Bu husus, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2000/2-1051 Esas, 2000/1068 Karar ve 21.06.2000 tarihli emsal ilamında; "...Tanıma ve tenfiz hakiminin prensip olarak yabancı hakem kararının doğruluğunu inceleyemeyeceği, gerek yabancı karara uygulanmış usul, gerekse kararda yer alan maddi ve hukuki tespitlerin tanıma ve tenfiz hükmünün inceleme konusu dışında olduğu, bu sistemin (revision au fond) yasağı olarak ifade edildiği, usulde veya kararın hükmünde yapılmış olan hataların tanıma ve tenfiz kararına kural olarak etkili olamayacağı..." şeklinde ifade edilmiştir. Bu açıdan davalı vekilinin davalının davacılara borcu bulunmayıp alacağı bulunuğu yönündeki savunmasının ve istinaf sebebinin dinlenmesi mümkün değildir....
S 8565, 16 S 8698, 16 S 8721 plakalı araçların (21 adet) Taşıt Tanıma Sistemi ile davalı şirket (shell) istasyonlarından 11.12.2020-17.05.2021 tarihleri arasında yakıt almış olduğu, fesih bedeli olarak düzenlenen faturada yer alan taşıt sayısı ile taşıt tanıma sisteminde kayıtlı taşıt sayısı birbiri ile uyuşmadığı, davacı taraf, taşıt tanıma sisteminde kayıtlı taşıt sayısının 21 adet olmasına rağmen 27 taşıt için fesih bedeli faturası düzenlediği, davacı taraf, davalının 20.04.2021 tarihinden sonra yakıt alımını durdurması sebebiyle erken fesih bedeline ilişkin faturanın düzenlendiğini belirttiği, erken fesih bedeline ilişkin düzenlenen fatura 26.05.2021 tarihli olduğu, taşıt tanıma sistem çıktılarında davalının yakıt alımına ilişkin son işlem tarihinin 17.05.2021 olduğu görüldüğü, Sözleşmenin 5. maddesinde; taraflardan herhangi birinin sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimlere uymaması durumunda diğer tarafın 3 ay önceden bildirmek şartı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme...
Sözü edilen düzenlemede; yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararları için Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi hâlinde; boşanma tarihinin tanıma ve tenfiz kararının kesinleşme tarihi değil, yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi olacağı kabul edilmiştir. 09.05.2020 tarih ve 31122 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2505 sayılı Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 27 nci maddesinde de yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi hâlinde yabancı mahkeme kararının kesinleşme tarihinin boşanma tarihi olarak aile kütüklerine tescil edileceği düzenlenmiştir. 9....
Aile Mahkemesinin 2008/679 esas-2008/589 karar sayılı boşanma dava dosyasının ve ....Aile Mahkemesinin 2014/511 esas-2014/643 karar sayılı tanıma dosyasının, eklenerek birlikte gönderilmek üzere, dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 31.03.2016 (Perş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı koca tarafından 02.07.2004 tarihinde açılan boşanma davasının 28.04.2010 tarihinde kamilen ıslah edilerek tanıma davasına dönüştürüldüğünün anlaşılmasına ve yabancı mahkemenin boşanmaya ilişkin kesinleşmiş hükmünün ibraz edilmemesi halinde davanın usulden reddine karar verileceği yerde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin temyiz edenin sıfatı nedeniyle sonuca etkili görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkeme kararında boşanma dışında icrası gereken bir hüküm mevcut olmadığına göre, verilen kararın tenfiz değil, tanıma (5718 s....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından incelemenin duruşmalı yapılması istemiyle temyiz edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinde, tanıma ve tenfize ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı olarak inceleneceğine dair yasal düzenleme bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmişse de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı kanunu'nun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde; tanıma ve tenfize ilişkin verilen davaların Yargıtay'da duruşmalı inceleceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteminin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmişse de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı kanununun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; tanıma ve tenfize ilişkin verilen davaların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteminin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
Bu açıklamalara göre davacı vekilinin Türk Hukukunun uygulanması gerektiğine yönelik itirazlarının muhatabı merci Türk Mahkemeleri değildir. 2-Davacı tarafın istinaf sebepleri arasında, tanıma/tenfiz yapılmaksızın kesin hüküm değerlendirmesinin yapılmasının mümkün olmadığı bulunmaktadır. Bu kapsamda tanıma ve tenfiz hakkında açıklama yapılması gerekmektedir. Tanıma, MÖHUK'un 58. maddesinde; tenfiz ise 50. maddesinde tanımlanıp açıklanmıştır. Tanıma; yabancı mahkeme kararlarının kesin hüküm kuvvetinin diğer ülkelerde kabul edilmesidir. Bu şekilde bir ülkede alınan mahkeme kararı, ülkedeki etkisini bir başka ülkede de gösterebilecektir....