Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU: Yabancı Hakem Kararını Tanıma Ve Tenfiz KARAR YAZIM TARİHİ: 27/03/2021 İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 11/11/2020 tarihli ve 2019/1118E. 2020/476K. sayılı dosyasında verilen karar; DAVACI/DAVALI tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, Yabancı hakem kararını tanıma ve tenfiz istemidir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 02/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı gereğince 6545 sayılı yasasının 45.maddesi ile değişik 5235 sayılı yasanın 5.maddesi gereğince yabancı hakem kararlarının tenfiz ve tanınmasına ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 12,13,14 ve 43. Hukuk Dairelerine ait olup istinaf incelemesi yönünden bu daireler görevlidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili olduğunu beyan eden Av. ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; erkek tarafından açılan ve kadının açtığı boşanma davasından tefrik yoluyla gelen tanıma ve tenfiz davası olup, davalı kadın vekili yargılama aşamasında, kendisinin boşanma davasında yetkili olduğunu, iş bu tanıma ve tenfiz davasında ise yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle tebligatların davalı asıla yapılması gerektiğini talep ve beyan etmiş, mahkemece bu talebi 16.06.2016 tarihli ara kararıyla reddedilmiştir. Gerekçeli karar tebligatı da dahil olmak üzere davalı kadın adına olan tüm tebligatlar Av. ...'a tebliğ edilmiştir....

      mahkeme kararının gerek 5718 sayılı MÖHUK ve gereksede işbirliği anlaşması kapsamında tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır....

        Projesindeki alacaklara bloke koydurmak istemesi üzerine Cezayir yerel mahkemesi şirketler arasında bağ olmadığı ve ayrı ayrı tüzel kişiliklerinin olması nedeniyle bu taleplerini reddettiğini, tanıma ve tenfizi istenen kararda ... ... ... firmasının borçlu olarak belirtildiğini, bu şirketin de Cezayir kanunlarına göre kurulmuş olup, Türkiye’de şubesi olmadığını, bu nedenle müvekkili aleyhine tanıma ve tenfiz kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, tanıma ve tenfizi istenen kararda sahte belge kullanıldığını, daha önce farklı firmaların aynı nitelikte sahte belgelerle müvekkili firma aleyhine Cezayir Mahkemelerinde aldığı kararların, Türk Mahkemelerinde tanıma ve tenfizi için İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/686 E. ve 2022/620 K. sayılı dosyası ile ve yine İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/85 E. ve 2022/302 K. sayılı davanın kabulüne yönelik tanıma ve tenfiz kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15....

          Zira MÖHUK'da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, kararın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hâkim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu hususta MÖHUK' nın 54/c maddesinde kamu düzenine "açıkça" aykırılıktan bahsedilerek yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizinde kamu düzenine aykırılık hususunda hakimlerin takdir yetkisi daraltılmaya çalışılmıştır....

            nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sinop Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ---- maddelerinde düzenlenen ---- kararının tenfizi istemine ilişkindir. ----hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların --- icra olunabilmesi yetkili ---- kararları hakkında görevi mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin ---- yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, --- yerleşim yeri yok veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse ---- tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.----Davacı yan davalılara karşı açtığı tenfiz talepli dava da ---- kararının tenfizini talep etmiş, dava dilekçesi ekinde ----- maddesinde ibrazı öngörülen yabancı mahkeme ilamının ---- onaylanmış aslı ile onanmış tercümesini, ilamın kesinleştiğine dair o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı aslı ve onanmış tercümesini de sunmuştur....

                ve tescil hükmünü de içerir tenfiz kararı veya hâkim tarafından tescil için yazılan yazı ile birlikte tenfiz kararı ve vasiyetnamenin onaylı bir örneği; vasiyet alacaklısı, yasal ve atanmış mirasçılar tarafından birlikte yapılırsa vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair karar ile birlikte vasiyetnamenin onaylı bir örneği,... aranır" hükmünü haizdir. 3....

                  Davalı vekili istinaf dilekçesinde: -Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 54'üncü maddesine aykırı olarak kararın verildiği Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizine dair sözleşme ve karşılıklılık uygulaması bulunmamasına rağmen tenfiz kararı verildiğini, -Tahkim yargılaması sırasında müvekkiline tebligat yapılmadığını, savunma haklarına riayet edilmediği ve bu durumun Türk kamu düzenine aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemin reddine karar verilmesini istemiştir....

                    SHM'nin 2016/2287 Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri ile davalılar ve diğer mirasçılar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında ilgili reddi miras kararının tanıma ve tenfiz davası açmak için süre verildiği, bu nedenle Almanya Schöneberg Sulh Mahkemesi'nin 21/12/2010 tarih ve 162/34 XX 837/2010 sayılı mirasın reddi kararının tanınmasını ve tenfizini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile Almanya Schöneberg Sulh Mahkemesi'nin 21/12/2010 tarih ve 162/34 XX 837/2010 sayılı mirasın reddi davasına dair kararın tanınmasına ve tenfizine dair karar verildiği görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu