WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Atılaşma m. 23/f.3'e göre "Kararların ittihaz olunduğu ------ kanunlarına göre, yajrgılamaya ---- ve davayı kaybeden taraf, usulüne uygun olarak yargılamaya--- savunma hakkından yoksun bırakılmışsa veya hukuki ehliyetsizliği halinde keindisine usulüne uygun olarak temsil edilme hakkı verilmemişse" Tanıma ve Tenfiz Talebi reddedilir. Yine ----. 58'e göre tanıma ve tenfiz talebinin kabul edilebilmesi için. kararın davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olması gerekmektedir. Davacı şirketin dayandığı --- 6100 sayılı HMK ve --- hükümlerine uygun olarak kesinleşmiş bir ilam olup olmadığının belirlenmesi, --- kararının Türk Kamu Düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, MÖHUK 54.maddesi gereğince -------- karşılıklılık---- --- ve fiili uygulamanın bulunup bulunmadığının tespiti, ---- 50....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tanıma yolu ile annesi nüfusuna tescil edilen küçüğün annesinin de küçük olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 404. maddesi gereğince vesayet altına alınması istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün menfaatine uygun olarak vasi atanması veya velayetin babaya verilmesi hükümlerinin değerlendirilmesinde görevin Aile Mahkemesine ait olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Aile Mahkemesi tarafından ise, TMK'nın 404. maddesindeki düzenlemeye göre vasi tayini ile görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Küçük ...'in tanıma yolu ile annesi nüfusuna tescil edildiği, annenin de yaşının küçük olduğu, ancak babasının hayatta bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Dava dilekçesinde, soybağının tespiti ile davalı ...'ten dünyaya gelen küçük...'in davacının hanesine tesciline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, dilekçedeki açıklamalara göre babalık değil, davacı ile davalı ...'nın evlilik dışı ilişkiden 14.11.2013 tarihinde dünyaya gelen ve bir başka erkekle soybağı bulunmayan çocuğun babası tarafından tanınması niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu’nun 295/1. maddesine göre tanıma, babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamede yapacağı beyanla olur....

        in tanık sıfatıyla beyanının alınarak, hakkında yürütülen soruşturmanın akıbeti araştırılarak, haklarında kamu davası açıldığının tespiti halinde bu dava ile birleştirilerek ve diğer delillerle bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın suç vasfını da içerecek şekilde hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava tarihinde yürürlükte bulunan ve somut olay bakımından uygulanması gereken 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un "Tanıma"yı düzenleyen 58 inci maddesinin (1) sayılı bendine göre, tanıma için aynı Yasa'nın "Tenfiz"i düzenleyen 54 üncü maddesinde aranan koşullardan 1/a bendi dışındakilerin bulunması gerekir. Belirtilen maddenin 1/c bendinde de tanınması istenen kararın Türk kamu düzenine aykırı olamayacağı hususu net biçimde gösterilmiştir....

            nüfusuna alması nedeniyle davacının davalı T7 tanıma işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            ın 21.01.1987 tarihinde anne hanesine evlilik dışı tescil edildiği, 12.08.1987 tarihinde ise dedesinin Sorgun Noterliğince düzenlettirmiş olduğu tanıma senedine istinaden baba hanesine ... soyadı ile tescili yapılmıştır. Tanıma senedine göre ...'in anne hanesindeki kaydının baba hanesine taşınması gerekirken baba hanesine tekrar tescili yapılarak mükerrer kayda sebebiyet verilmiştir. ...'in yaşamını ... kaydı ile sürdürdüğü de dikkate alınarak annesinin hanesindeki mükerrer ... kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, ... ve ...'in aynı kişi olduğunun tespiti ile yetinilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              in olduğu, davalının çocuğu tanımaması üzerine davacı tarafından 07.05.2012 tarihinde nüfusa tescil ettirildiği ve 17.05.2012 tarihinde babalık davası açıldığı, yargılama sırasında 15.06.2012 tarihinde tanıma senedi ile davalı tarafından ...'in tanındığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davalının yargılama sırasında 15.06.2012 tarihinde tanıma senedi ile çocuğu tanıması sonucu davacı tarafından açılan babalık davası konusuz kaldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle babalık davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi ve dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında, tanıma ve tenfizin hukuki koşullarının oluştuğu, davalı vekili tarafından her ne kadar davaya konu yabancı mahkeme kararınına ilişkin alacaktan davacı tarafın feragat ettiğini belirtmişse de; mahkeme huzurunda davacı tarafın feragat hakkını kullandığına ilişkin bir beyanının olmadığı gözetilerek davalı vekilinin bu savunmalarına itibar edilmeyerek davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/06/2019 tarih, 2017/19-930Esas, 2019/812 Karar Sayılı ilamı uyarınca maktu harç ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 07/09/2020 tarih, 2018/2196 Esas, 2020/917 Karar sayılı ilamı uyarınca da maktu vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere; 1-......

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Mehmet ile davalılardan ...........’nin evlilik dışı ilişkisinden ....08.1987 tarihinde .... adlı çocuğun doğduğunu, davalının aldatması ve korkutması sonucu tanıdığını ve nüfusa bu yönde beyanda bulunduğunu ileri sürerek, tanıma beyanının aldatma ve korkutma sebebiyle iptaline karar verilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda, ....08.1987 doğumlu ......... ile davacı arasındaki soy bağının tanımayla değil, babalık hükmüyle kurulduğunun tespit edilmesi üzerine, davacı vekili ....01.2007 tarihli dilekçesiyle davayı tamamen ıslah ederek, babalık hükmüne karşı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu