede tenfiz kararının hangi konudaki Yabancı Mahkeme kararına ilişkin olduğu hususunda bir ayrım yapılmadığından açıklanan yasal düzenleme gereğince uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.10.2019 tarih ve 2017/(18)8- 1924 Esas, 2019/1060 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekirken Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden Antalya 11....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/846 KARAR NO : 2021/1918 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/411 ESAS 2020/672 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    "İçtihat Metni"İSTİNAF EDİLEN KARARIN Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davası hakkında Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2016/765 esas ve 2017/432 karar ve 14/09/2017 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      ve uyuşmazlık konusunun tahkime elverişli olmadığı, zira taraflardan birisi diğerinin alım taahhüdüne aykırı davrandığını, diğer taraf ise alımın bir taahhüt içermediğini iddia ettiğini, imzası bulunmadığından geçersiz tahkim şartı nedeniyle yapılan yargılamanın müvekkilinin savunma hakkını kısıtladığını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği taleplerinin tanıma ve tenfiz olarak birbirinden ayrıştırılması gerektiğini, zira yabancı bir ülkede verilen hakem kararının sonuçlarının diğer bir ülkeye teşmil edilebilmesi için söz konusu kararın tanınması veya tenfiz edilmesi gerektiğini, tanıma veya tenfiz davası, her ne kadar yabancı hakem kararının Türkiye’de sonuç doğurması için açılıyorsa da iki davanın sonuçları itibariyle birbirinden farklı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında imzalanmış ve imzası müvekkil firmanın o tarihteki müdürlerine ait olan bir sözleşme bulunmadığını, yine bu sebeple müvekkil ile aralarındaki uyuşmazlığın tahkime elverişli olmadığını savunarak, davanın reddine...

        Tanıma ve tenfiz davalarında; Tanıma davası, yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de kesin delil ve kesin hüküm teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca kesin delil ve kesin hüküm niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez....

        Ayrıca 5718 sayılı Kanunda da vesâyet ile ilgili özel ve ayrık bir hüküm zaten yer almamaktadır. Münhasır (kesin) yetki kuralları, davanın sadece Türk mahkemelerinde görülmesini sağlamak amacıyla konulan ve bunu temin eden kurallar olup, temel dayanağı kamu düzenidir. Türk hukukunun temel değerleri, Türk genel adap ve ahlâk anlayışı, Türk Kanunlarının dayandığı temel adalet duygusu ve genel siyaseti, Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlükler, milletlerarası alanda geçerli ortak ve özel hukuka ait iyiniyet prensibine dayanan kurallar, medeni toplulukların müştereken benimsedikleri ahlâk ilkeleri ve adalet anlayışının ifadesi olan hukuk normları, toplumun medeniyet seviyesi, siyasi ve ekonomik rejim ile insan hak ve özgürlükleri, millî hukukumuzdaki kamu düzeninin dayanağını oluşturmaktadır....

          MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 13 ] 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 34 ] 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 38 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı (kadın) Hollanda S.Hertogenbosch Mahkemesinde boşanma davası açmış, boşanmaya karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Evlilik Bağına ilişkin kararların tanınması hakkındaki sözleşmeye Türkiye Cumhuriyeti ve Hollanda Krallığı katılmıştır. Davalı Hollanda'daki yargılama sırasında Türk Hukukunun uygulanması gerektiği yolunda bir talepte de bulunmamıştır. Bu durumda mahkemece tenfiz kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalının temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı şirket ile birleşen ... A.Ş’nin müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine, sözleşme gereği ... Bölge Mahkemesi'nde 2YJ87654 sayılı davayı açtıklarını ve 29.04.2013 tarihli karar ile toplam 220.467, 04/... alacaklı olduklarının tespit edildiğini, kararın kesinleştiğini ileri sürerek, kararın tanınması ve tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davalı şirketin birleştiği ......

              UYAP Entegrasyonu