Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; tenfiz talebine konu kararı veren mahkemenin ticaret mahkemesi vasfında olduğu, MÖHUK 54.maddesindeki tenfiz şartlarının oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kabulü ile St. Petersburg ve Leningrad Bölgesi Albitraj Mahkemesinin ... sayılı 28/03/2019 tarihli ve 17/05/2019 tarihli kararlarının tanınması ve tenfizine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davanın kabulü ile, St. Petersburg ve Leningrad Bölgesi Albitraj Mahkemesinin ... sayılı 28/03/2019 tarihli ... Gıda İth. İhr. Ltd. Şti.'nden, ... ... ... ... şirketinin lehine 89.913 USD borcun ve 33.711,30 USD cezanın tahsil edilmesi ve 17/05/2019 tarihli iş bu davada davacı olan ... ... ... ... şirketinin yerine, davacı olarak ... Ltd. Şti.'...
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, tanıma tenfiz davası şartlarından birisinin kesinleşme şerhinin mahkemeye sunulması olduğunu, UYAP ve tebliğ edilen evraklar arasında kesinleşme şerhi bulunmadığını, kamu düzenine aykırılık bulunmakta olduğundan, tanıma ve tenfiz davasının reddi gerektiğini, ...’ın dava esnasında beyanlarının Londra Mahkemesince kötü niyetli ve güvenilmez olduğuna dair eleştirileri içerdiğini, adalet duygusunu zedeleyecek şekilde, planlı olarak mal kaçıran davacının şirketinin 125 milyon borcunun olduğu müvekkiline tanıma-tenfiz davası açmasının adalet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte olduğunu belirterek davacının davasının açıklanan sebeplerle reddine, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, tenfizin yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra olunabilmesini sağlayan mahkeme kararı olup tenfiz davasında yerindelik denetiminin söz konusu olmadığı, yargılamada sadece tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirildiği, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında belirtilen tarafların hak ve sorumlulukları, yargılama harç ve giderleri gibi kalemlere dokunulmasının mümkün olmadığı, tenfizi istenen kararda harç ve giderler ile vekâlet ücretinin hüküm altına alındığı, şekli değerlendirme yapılarak karar verilen tenfiz davasında ayrı bir davaymış gibi ikinci kez harç ve avukatlık ücretinin söz konusu olmayacağı, aksi durumun tenfizle ilgili ikili veya çok taraflı uluslararası anlaşmaların amacına da aykırılık teşkil edeceği, konuyla ilgili olarak Yargıtay 11....
Buna karşılık, MÖHUK’da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hakimince yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Somut olayda, Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında Hukuki ve Cezai Konularda Adli İşbirliği Anlaşması nedeniyle mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin karşılıklılık esası bulunmaktadır. Her ne kadar davanın asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiğinden bahisle görev itirazında bulunulmuş ise de, tanıması talep edilen kararın verildiği davada; kambiyo senedi niteliğinde olan çekten kaynaklanan alacağın tahsilinin talep edildiği dikkate alındığında uyuşmazlık kıymetli evrak hukukundan kaynaklandığından, eldeki tenfiz davasında asliye ticaret mahkemeleri görevlidir.Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında Hukuki ve Cezai Konularda Adli İşbirliği Anlaşması'nın 14....
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de; oluşturulan ikinci kararda tanıma ve tenfiz kararı verildikten sonra yabancı mahkeme ilamında yer almayan ve mahkeme ilamına göre farklılık arz edecek şekilde düzenlemelere yer verilerek yeniden hüküm kurulmuştur. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tenfız ve tanınması isteğine ilişkin davalarda, koşullarının varlığı halinde tenfız ve tanımaya karar verilmekle yetinilir. Mahkemece, tenfiz kararı ile yetinilmeyip yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.05.2016 (Salı)...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/10/2013 tarih ve 2013/133-2013/545 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.11.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalılar aleyhine Almanya Kassel Eyalet Mahkemesi'ne açtığı alacak davasının kabul edilerek kesinleştiğini, tenfiz koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, anılan mahkeme kararı ile yargılama masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
lehine hükmedilen tutara kadar davalıların mal varlığı ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı tesis edilmesini talep ederek, davanın kabulüne tahkim kararının hüküm bölümünde tesis edilen 1.,2.,3.,4.,5.,6.,7.,8., ve 12 maddeleri ile tesis edilen kararların tenfiz edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davalılar vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın dava konusu kararlar bakımından tenfiz edilebilme şartlarının oluştuğuna ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, tenfizi talep edilen hakem kararının henüz kesinleşmediği gibi icra edilebilirlik şerhi de söz konusu olmadığını, yabancı hakem kararlarının Türkiye'de tanınması ve tenfizi ile ilgili temel mevzuat olan 5718 sayılı milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkındaki kanun olduğunu, tenfiz talebi için öncelikle MÖHUK...
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle somut olayda tenfiz talebinin reddini gerektiren hususların varlığının davalı tarafça ispat edilememiş olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINAaşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir ifadeyle, New York Sözleşmesine taraf olan yabancı devletlerin ülkelerinde verilen tahkim kararları söz konusu ise New York Sözleşmesi hükümleri; sözleşmenin tarafı olmayan yabancı devletlerin ülkelerinde verilen tahkim kararları söz konusu ise MÖHUK tatbik edilecektir (Şit, Banu; Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, Ankara 2005, s.194). 12. Bu anlamda yabancı hakem kararlarının icrası Türkiye'de tenfiz edilmesi prosedürüne tabi olup bu husustaki iç düzenleme 5718 sayılı MÖHUK olup 60, 61 ve 62. maddelerinde düzenlenmiştir. 13. MÖHUK m. 60 hükmünde kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararlarının tenfiz edilebileceği ile görevli ve yetkili mahkeme düzenlenmiştir. 14....
Asliye Hukuk ve ...6. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tanıma ve tenfiz davasıdır. ...7. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın konusu taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeni ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/05/1996 tarihinde vermiş olduğu kararın tenfizine ilişkin olup, buna göre taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan davalara bakma görevinin Ticaret Mahkemesi görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ...6. Asliye Ticaret Mahkemesi ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/05/2014 gün ve 2014/6687 E - 2014/9733 K. emsal ilamında da belirtildiği gibi tenfiz davaları 6102 sayılı TTK'nun 4 maddesinde sayılan işler arasında değildir....