"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen kararın 21/12/2011 tarihinde bildirdiği adrese yapıldığı ancak adres bırakmadan belirtilen adresten taşındığı gerekçesiyle tebligatın iade edildiği, iade üzerine bu kez mernis adresine 06/03/2013 tarihinde yapıldığı ancak bu tebligat üzerindeki yazının okunaklı olmadığı bu nedenle yapılan tebliğin usulüne uygun olup olmadığının tespiti açısından; 06/03/2013 tarihli tebligat evrakı üzerindeki kaydın tebligat memuru ... ... okutup açıklatılarak sorulması, beyanının bir tutanak ile saptanmasından sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 16.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
TÜRK MİLLETİ ADINA Sanık ... müdafiinin yasal süredeki temyiz isteminden sonra sanığın cezaevinden göndermiş olduğu 10.07.2018 tarihli dilekçesi ile cezasının onanmasını istediği anlaşılmakta ise de, sanığın Türkçe bilmemesi de gözetilerek; Sanık tarafından gönderilen dilekçenin içeriğinin doğruluğu ve imzanın sanığa ait olup olmadığının tespiti amacıyla, sanığa Mahkeme huzurunda yeminli tercüman aracılığıyla dilekçe içeriği ve sonuçları hakkında bilgi verildikten sonra beyanının alınması ve bu konuda tanzim edilecek tutanağın dosyasına eklenerek Dairemize iadesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın delil tespiti sırasındaki beyanının davacı şirkete değil, dava dışı ...'e ait olduğunun anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs TÜRK MİLLETİ ADINA Ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin insan haklarına uygun biçimde duraksamasız olarak tespiti açısından sanığa yüklenen suçun ağırlığı da nazara alınarak, suç tarihinin 23.10.2013, iddianame tarihinin 27.12.2013, yakalama emri tarihinin 11.02.2014, karar tarihinin ise 14.04.2014 olduğu dikkate alındığında, müşteki. makul bir süre daha aranarak beyanının alınmasına çalışılmasından sonra sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 06.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; İdare Mahkemesi'ndeki yargılamada, davacı ... tarafından verilen feragat beyanının geçersizliğinin tespiti ve iptali istemine ilişkin olup, benzer bir uyuşmazlığa .... Hukuk Dairesi'nin ........2012 tarih ve 2011/13741 E, 2012/20818 K sayılı ilamı ile bakılmış olduğundan ve uyuşmazlığın iflas hukuku ile ilgisi de bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2017 tarihli ve 2016/467 esas, 2017/828 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 292. maddesinde düzenlenen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunda failin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 101. maddesi uyarınca hakkında tutuklama kararı verilmiş ya da hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunan bir kimse olması gerektiği, söz konusu suçların özgü suç niteliğinde olduğu, bu suçların yalnızca durum ve sıfatı anılan maddelerdeki tanıma uyan kişilerin işleyebileceği nazara alındığında, savunmasının tespiti amacıyla hakkında yakalama emri düzenlenen sanığın, devriye görevini ifa eden kolluk görevlilerince yakalanarak hakkında adli rapor alındıktan sonra ekip aracına bindirileceği esnada kaçması şeklinde gerçekleşen somut olayda, sanığın üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığı cihetle, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, Kabule göre de, Evvelce hapis cezasına ilişkin...
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı taraf ile bu konulara ilişkin yazılım sözleşmesi imzalanırken, yüz tanıma, yüz doğrulama ve kimlik tanıma işlemlerinin davacı tarafından sağlanacak yazılım ile en doğru ve hızlı şekilde yapılmasının sağlanmasının amaçlandığını, Yazılım programları, müvekkili şirketin faaliyetlerini doğru ve kesintisiz şekilde yürütebilmesi için gerekli temel unsur olduğunu, nitekim kiralama işlemleri sırasında müşterinin sisteme kayıtlı kişi olduğunun tespitinin aksaması ya da gerçekleştirilemiyor olmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, müvekkili şirket, davacı taraf ile sözleşme öncesi gerçekleşleştirdiği görüşmeler ve yazışmalar içerisinde Kimlik Metni Tanıma (IDR), Yüz Doğrulama (FV) ve Yüz Tanıma (FI) uygulama programlama arayüzlerine ilişkin taleplerini davacı yana açık ve net şekilde bildirildiğini, davacı yazılım şirketi ise durumu anladığını ve talepler doğrultusunda kendilerini geliştirerek istenilen programları oluşturacaklarını...
Bu işleme dayanak 20/02/2016 tarih ve 29630 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Tanıma ve Denklik Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin iptali istemidir....
sayılı kararıyla; 30/04/2013 tarihli ve 28633 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, 01/05/2013 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye–Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşması Çerçevesindeki Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, menşe ispat belgesinin, menşe beyanını ifade ettiği, menşe beyanının ise ihracatçı tarafından fatura, teslimat notu veya herhangi bir ticari belge üzerinde belirtilen, ilgili ürünlerin teşhislerini mümkün kılmayı yeterli ayrıntıda tanımlayan ve usulüne uygun olarak yapılan beyan olduğu; 21. maddesinde, menşe beyanının, 16. maddede belirtilen doğrudan nakliyat gerekliliklerinin yerine getirilmemesinden, gümrük idaresini yanıltmak suretiyle ithal edilmiş olan ürünler için sonradan sunulmasından, taraf olmayan bir ülkenin ihracatçısınca hazırlanmış olmasından veya ithalatçı taraf ülkenin mevzuatında belirtilen süre içerisinde ithalatçı gümrük idaresine sunulamamasından ötürü geçersiz olarak addedilebileceği, tercihli tarife uygulamasının...
Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 30/04/2013 tarihli ve 28633 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, 01/05/2013 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye–Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşması Çerçevesindeki Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, menşe ispat belgesinin, menşe beyanını ifade ettiği, menşe beyanının ise ihracatçı tarafından fatura, teslimat notu veya herhangi bir ticari belge üzerinde belirtilen, ilgili ürünlerin teşhislerini mümkün kılmayı yeterli ayrıntıda tanımlayan ve usulüne uygun olarak yapılan beyan olduğu; 21. maddesinde, menşe beyanının, 16. maddede belirtilen doğrudan nakliyat gerekliliklerinin yerine getirilmemesinden, gümrük idaresini yanıltmak suretiyle ithal edilmiş olan ürünler için sonradan sunulmasından, taraf olmayan bir ülkenin ihracatçısınca hazırlanmış olmasından veya ithalatçı taraf ülkenin mevzuatında belirtilen süre içerisinde ithalatçı gümrük idaresine sunulamamasından ötürü geçersiz olarak...