Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 21.01.1987 tarihinde anne hanesine evlilik dışı tescil edildiği, 12.08.1987 tarihinde ise dedesinin Sorgun Noterliğince düzenlettirmiş olduğu tanıma senedine istinaden baba hanesine ... soyadı ile tescili yapılmıştır. Tanıma senedine göre ...'in anne hanesindeki kaydının baba hanesine taşınması gerekirken baba hanesine tekrar tescili yapılarak mükerrer kayda sebebiyet verilmiştir. ...'in yaşamını ... kaydı ile sürdürdüğü de dikkate alınarak annesinin hanesindeki mükerrer ... kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, ... ve ...'in aynı kişi olduğunun tespiti ile yetinilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan şirket adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın geçirdiği kaza sonrası pert işlemi yapılmasından sonra sanıklardan ... tarafından bu haliyle galeriden satın alınarak ... plakaya tescil ettirilerek bir süre kullanıldığı, daha sonra devredildiği, devralan kişi tarafından da temyiz dışı sanık ...’e satıldığı, bahse konu araç üzerinde unutulan taşıt tanıma sistemini kullanarak sanıklardan ... ve...’in yetkilisi oldukları petrol istasyonlarından mazot alınıp satıldığı, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia edilen olayda; temyiz dışı sanık ...'...

      DAVALI-DAVACI : Yasemin Aytar DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların ....da yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 05.04.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK m.58). Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmamıştır. Bu durumda davalı-karşı davacı eşe kusur yüklenemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemede verilen boşanma hükmünün tanıma ve tenfiz talebine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararının tenfizi ve tanınması talepleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (2675 sayılı MÖHUK m.39/1). Davalıya, dava dilekçesinin tebliği için çıkartılan tebliğ mazbatasında davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği gösterilir (HMK m.122). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez (HMK m.137/1-2)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemede verilen boşanma hükmünün tanıma ve tenfiz talebine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tenfızi ve tanınması talepleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (2675 sayılı MÖHUK m. 39/1). Davalıya, dava dilekçesinin tebliği için çıkartılan tebliğ mazbatasında davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği gösterilir (HMK m. 317)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın çocuk parkında plaka tanıma sisteminin arızalı olması nedeniyle sokaktan çıkarken taşıt tanıma sistemi ile çalışan otomatik bariyerin o sırada arızalı olması ve sigortalı aracın geçişi esnasında davalı idareye bağlı güvenlikçiler tarafından elle kontrol edilmesi sonucu araç geçişini tamamlamadan bariyerin kalkması ve aracın bariyer tarafından havaya kaldırılması suretiyle hasarlandığını, araçta meydana gelen 11.717,88 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalının kusuru yüzünden oluşan 11.717,88 TL...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Tenfiz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Mahkemece, davacı tarafından açılan tanıma ve tenfiz isteğine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... mahkemeye sunmuş olduğu 22.02.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davadan feragat, HMK'nun 311. maddesi gereğince kesin hüküm sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Karar kesinleşinceye kadar her aşamada feragat mümkündür. Bu durum karşısında karar ortada durdukça mahkemenin davayı yeniden ele alıp feragat nedeniyle bir karar vermesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemenin feragat hakkında hüküm verebilmesi için kararın bozulması gerekmektedir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.03.2012 tarih ve 2010/68-2012/115 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkillerinin davalılara karşı Federal Almanya Cumhuriyeti Köln Eyalet Mahkemesi’nde açtıklarını davanın sonuçlandığını ileri sürerek verilen kararın tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tanıma ve tenfizin koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, yabancı mahkeme kararında yer alan nafaka yükümlülüğüne ilişkin bölümün tenfızine karar verilmesini ve "tanınması ile tenfizi talep olunan karar gerekçesi, içeriği ve hükümleri ile Türk Medeni Kanununun velayet ile ilgili düzenlemeleri dikkate alınarak" müşterek çocukların velayetlerinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 30.04.2015 tarihli ilamı ile "....davacının velayet ile ilgili talebi hakkında ve yabancı boşanma kararında yer alan nafaka yükümlülüğü hakkında bir karar verilmediği" gerekçesiyle bozulmuş, tanınmasına karar verilen boşanma kararı yönünden onanmıştır....

                    nin evlilik hanesine 12.08.2009 tarihinde "tanıma" (TMK.m.295) suretiyle tescil edilmiştir. Başka bir ifadeyle evlilik dışında doğan çocukla davalı ... arasındaki soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesi suretiyle değil tanıma yoluyla tesis edilmiştir. Dava bu çocuğun babası olduğunu iddia eden ... tarafından açılmıştır. Bu halde, dava babalık değil, tanımanın iptali niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre de genetik baba olduğunu iddia eden kimse "ilgili" sıfatıyla tanımanın iptalini dava etme hakkına sahiptir. Davanın bu çerçevede değerlendirilmesi ve işin esasının incelenmesi gerekirken hatalı şekilde babalık olarak vasıflandırılıp davacının dava hakkı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu