Ancak alınırken ön büro tarafından kimlik tespiti yapılmadığından dilekçenin davacıya aidiyeti tespit edilememiştir. 06.08.2015 tarihli ve 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. maddesinde “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hakim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan sebeple, öncelikle dilekçede davacının hakim onaylı kimlik tespiti yapılarak hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan sulh beyanının Mahkemece değerlendirilip karara bağlanması için dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir....
ın kızı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Nüfus kaydının düzeltilmesi istenen ...'ün baba adının ... olarak düzeltilmesine ilişkin dava yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Nüfus kayıt düzeltilmesi istenen ...'ün anne adının ... olarak düzeltilmesine ilişkin dava yönünden; Türk Medeni Kanunu' nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulabilir....
Taraflar arasında imzalanan müşteri Tanıma Sözleşmesinin 3.10 maddesine göre " Müşteri Sözleşme süresi içinde Shell Taşıt Tanıma Sistemini kullanmaz veya sistemden çıkar, bu işi başka bir kurum ile yaparsa bayi'ye ilk sözleşme tarihinden geçerli olmak üzere sisteme giren her bir araç için beş yüz Amerikan Doları ve Katma Değer Vergisi tutarında tazminat ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Müşteriye ait araçların bir ay süre ile akaryakıt almaması veya yakıt tüketimi yüzde ellinin altına düşmüş olması durumları da dahil olmak üzere sözleşmedeki edinimlere uymadığı gerekçesiyle bayiiye iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkı verir. Bu sözleşme bayi tarafından feshedilmesi durumunda müşteri yukarıda belirtilen tazminat bedellerini beyanının keseceği faturaya istinaden derhal koşulsuz bir şekilde ödeyeceği kabul beyan ve taahhüt eder." Bilirkişi heyeti raporunda tespit edildiği üzere davacı tarafça yakıt alımı 24/08/2016 ya da 31/08/2016 tarihinden sonra durdurulmuştur....
Tanıma; tek taraflı, kurucu yenilik doğuran ve başkalarının kabulüne bağlı olmayan bir hukuksal işlemdir. Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilmeden davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının "3, 4, 5 numaralı bentlerinin tümünün" metinden çıkarılmasına, yerlerine "yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına" tümcesi yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine hükme bağlanılan Dortmund Eyalet Mahkemesince verilen masraf tespit kararının uygulanabilmesi için mahkemeye başvurduklarını ileri sürerek, hükmün tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, temyiz isteminin yasal şartları taşımadığını, davacının tenfizini istediği kararın kesinleşmemiş olduğunu, davacının daha önce Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davanın reddedildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
nın davacının çocuğu olduğunun tespiti ve davalılar Hanım ile Mahir'in kütüğüne mükerrer yapıldığı iddia edilen nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın babalık davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mükerrer nüfus kaydının iptali ile hatalı kaydın düzeltilmesi davası belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.nun 282. ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.nun 286 vd) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Davanın kabul edilmesi halinde anne adının değiştirilmesinin yanında çocuğun nüfusta babası gözüken kişi olan Mahir ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır....
Diğer şartlar yönünden yapılan incelemede------ Sözleşmesine göre sunulması gereken dilekçe ve eklenmesi gereken belgelerin ---- tercümeleri ile birlikte sunulması gerektiği açıktır.Davacı tarafından tanıma ve tenfizi istenen kararların kesinleşme şerhi ile onaylı örnekleri ve ------ tarafından onaylı tercümelerinin sunulduğu anlaşılmaktadır. ----- hükümlerine göre, mahkememizce tanıma ve tenfiz şartlarının bulunup bulunmadığı konusunda bir inceleme yapılabileceği, yabancı hakem kararının içeriğinin denetlenmesinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kararda yer alan hukuki tespitlerin doğruluğu yönünde bir inceleme yapılmamıştır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekili tarafından 18.4.2016 tarihinde yokluklarında davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği, hernekadar 19.4.2016 tarihli dilekçesinde kabul beyanının sehven yazıldığını iddia etmiş ise de, davaya son veren taraf işlemlerinin iradeyi sakata uğratan hata, hile, ikrar hallerinde iptali mümkün ise de davacının hata ettiğine dair hiç bir delil ileri sürmediği, iradesinin gerçeği yansıtmadığına yönelik iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabul beyanı ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası olup, davalı alacaklı vekili yargılamaya karşı verilen cevabında davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : TARİHİ : 08/11/2013 NUMARASI : 2012/922-2013/542 Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan satım sözleşmesi kapsamında davalı şirketin yükümlülüklerini ifa etmemesi üzerine müvekkilince sözleşmedeki tahkim şartına istinaden görevli ve yetkili ... Mahkemesi'nde açılan dava sonrasında müvekkili lehine karar verildiğini, anılan mahkeme kararının nihai nitelikte olup, Türkiye'de infazı için tanıma ve tenfizi gerektiğini belirterek, bu kararın tanınması ve tenfizine ve 56.132,86 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kararına ilişkin olarak kısmi tanıma talebinde bulunmamış, boşanma kararının tenfizini talep etmiştir....