WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin yetkilisi olduğu şirkete ait katılan ... tarafından kullanılan araca yakıt alımı için tahsisli taşıt tanıma kartının sanık ...’in çalışmış olduğu benzin istasyonunda katılan ... tarafından düşürülmesi sonucu ele geçirdikten sonra sanıkların iştirak iradesi ile akaryakıt alacak şahısları buldukları ve bu şahıslara akaryakıt fiyatının altında akaryakıt temin edip ücretini aldıkları ancak ödemeleri katılanlara ait kartla yaptıkları, aradaki farkı aralarında paylaşmak suretiyle iştirak hallinde taşıt tanıma kartını birden fazla kullanarak menfaat temin ettikleri anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

    Limited Şirketine diğer %2,5'erden toplam %5 hissesinin de kök dosyanın davalısı olan şirketlere ait olduğu, bu nedenle tanıma ve tenfizi istenen hükmün hem birleşen dosyanın davalısı tarafından hem de kök dosyanın davalıları tarafından tanınması gerektiği, zira her üçünün de bu hükümden sorumlu olacağı nazara alınarak, her ne kadar ... Limited Şirketi yetki itirazında bulunmuş ise de, kök dosyanın davalıları ile adi ortaklık hükümleri gereğince müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, kök dosyanın davalılarının adreslerinin de mahkeme sahasında olması sebebiyle birden çok davalının bulunduğu taktirde davalılardan birinin ikametgahında dava açılabileceği kabul edilmek suretiyle mahkemenin yetkili olduğundan birleşen dosyanın davalısının yetki itirazına bu nedenle itibar edilmediği, tanıma ve tenfizi istenen hükmün de MÖHUK gereği tanıma ve tenfiz şartlarını taşıdığı gerekçeleriyle, asıl davanın ve birleşen İstanbul 9....

      Boşanma yönünden tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır. Zamanaşımı, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlatıldığında, tanıma tenfiz kararından sonra açılacak davaların zamanaşımı süresinin geçmiş olması sonucu ile karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda hak sahibinin haktan yararlanmasına izin vermeden, zamanaşımını süresinin başlatılması hakkın özüne, hakkaniyete, toplum vicdanına ve adalete aykırıdır....

      Davacı vekili, 26.06.2019 tarihli celsede ise davanın tanıma davası olarak ıslahını talep etmiştir. 2. GÖREVSİZLİK KARARI 2.1. Murise ait vasiyetnamenin Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/01/2018 tarih 5 IV 133704/90 M Esas nolu kararı ile açılıp okunduğu, mahkememizden her ne kadar vasiyetnamenin açılıp okunması talep edilmiş ise de talebin, dava konusu vasiyetnamenin Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi (Tereke Mahkemesi) tarafından açılıp okunduğuna ilişkin kararın Türkiye'de geçerli sayılabilmesi için tanıma ve tenfizine ilişkin olduğu, davacı vekili tarafından da talebin tanıma ve tenfize ilişkin olduğunun son celse beyan edilmiş olduğu, tanıma ve tenfize ilişkin davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 3.1. İlk derece mahkemesi, davanın kabulü ile 30 Aralık 2003 tarihinde Frankfurt Main Noteri Dr....

        Mahkemesinde derdest durumda olup, ekli tercüme evraklarından da görüleceği üzere duruşmasının ... tarihinde olduğunu, itirazın kabulü halinde tanıma ve tenfize konu mahkeme kararı hüküm ve sonuç doğurma kabiliyetini kaybedeceğinden, davacı tarafın iş bu talepte bulunmasında hukuki yararının da kalmayacağını, bu nedenle itiraz davasının her halükarda bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, tanıma ve tenfize konu edilen kararın kamu düzenine aykırı nitelikler barındırdığını, kararda taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, evrensel nitelikteki savunma ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmeden karar verildiğini beyanla davanın reddine yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkartılmıştır. Tanıma ve tenfizi talep edilen kararın kesinleşme şerhini içerir aslı dosyamıza alınmıştır....

          Yukarıda da açıklandığı gibi, Türk Mahkemesince, yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiş, tanıma (tenfiz) kararı 21.03.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı Türk vatandaşlığından izinle çıkmış ise de, taşınmaz Türkiye'de bulunduğundan 5718 sayılı Kanunun (MÖHUK'un) 15/2, 21, 41 HUMK.nun 13 ve 16. maddeleri gereğince davaya bakmaya Türk Mahkemeleri görevli ve yetkili olup, Türk hukuku uygulanır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28. maddesi uyarınca davacı doğumla Türk Vatandaşı olup, (.....) tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam eder. Yerel mahkemece, açılan tanıma (tenfiz) davasının sonucunu beklemeden 22.01.2009 tarihinde yani yaklaşık tanıma kararının kesinleşmesinden 3 ay önce uyuşmazlık hakkında hüküm kurulmuştur. Saptanan bu durum karşısında hükmün bozulması gerekirken Dairece onanmasına karar verilmesi maddi yanılgıya dayalıdır. Çünkü davanın öngörülebilirlik koşulunu oluşturan tanıma ve tenfiz kararı somut olayda gerçekleşmiştir....

            Davacı asıl, birleşen dava dilekçesinde özetle; tanımı işleminin yapıldığı tarihlerde müteveffa ağabeyinin ciddi sağlık problemleri bulunduğunu, akıl sağlığının yerinde olmadığını gösteren emareler bulunduğunu, temyiz kudreti yönünden rapor alınmadığını, tanıma işleminin yapıldığı tarihlerde normal olmayan davranışlar gösterdiğini, temyiz kudreti bulunmadığını, ayrıca çocuk sahibi olmasının tıbben mümkün olmadığını beyanla, tanıma işleminin butlan ile sakat olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "... Davacının 14/11/2015 tarihinde vefat eden Baki Uğur Özlen'in kardeşi olduğu, müteveffanın küçük 18/01/2008 doğumlu T5'i 14/05/2008 tarihli 21545 no'lu tanıma senedi ile tanıdığı, Ankara 9....

            Her ne kadar yargılama aşamasında kesin hüküm niteliğinde bir karar bulunmasa da tanıma davasına konu davanın işbu davadan daha önce açıldığı, yargılama sırasında açılan tanıma davasının neticesinin işbu davayı etkileme ihtimali bulunduğu açıktır. Bu durumda, mahkemece, davacı tarafından yabancı mahkemede açılan davanın daha önce açıldığı gözetilerek ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/127 esas sayılı dosyasında görülen tanıma davasının kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde davalının itirazı reddedilip işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. ...-Bozma sebep ve şekline göre, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

              Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....

              Tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde, yabancı ilamın kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının o ülkede kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğuracağına göre, taraflar o tarihte boşanmış olacaktır. Bu itibarla, tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu