Yasanın ikinci bölümünde “ Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının Tenfizi Ve Tanınması “ üst başlığı altında 50. maddede tenfiz kararına yer verilmiştir. 50. maddede, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de İcra olunanabilmesinin yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlı olduğu belirtilmiştir. Tenfiz şartları 54. maddede düzenlenmiştir. Maddede, yetkili mahkemenin tenfiz kararını hangi şartlar dahilinde vereceği bentler halinde belirtilmiştir....
Konut Yapımı Anonim Şirketi olarak sicil kaydının faal olduğunun anlaşıldığı, davacı yanın tenfiz talebine konu yabancı mahkeme ilamında davalı olan ... ... ... Şirketinin davalıların oluşturduğu ... ... İnşaat Taahhüt Adi Ortaklığı ile aynı olduğu iddiasında bulunarak davalılar hakkında tenfiz talebinde bulunduğu, MÖHUK 54/ç maddesinde öngörülen "O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması." koşulunun somut olayda gerçekleşmediği, tenfiz talebine konu Cezayir Ticaret/ Denizcilik Dairesinin 17.02.2020 tarihli kararında davalı olarak yasal temsilcisi olan genel müdürü tarafından temsil edildiği belirtilen ve adresi Cezayir'de olan "... ... ......
Zira MÖHUK'da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, kararın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hâkim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu hususta MÖHUK' nın 54/c maddesinde kamu düzenine "açıkça" aykırılıktan bahsedilerek yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizinde kamu düzenine aykırılık hususunda hakimlerin takdir yetkisi daraltılmaya çalışılmıştır....
Davacının hasımsız açtığı davada, boşanmaya ilişkin Avusturya Neumark/Salzburg Bölge Mahkemesinin 15.04.1999 tarih ve l C 67/98m-ll sayılı kararının tenfizine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 36. maddesi uyarınca tenfiz davasında diğer eşe husumet yöneltilmesi, aynı Kanunun 39/1. maddesi hükümlerine uygun olarak tenfiz istemine ilişkin dilekçenin, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilmesi, duruşmada basit yargılama usulü hükümlerine göre istemin incelenerek karara bağlanması gerekir. Mahkemece sözü edilen Kanun hükümlerine aykırı biçimde hasımsız olarak açılan davanın, taraf teşkili yapılmaksızın duruşma açılarak karşı tarafa savunma imkanı verilmeden kabulü usul ve yasaya aykırıdır....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, HUMK’nun 536, MÖHUK’un 50 ve 57.maddeleri uyarınca tenfiz kararı kesinleşmeden yabancı hakem kararının icra edilemeyeceğini, ihtiyati haciz kararının 10 gün içinde icra edilmesi gerektiğinden ihtiyati haczin de hükümsüz kaldığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, MÖHUK’un 41/2.maddesi uyarınca tenfiz kararlarının kesinleşmeden icra edilemeyeceği, bu nedenle ihtiyati haczin kesin hacze dönüştürülmesinin mümkün olmadığı belirtilerek itirazın kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin karara dayanarak alacaklı tarafından ihtiyati haciz istenmiş, verilen ihtiyati haciz kararı borçlunun itirazı üzerine kaldırılmıştır. Tenfiz kararı kesinleşmeden infaz edilemez ise de, bu karara dayanarak ihtiyati haciz istenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili olduğunu beyan eden Av. ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; erkek tarafından açılan ve kadının açtığı boşanma davasından tefrik yoluyla gelen tanıma ve tenfiz davası olup, davalı kadın vekili yargılama aşamasında, kendisinin boşanma davasında yetkili olduğunu, iş bu tanıma ve tenfiz davasında ise yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle tebligatların davalı asıla yapılması gerektiğini talep ve beyan etmiş, mahkemece bu talebi 16.06.2016 tarihli ara kararıyla reddedilmiştir. Gerekçeli karar tebligatı da dahil olmak üzere davalı kadın adına olan tüm tebligatlar Av. ...'a tebliğ edilmiştir....
Sinop Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi ise, uyuşmazlığın tenfiz kararını veren mahkemece çözülmesi gerektiği belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda nüfus müdürlüğünce, yabancı ülke mahkemesince verilen boşanma kararının tenfiz edildiği, ancak bu kararda davalıların müşterek çocukları ...,...'ın velayeti hakkında düzenleme bulunmadığı belirtilerek, çocukların velayeti konusunda bir karar verilmek üzere tenfiz kararını veren Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesi'ne ihbarda bulunulmuştur. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 41/1. maddesine göre Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davaların yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye'de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması hâlinde ilgilinin sâkin olduğu yer, Türkiye'de sâkin değilse Türkiye'deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....
DAVANIN KONUSU: Yabancı Hakem Kararını Tanıma Ve Tenfiz KARAR YAZIM TARİHİ: 27/03/2021 İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 11/11/2020 tarihli ve 2019/1118E. 2020/476K. sayılı dosyasında verilen karar; DAVACI/DAVALI tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, Yabancı hakem kararını tanıma ve tenfiz istemidir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 02/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı gereğince 6545 sayılı yasasının 45.maddesi ile değişik 5235 sayılı yasanın 5.maddesi gereğince yabancı hakem kararlarının tenfiz ve tanınmasına ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 12,13,14 ve 43. Hukuk Dairelerine ait olup istinaf incelemesi yönünden bu daireler görevlidir....
Sivil Hukuk Dairesinin 06/07/2009 tarih ve 3 O 351/08 sayılı kararının ve masraf tespit kararının kesinleştiğini ve tenfiz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; tenfizi istenen yabancı mahkeme kararın kamu düzenine aykırı olduğu ileri sürülemeyeceği, davaya konu ilamın tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle Frankenthal (Pfalz) Asliye Hukuk Mahkemesi 3. Sivil Hukuk Dairesinin 3 O 351/08 sayılı kararının ve yargılama masraflarına ilişkin ek kararın tenfizine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin ---- yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, --- yerleşim yeri yok veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse ---- tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.----Davacı yan davalılara karşı açtığı tenfiz talepli dava da ---- kararının tenfizini talep etmiş, dava dilekçesi ekinde ----- maddesinde ibrazı öngörülen yabancı mahkeme ilamının ---- onaylanmış aslı ile onanmış tercümesini, ilamın kesinleştiğine dair o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı aslı ve onanmış tercümesini de sunmuştur. Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalılara tebliğ edilmiş ---- basit yargılama usulüne tabi davada----- inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar yönünden inceleme yapılarak tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip sunulan deliller değerlendirilerek sonuca gidilmiştir....