Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tanıma ve tenfiz kararına konu yabancı mahkeme kararının davacısı -----davalısı ise ..---------.Eldeki dosyada tanıma ve tenfiz talep eden davacı ... (esas davacının haklarına halef olarak) ,davalı -------...-----.Halefiyete dayalı olarak tanıma ve tenfiz talep eden sigortanın sigortalısının tacir olmadığı;tanıma ve tenfiz talep edilen kararın trafik kazası nedeniyle tazminat bedeline ilişkin olduğu,eldeki dosya davalısının da tacir olmadığı gözetildiğinde;tanıma ve tenfiz davalarının mutlak ticari dava olmadığı,yukarıda belirtilen gerekçeler nedeniyle iş bu davanın nispi ticari dava da olmadığı gözetilerek görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış ve bu yönde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine, 3-HMK 20....

    Tanıma ve tenfiz kararına konu yabancı mahkeme kararının davacısı -----davalısı ise ..---------.Eldeki dosyada tanıma ve tenfiz talep eden davacı ... (esas davacının haklarına halef olarak) ,davalı -------...-----.Halefiyete dayalı olarak tanıma ve tenfiz talep eden sigortanın sigortalısının tacir olmadığı;tanıma ve tenfiz talep edilen kararın trafik kazası nedeniyle tazminat bedeline ilişkin olduğu,eldeki dosya davalısının da tacir olmadığı gözetildiğinde;tanıma ve tenfiz davalarının mutlak ticari dava olmadığı,yukarıda belirtilen gerekçeler nedeniyle iş bu davanın nispi ticari dava da olmadığı gözetilerek görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış ve bu yönde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine, 3-HMK 20....

      Tanıma ve tenfizi istenen --------şerhli, yeminli tercümesinin ve icra hükmünün sunulduğu, kararın kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır....

        Tanıma ve tenfizi istenen --------şerhli, yeminli tercümesinin ve icra hükmünün sunulduğu, kararın kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır....

          Şayet bir hakkın kullanılması kesin hüküm tarihinden itibaren mürur zaman veya hak düşürücü süreye bağlandığı durumlarda, yabancı ilam söz konusu ise bu ilamın kesin hüküm etkisi, tanıma kararı verilmiş olmasına bağlı olduğundan böyle bir durumda zamanaşımı veya hak düşürücü sürelerin tanıma kararının kesinlik kazanmasıyla başlayacağı işin mahiyeti icabıdır. İlk hükmün; yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasına ilişkin bölümü, taraflarca temyizin şümulu dışında bırakılarak kesinleşmiştir. O halde, yukarıda belirtilen düzenlemeler gereğince, tanıma kararıyla, taraflar yabancı ilamın kesinleştiği 8.4.2003 tarihinde boşanmışlardır. Türk Medeni Kanununun 169. maddesi, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresinde gerekli olan tedbirleri almasına ilişkindir....

            Nüfus kayıt örneğinde "tanıma: Nüfus Müdürlüğünce onaylı tanıma senedi belgesi ile ....... sırada kayıtlı erkek tarafından tanınmıştır" yazılıdır. Tanımaya ilişkin belge örneğinin onaylanarak birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliği ile karar verildi.02.10.2006 (Pzt.)...

              Davacının tanıma ve tenfızini talep ettiği yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma ilamında müşterek çocukların velayeti ile bu çocuklar için takdir edilen nafakalara yönelik taraflar arasında yapılan anlaşmanın da onaylandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan husus gözetilmeden yazılı şekilde bu konularda "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davacı kadın, dava dilekçesinde resmi kayıtlardaki kocanın soyadının terkini ile kendi bekarlık soyadının kullanılmasına izin verilmesini de istemiştir. Bu istek tanıma ve tenfiz istenilen yabancı mahkeme kararında yer almadığı gibi, tanıma ve tenfiz davasının eki niteliğinde bulunmayan bağımsız bir taleptir. Davacı, aynı davalıya karşı olan, aynı yargı çeşidi içinde yer alan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir (HMK md. 110). Yatırılan başvurma harcı da, bağımsız taleplerin hepsini kapsar....

                Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir (TMK m. 282/2). Davalı ile davaya konu nüfusa kayıtlı olmayan küçük... arasında açıklanan şekillerde bir soybağı ilişkisinin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Tanıma, babanın aile mahkemesine yazılı başvurusu ile de yapılabilir (TMK m. 295/1). Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğundan davalının aile mahkemesine yönelik verdiği cevap dilekçesindeki kadının kendisinden hamile olduğunu ve çocuk doğduğunda nüfusuna kaydettirip gerekli masrafları karşılayacağına ilişkin beyanı aynı zamanda tanıma istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanunu'nun 296/1. maddesinde mahkemeye yapılan tanıma beyanının babanın ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğuna bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir....

                  Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan tanıma davasının vekil aracılığı ile açılabilmesi için vekile verilen vekaletnamede özel yetki olması gerekir. Bu durumda Mahkemece, genel vekaletname ile dava açan avukata dava konusu işle ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini ibraz etmesi ya da asilin dilekçe ile veya bizzat duruşmaya gelerek özel yetkisi bulunmayan vekilin açmış olduğu davaya ve yapılan işlere icazet verdiğini bildirmesi gerekir. Aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken esas hakkında hüküm kurulması, 2-Tanımanın koşulları ve şekli TMK'nın 295. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre; tanıma baba tarafından nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvuru ile ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla yapılabilir. Başka bir erkekle soybağının mevcut olması ise tanıma engeli kabul edilmiştir. TMK'nun 295 ve devamı maddelerinde çocukların Türk vatandaşı olmamaları, tanımaya engel olarak belirtilmemiştir....

                    Bu noktada tanıma hükümleri üzerinde durulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 295. maddesine göre tanıma; ”babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senetle veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir. Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz." Burada üzerinde durulması gereken husus, başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuğun bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamayacağına ilişkin olarak getirilen düzenlemedir. Mülga Türk Kanunu Medenisi'ne göre tanıma; "Evlilik haricinde doğan çocuk, babası tarafından veya babasının vefatı veya temyiz kudretinden daimi mahrumiyeti halinde babasının babası tarafından tanınabilir. Tanıma, resmi senet veya ölüme bağlı tasarrufla olur. Keyfiyet tanınan kimsenin mukayyet bulunduğu mahallin nüfus memuruna bildirilir."...

                      UYAP Entegrasyonu