Davalı vekili, tenfiz kararları hakkında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfiz istemlerinde görevli mahkeme konusunda MÖHUK'un 51/1. maddesinde "tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir" hükmünün yer aldığı, 6335 sayılı yasa ile TTK'nun 5. maddesi değiştirilerek "asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul işlemleri uygulanır" hükmünün getirildiği, gerek MÖHUK'nun 51/1. maddesi gerekse 6335 sayılı Yasa’nın 5. maddesi hükümleri göz önünde bulundurulduğunda tenfiz istemlerinde MÖHUK'taki özel görev kuralı gereğince ve HMK'nun 2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle dava konusu uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığından 6102 sayılı TTK'nun 4. ve 5. maddeleri ile 6100 sayılı...
O halde, mahkemece, usulünce kesinleşmemiş bir kararın tenfizinin mümkün bulunmadığı göz önüne alınarak tenfiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. ...- Kabule göre de, Dairemizce tenfiz davaları nitelikleri itibariyle eda davası değil, tespit davası mahiyetinde kabul edilmesi nedeniyle maktu harca ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi harca ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
açık olduğu ve alacağını alamayan kişinin tenfiz talebinde haklı olduğu anlaşılmakla, davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden açılan davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 26/11/2018 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin Irak'taki işlerini danışman sıfatı ile takip etmek için davalı şirket ile anlaştıklarını, müvekkiline davalı şirkette çalıştığı 24/10/2013-24/08/2015 tarihleri süresince danışmanlık ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin dava açtığını, ... İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararı ile 176.000 USD danışmanlık ücretinin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini ve verilen kararın 06/05/2018 tarihinde kesinleştiğini belirterek ... İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararının tanınmasını ve tenfizini talep ve dava etmiştir....
Davalı; davaya konu, yabancı mahkemeye ait dosyasının karar aşamasında, ne davacı müvekkil ne de kendisini temsil eden bir vekili bulunmaksızın, yokluğunda tarafların boşanmalarına, bunun sonucu davacıya ödenecek nafaka ve tazminatlara karar verildiği ve davalının savunma hakkının engellendiği, bu hususun Türk kamu düzenine ve Türk yasalarına aykırı olduğu, MÖHUK md.54-ç bendinde yer alan tenfiz şartı eksikliği nedeni ile davacının tanıma ve tenfiz talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Noterliğinin 16.03.1992 tarih ve 954 yevmiye numaralı vasiyetnamenin tenfiz edilip edilmediğinin araştırılarak, tenfiz edilmişse buna ilişkin evrakın, 3- Çekişme konusu taşınmazların maliki evveli ... kızı...'nin verasete esas nüfus kayıtlarının getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tenfiz Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tenfiz davasına dair karar Dairemizin 07/12/2015 gün ve 2015/1299-2015/10723 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 261.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü gibi komisyon kararı, yabancı mahkeme kararında yer alan velâyet, iştirak nafakası, çocuk ile kişisel ilişki kurulması, mal rejimi ve tazminat gibi tenfize konu olan hükümler bakımından sonuç doğurmayacağından, ilgili kararın bu yönlerden hüküm doğurması için kararın MÖHUK hükümleri uyarınca tanınmasına veya tenfiz edilmesi gerekmektedir. Kural olarak tanıma ve tenfiz açılacak bağımsız bir dava ile istenebilir. Bu dava sonucu tanıma veya tenfiz kararı verilmesiyle birlikte yabancı mahkeme kararı, mahalli mahkeme kararının kuvvet ve niteliğini kazanır. 5718 sayılı MÖHUK’nın 50 nci maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
yapılmış Türkçe tercümesinin dosyaya sunulduğu, bu kapsamda tenfiz için aranan ön şartların gerçekleşmiş olduğu Mahkememizce benimsenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353....