Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar yönünden, anılan kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin verdiği kararının kesinleştiği tarih itibarıyla boşanmış sayılırlar. Bu yasal düzenlemeye göre, tanıma tenfiz kararı daha sonraki tarihlerde verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona ermiş kabul edilecektir. MÖHUK'nun 59. maddesi ile getirilen bu düzenleme sayesinde, eşlerin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten, tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde edindikleri malvarlıkları, evlilik birliği dışında edinilen mal olarak kabul edilecektir. Diğer yandan, bu ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre bu dönemde doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Tenfiz-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * duruşmalı temyiz eden ... vekili Avukat ... ve temyiz eden karşı taraf ... vekili Avukat ... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Şahıs ve Aile Hukukuna ilişkin ilamlar zamanaşımına uğramazlar. Tenfiz tanıma davasının zamanaşımı nedeniyle reddi bu nedenle isabetsizdir. Yapılacak iş kocanın tenfiz – tanıma davası yönünden delillerin takdir edilmesi ve sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece mahkemesince eksik inceleme sonucunda haksız ve hukuka aykırı olarak verilen red kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini, tanımanın iptali davası açılabilmesi için irade sakatlığıyla yapılan bir tanımanın bulunması gerekiğini, davaya konu olayda müvekkil tarafından yapılan ve irade sakatlığı bulunan bir tanıma işlemi bulunmadığını, davalı çocuk ile müvekkil arasında kurulan soybağının nüfus müdürlüğünde müvekkilin bilgisi ve katılımı olmaksızın gerçekleşen ve bu nedenle hukuken geçersiz tanıma işlemi yoluyla kurulduğunu, davalı T3 müvekkilin kimliğini alarak nüfus müdürlüğüne gittiğini ve müvekkil adına tanıma işlemi gerçekleştirdiğini, bizzat müvekkil yahut vasisi tarafından gerçekleştirilen bir tanıma bulunmadığını, müvekkilin tanıma iradesi ve dolayısıyla bu iradesinde gerçekleşen bir sakatlığın da bulunmadığını, nüfus müdürlüğünde müvekkil adına T3 tarafından yapılan...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava tanıma beyanına ilişkindir. Aile Mahkemesince, tanıma beyanının Sulh Hukuk Mahkemesine yapılacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise uyuşmazlığın TMK.'nun 2. kitabından kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. TMK.'nun 295/1. maddesinde “Tanıma, babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.” düzenlemesi yer almaktadır. Aynı yasanın 296. maddesinde ise, “Beyanda bulunulan nüfus memuru, sulh hakimi, noter veya vasiyetnameyi açan hakim, tanımayı babanın ve çocuğun kayıtlı bulunduğu nüfus memurluklarına bildirir.” hükmüne yer verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması talebine ilişkin davada, davanın kabulü halinde sadece yabancı mahkemece verilen kararın tanınmasına karar verilmesi yeterlidir. Bunun yanında ayrıca "tarafların boşanmalarına" karar verilemez. Çünki, tanıma kararı ile yabancı mahkeme kararına "kesin hüküm" vasfı kazandırılmış olacaktır. (5718 s.....m.58/1) Bu etki de yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edecektir. (5718 s.....m.59) Bu bakımdan tanıma kararı yanında, hükümde ayrıca tarafların boşanmalarına karar verilmesine lüzum yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz ... ile ... aralarındaki tanıma ve tenfiz davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 24.09.2014 gün ve 1480/1249 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, eşler arasında yurtdışında yapılan sözleşmeye dair yabancı mahkemece verilen kararın tanınması ve tenfizini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulu ile ... Bölge Mahkemesi'nin 06.05.2011 tarih, A6477-11 sayılı kararın tanınması ve tenfizine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yurtdışında 04.05.2011 tarihinde düzenlenen evlilik anlaşması başlıklı ve... Bölge Mahkemesi'ne sunulan belgenin tanınmasına ilişkindir....
Tanıma babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu yada resmi senetle veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Burada davacının seçimlik hakkı vardır. Mahkemece yapılacak iş davacının tanıma beyanının tespiti ile nüfus müdürlüğüne bildirmekten ibarettir. Sonuç olarak; Davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile yukarıda izah edildiği şekilde işlem yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Tanıma-tenfiz kararı kesinleştiğinden itibaren yabancı mahkeme boşanma kararı, hukukî sonuçlarını doğurur sonucuna varıldığı takdirde, eşler arasındaki evlilik birliği, yabancı boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren değil, tanıma ve tenfiz kararının kesinleştiği tarihte sona erdiğinin, mal rejiminin yabancı mahkemede açılan boşanma davası tarihinde değil, tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihten itibaren sona erdiğinin ve tasfiyenin bu tarihten sonra yapılabileceğinin, TMK’nın 166. maddesindeki üç yıllık fiili ayrılığa dayanılarak açılacak boşanma davasında üç yıllık sürenin başlangıcının, yurt dışındaki boşanma davasının reddi kararının tanıma ve tenfizinin kesinleşmesinden itibaren başlayacağı gibi pek çok sorun ortaya çıkacaktır....
Esasen Almanya Mönchengladbach Asliye (Aile) Mahkemesinin 26.03.2015 tarihli 26 F 47/17 sayılı kararının -ki bu kararın numarası gerçekte 26 F 47/14’tür- tanıma ve tenfizi istenen "Nafaka ödeme zorunluluğunun kaldırılması ve fazladan ödenen nafaka bedelinin tahsiline” ilişkin yabancı mahkeme kararı olmayıp, o tarihte henüz ... olmayan 27.09.1997 doğumlu davalıya, davacı babası tarafından her ay 313,00 Euro olmak üzere “Nafaka Bağlanmasına” ilişkin yabancı mahkeme kararı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın dava dilekçesindeki ve aşamalardaki açıklamalarından ve dosyaya sunulan belgelerden tanıma ve tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının “... Asliye Mahkemesi Aile Mahkemesinin 27.02.2018 karar tarihli, 17 F 247/16 sayılı, 21.03.2018 kesinleşme tarihli ” kararı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; davaya konu tanıma ve tenfizi talep edilen ve davacı tarafça dosyaya sunulan “......
Dava; ----Uyruklu davacı şirketin ----- Yargı Meclisi, ---- Mahkemesinin 19/02/2020 gün, ----- nolu kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup,Uyuşmazlık; Mahkememizin yetkili olup olmadığı, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı, davalıların pasif husumetleri olup olmadığı, tenfizi istenen kararın tanıma ve tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığı, kararın Türk Kamu düzenine aykırılık taşıyıp taşımadığı, davalıların ------ mahkemesinde temsil edilip edilmemelerinin tanıma ve tenfize etkisi, davalıların adi ortaklık olup olmadıkları, tenfizi istenen karar nedeniyle davalı şirketlerin hukuki sorumlulukları noktalarında toplanmaktadır....