Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının müşterek çocuğu 25/11/2015 tarihinde Dinar İlçesi Nüfus Müdürlüğü'ne giderek tanıdığını, tanıma işleminden sonra çocuğa Özsarı soyadının verildiğini, davalı baba ile müşterek çocuk arasındaki soybağının tanıma yoluyla kurulduğunu, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının hukuki bir dayanağının bulunmadığını, resmi yerlerde sıkıntı yaşadığına dair hiçbir ispatının bulunmadığını, evlilik dışı doğan müşterek çocuk T6 davalı baba T4 tarafından tanındığını ve tanıma yoluyla babanın soyadı olan Özsarı soyadını kazandığını, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tanıma ve tenfiz davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının eşi olduğunu, Amerika Superıor Court Famıly Law Aile Mahkemesi'nin 29/04/2015 D 546635 sayılı kararı ile kendisi lehine nafakaya hükmedildiğini, bu dava ile; nafaka alacağına yasal yollardan Türkiye'de işlem yaptırması için tanıma ve tenfizi gerektiğini ileri sürerek Amerika Superıor Court Famıly Law mahkemesi tarafından verilen kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir....
.-2014/591 K. sayılı dava sonucunda verilen tanıma kararının Yargıtay incelemesi sonucu onanarak 09/09/2015 tarihinde kesinleştiği ve boşanmanın nüfusa tescil edildiği anlaşılmıştır. Tanıma kararının davanın devamı esnasında kesinleşmesi üzerine mahkemece; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. Bu davanın devamı sırasında, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesi ve tanıma kararının kesinleşmiş olması, davacının Türk Medeni Kanununun 174/1. ve 2. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebinin incelenmesine engel değildir. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmış olması, sadece boşanma talebini konusuz kılar....
Çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 21.11.2014 tarihinde tanıma (TMK m. 295) ile kurulmuştur. Annenin yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur. Kanun, ana, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır. (TMK md. 337/2). Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın velayeti alma hakkı mevcuttur. Aslolan velayet olduğuna göre, sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın, babaya ihbar edilmesi, beyanın alınması, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği taktirde davanın sonuca bağlanması gerekir (Y. 2. HD. 2010/4292 E. – 16873 K. sayılı ilamı). Bu durumda uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....
nin dava konusu olayla ilgili beyanının alınmadığının anlaşılması karşısında, öncelikle ...'nin tanık sıfatıyla beyanının alınması ile kamera kayıtlarının duruşmada sanığa izletilerek görüntülerdeki şahsın kendisi olup olmadığının sorulması, kabul etmemesi halinde kamera kayıtlarında turnikeye müdahale eden kişinin sanık olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi raporu aldırılması sonrasında hasıl olacak sonuca göre eyleminin hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen inceleme dışı sanık ...'...
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, tanık sıfatıyla beyanının alınması için mağdur... adına davetiye çıkarıldığı, sanık ...'un olay tarihinde Ümraniye 2. Asliye Ceza Mahkemesine müracaat ederek kendisini ... olarak tanıttığı, beyanının alınması amacıyla celse açıldığı, kimlik tespiti sırasında memur tarafından sanıktan kimliğini ibraz etmesi istendiğinde sanığın kendisine ait kimliği ibraz etmesiyle gerçek kimliğinin anlaşıldığı ve bu şekilde sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu işlediğinin iddia olunması, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek mağdur ...'ın arkadaşı olduğunu, evinin adliyeye yakın olması nedeniyle arkadaşı...'ın kendisine mahkemeden bir davetiye geldiğini ve olayı öğrenmesi için mahkemeye gitmesini istediğini, bunun üzerine mahkeme kalemine giderek numarayı verip olayı sorduğunu, kesinlikle ...'...
ndan iki adet araç satın aldıkları ve karşılığında sahte olarak tanzim edilmiş 15.04.2010 keşide tarihli 16.000 TL bedelli çek vermek suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan olayda; Suça konu çekin sahteliği konusunda muhatap bankadan gelen yazı cevabının yeterli kabul edilerek hüküm kurulduğu, bunun dışında çekin keşidecisi olan...ün konuyla ilgili beyanının alınmadığı anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle...ün suça konu çekin elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı hususlarında beyanının alınması, ayrıca suça konu çek üzerinde bulunan imzanın...e ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, Kabule göre de; 1-5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) maddesi uyarınca haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde adli para cezasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükümde yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine denilmişse de kararın sadece tanıma niteliğinde ve boşanma kararıyla sınırlı verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.11.2010 (Çrş)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair 8. Hukuk Dairesinin 20.06.2019 tarihli 2019/731 esas, 2019/6262 karar sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Uyuşmazlık ve hüküm, tanıma (evlat edinme) isteğine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı iş bölümü kararı uyarınca davanın niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Dairemize ait ise de, karar düzeltme istemini inceleme görevi ortak hükümler 3. maddesindeki "Temyiz incelemesi tamamlanarak mahalline gönderilen dosyalara ilişkin karar düzeltme istemlerinin incelemesi kararı veren daire tarafından tamamlanır." düzenlemesi gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2021 (Pzt.)...
Başkaca geri çevirmeye ve dosyanın sürüncemede kalmasına yol açılmaması bakımından; tarafların boşanmalarına ilişkin Almanya Aile Mahkemesi ilamının tanıma / tenfizinin sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi, sağlanmış ise dava dosyasının incelenmek ve iade edilmek koşuluyla mahkemesinden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....