Davalı taraf tenfiz şartlarının oluşmadığı savunmasında bulunmuş ise de, gerek dosya kapsamına sunulan deliller gerekse bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere tanıma ve tenfiz şartları oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesi ESAS NO : 2018/113 Esas KARAR NO : 2020/613 DAVA : Tanıma Ve TenfizDAVA TARİHİ : 24/01/2018 KARAR TARİHİ: 18/11/2020 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı şirketin ----- olduğunu, davalı şirketin diğer ortağı tarafından sahte imza ile davacının hisselerinin --- düşürüldüğünü, bu hususta------- dosyasında ve aynı mahkemenin ---- sayılı dosyalarında derdest olduğunu, davalı şirketin hissedarı olan davacı hakkında ----- iflas kararı verildiğini, bu kararın belirtilen ----- derdest davalarda ve bundan sonra açılacak sair dava ve takiplerde kesin delil olarak kabul edilebilmesi için tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve tenfiz Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tanıma ve tenfiz davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda da ihtiyati haciz konusu olan malvarlığı ... Gemisi üzerine 05.09.2012 tarihinde haciz konmuş ve daha sonra gemi üzerindeki haciz 3. kişinin (...) yatırmış olduğu, teminat üzerine kaydırılmış olup, malvarlığının Türkiye’de bulunduğunu, kabul etmek gerekmiştir. Bu halde; davacısı ve davalısı yabancı olan iki tarafın bulunduğu bir tahkim kararının tenfize ilişkin bir dava söz konusudur. Mahkememizce MÖHUK m. 60-63 ve 10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesi Hükümleri’nin uygulanması söz konusudur. Taraflar yabancı olup; kararın kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış, taraflar için bağlayıcı olan bir karar olması söz konusudur. Bu kararın tenfizi için infaz edilebilir olması gereklidir. Her ne kadar davaya konu gemi üzerine ihtiyati haciz kararı (İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ......
Somut olayda da ihtiyati haciz konusu olan malvarlığı ... Gemisi üzerine 05.09.2012 tarihinde haciz konmuş ve daha sonra gemi üzerindeki haciz 3. kişinin (...) yatırmış olduğu, teminat üzerine kaydırılmış olup, malvarlığının Türkiye’de bulunduğunu, kabul etmek gerekmiştir. Bu halde; davacısı ve davalısı yabancı olan iki tarafın bulunduğu bir tahkim kararının tenfize ilişkin bir dava söz konusudur. Mahkememizce MÖHUK m. 60-63 ve 10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesi Hükümleri’nin uygulanması söz konusudur. Taraflar yabancı olup; kararın kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış, taraflar için bağlayıcı olan bir karar olması söz konusudur. Bu kararın tenfizi için infaz edilebilir olması gereklidir. Her ne kadar davaya konu gemi üzerine ihtiyati haciz kararı (İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ......
Somut olayda da ihtiyati haciz konusu olan malvarlığı ... Gemisi üzerine 05.09.2012 tarihinde haciz konmuş ve daha sonra gemi üzerindeki haciz 3. kişinin (...) yatırmış olduğu, teminat üzerine kaydırılmış olup, malvarlığının Türkiye’de bulunduğunu, kabul etmek gerekmiştir. Bu halde; davacısı ve davalısı yabancı olan iki tarafın bulunduğu bir tahkim kararının tenfize ilişkin bir dava söz konusudur. Mahkememizce MÖHUK m. 60-63 ve 10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesi Hükümleri’nin uygulanması söz konusudur. Taraflar yabancı olup; kararın kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış, taraflar için bağlayıcı olan bir karar olması söz konusudur. Bu kararın tenfizi için infaz edilebilir olması gereklidir. Her ne kadar davaya konu gemi üzerine ihtiyati haciz kararı (İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ......
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesindenlönce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usülden reddedilemez" denildiğini, tanıma ve tenfiz kurumunun 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da düzenlenmiş bir usul hukuk kurumu olduğunu, tanıma tenfiz davalarında hakimin Revision Au Fond Yasağı gereği uyuşmazlığın esasını inceleyemeyeceğini, bu durumda Türk hakiminin yalnızca dava dilekçesinde yer alan unsurların varlığını araştırmakla yükümlü olduğunu ve bu şartlar mevcutsa tanıma ve tenfiz kararını vermekle yükümlü olduğunu, tanıma ve tenfiz davalarının konusunun ise Türk mahkeme ve hakem kararlarını tanıyan yabancı bir ülkede mahkeme ya da hakem heyetinin hukuka uygun olarak yaptığı yargılamanın sonucunda verilen kararın varlığının...
Davacının tanıma ve tenfızini talep ettiği yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma ilamında müşterek çocukların velayeti ile bu çocuklar için takdir edilen nafakalara yönelik taraflar arasında yapılan anlaşmanın da onaylandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan husus gözetilmeden yazılı şekilde bu konularda "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davacı kadın, dava dilekçesinde resmi kayıtlardaki kocanın soyadının terkini ile kendi bekarlık soyadının kullanılmasına izin verilmesini de istemiştir. Bu istek tanıma ve tenfiz istenilen yabancı mahkeme kararında yer almadığı gibi, tanıma ve tenfiz davasının eki niteliğinde bulunmayan bağımsız bir taleptir. Davacı, aynı davalıya karşı olan, aynı yargı çeşidi içinde yer alan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir (HMK md. 110). Yatırılan başvurma harcı da, bağımsız taleplerin hepsini kapsar....
Hukuk Dairesi’nin 2019/2410E., 2020/158 K. sayılı ihtiyati haciz kararının kesin nitelikte olması ve bu bakımdan ihtiyati haczin icrasında MÖHUK 57/2. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı gözetildiğinde; ihtiyati haczin icrası kapsamında 89/1 haciz ihbarnamesi düzenlenmesinde ve icra müdürlüğünün şikayet konusu 03.03.2020 tarihli işleminde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Bu itibarla şikayetin reddine " dair karar verildiği görülmüştür....