in tanık olarak dinlenmesi, 2-Çalınan telefon ile görüşme yapılan kişiler tanık olarak dinlenerek suça konu telefonla arayan kişinin kim olduğunun kendilerinden sorulması, 3-14.07.2013-26.07.2013 tarihleri arasındaki zaman aralığında telefonun kim tarafından kullanıldığının tespiti ile tanık olarak beyanının alınması, 4-Suça sürüklenen çocuğa 14.07.2013 günü dışında, suça konu telefonun 26.07.2013 tarihinde de kendisinin kullanımında olan telefon hattı ile kullanıldığı hususu hatırlatılarak beyanının alınmasından sonra, tüm deliller çerçevesinde suça sürüklenen çocuğun hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.05.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Devlet Hastenesi'nde beyanının alındığı, mağdurun yaralanma bölgesi ve niteliği de göz önüne alındığında sanıktan şikayetçi olmadığına dair beyanının gerçek iradesini yansıtmadığının anlaşılması karşısında, işin esasına girilerek sanığın kusur durumunun tespiti ile sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Davacı vekilinin davadan mı, temyizden mi feragat ettiği hususunda beyanının tespiti için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 30/09/2020 NUMARASI: 2019/534 2020/463 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, mahkemece süresinde olmayan istinaf başvurusunun 08.02.2021 tarihli ek karar ile reddine karar verilmiş, iş bu ek karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili olan ...'nin, ... Bankası A.Ş.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/493 KARAR NO: 2021/850 DAVA TARİHİ: 06/04/2021 KARAR TARİHİ: 24/11/2021 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz KARAR TARİHİ: 18/05/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 09/03/2016 tarihli sözleşme kapsamında davalının müvekkili şirket tarafından kendisine gönderilecek ham metaller içerisinde yer alan değerli madenleri ayrıştırma hizmetini sağlamayı, müvekkili şirketin ise bu hizmete mukabil sözleşme ile belirlenen ücreti ödemeyi taahhüt edildiğini, her ne kadar bu "ayrıştırma hizmeti" davalı tarafından taahhüt edilmişse de sözleşmenin 2.2.maddesi tahtında düzenlendiği üzere müvekkili şirketin ham metalleri ......
Davalı vekili 09/02/2021 tarihli duruşmada;'' Davacı asilin celse arasında beyanının alınmasına bir diyeceğimiz yoktur. Celse arasında beyanı alınabilir. Eksik hususlar giderilsin, '' şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiş olduğu gözetildiğinde davalı vekilinin davacı asilin yokluklarında beyanının alındığına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili tarafından uyap sisteminden gönderilen 06/03/2018 tarihli dilekçe ekinde gönderilen fotokopi belgede, davacının 503 mal aldığı,425.000 çek verdiği,78.000 içinde 31.01.2014 de 25.000 USD,28/02/2014 de 25.000 USD., 31/03/2014 de 28.000 USD.miktarlı çeklerin verileceği belirtilip altında davacının isim ve imzasının olduğu görülmekle, dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda mahkemece davacının beyanının alındığı anlaşılmıştır. Davacı asil ... 29/03/2021 tarihli duruşmada;'' tarafıma gösterilen çek fotokopisi altında yer alan beyan ve imza bana aittir....
Etimesgut İlçe Emniyet Müdürlüğünün 09/12/2021 ve 26/10/2022 tarihli yazı cevaplarının incelenmesinde, davacıya ait dava konusu ... plaka sayılı aracın 20/03/2018 ile 09/12/2021 tarihleri arasında plaka tanıma sisteminde herhangi bir kaydının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin 01/12/2022 tarihli yazı cevabının incelenmesinde, dava konusu aracın 07/03/2019 günü saat 04:51.36'da Toprakkale istasyonundan giriş yaptığı, 07/03/2019 günü saat 09:46.09'da ise Şanlıurfa istasyonundan çıkış yaptığı, sonrasına ilişkin olarak giriş ve çıkış kaydının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Hasar dosyası kapsamında bulunan ...'un 19/06/2019 tarihli beyanının incelenmesinde, davacı ...'...
Şti. olarak işletme faaliyetine devam ettiğini ve gelir elde ettiğini belirterek davalılar arasındaki miras çekişmesinin neden olduğu müşteri ve itibar kaybının önüne geçmek için şirket idaresinin tayin edilecek kayyım ya da kayyım heyetine bırakılmasına, davacının haklarının halele uğramaması için şirketin bütün mevcut mal varlıklarını, aktif ve pasifi ile birlikte bilanço halinde düzenlenmesi, gelir ve giderlerinin rapor halinde düzenlenmesi için kayyım atanmasına karar verilmesini, neticeten somut olayda âdi ortaklığın varlığının davacıya %40, davalılara %60 üzerinden tespiti, daha sonra bu ortaklığın feshine ve tasfiyesi için gereğinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ..., ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müteveffa ... arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını, ...'...
Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları)....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 06/04/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacının gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığının tespiti ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşülmediğini, davanın sigortalı araç sürücüsüne ihbarının gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece uzlaşma nedeni ile uzlaşmanın reddine karar verilmiştir....