tespiti ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davalı markası ile davacının "... ..." markası arasında benzerlik ve iltibas bulunmadığı, buna karşın başvuru ile davacının "..." ibareli markalarının okunuş ve işaret olarak benzer olup, “pastacılık ve fırıncılık mamülleri, tatlılar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar, dondurmalar, dondurmalar, yenilebilir buzlar, hububat(tahıl) ve mamülleri” emtiaları bakımından markalar arasında 556 sayılı KHK'nin 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu gerekçesiyle, anılan emtialar yönünden ... ...’nun 2010-M-4412 sayılı kararının kısmen iptaline, aynı emtialar için davalı markasının kısmen hükümsüzlüğünün tespiti ile markalar sicilinden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair tesis edilen karar, davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
ENGLISH DÜNYA DİLLERİ MERKEZİ + ŞEKİL” ibareli markası gerekçe gösterilerek yapılan itiraz üzerine reddedildiğini, davalının markasını tescil edildiği 16., 41. ve 43. sınıflarda kullanmadığını ileri sürerek, davalıya ait 2003/29179 sayılı markanın 556 sayılı KHK'nin 14. ve 42/c maddeleri uyarınca hükümsüzlüğünün tespiti ile markalar sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin “D.D.M. ENGLISH DÜNYA DİLLERİ MERKEZİ + ŞEKİL” ibareli markasını 1976 yılından beri fiilen kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
A.." ibaresini 25. ve 35. sınıflarda tescili için yaptığı başvuruya karşı müvekkilince yapılan itirazın kısmen kabul edilip, 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle de reddedildiğini, ancak markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, başvuru sahibi davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, TPE YİDK’nın 13.01.2011 tarih ve 2010-M-5147 sayılı kararının iptalini, markanın tescili halinde hükümsüzlüğünün tespiti ile sicilinden terkinini karar talep ve dava etmiştir. Davalı TPE Başkanlığı vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı Y.. A.., davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Beyanın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin küçük ...'in babası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hazine vekili tarafından karar temyiz edilmiştir. Tanıma beyanının tespiti davasında davanın Hazine ve Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarı gerekmediği halde ihbarı ve neticesinde müdahele talebinde bulunulması sonuç doğurmaz. Temyiz eden Hazinenin hükmü temyizde hukuki yararı yoktur....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tanıma beyanının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi gereğince açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan davalar ise babalık davası ve tanıma beyanının tespiti davalarıdır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tanıma beyanının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi gereğince açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan davalar ise babalık davası ve tanıma beyanının tespiti davalarıdır....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.11.2013 gün ve 2012/117-2013/393 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğünün tespiti kararı verilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin uygulanmasından kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle, dosyanın Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
M.. aralarındaki banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davası hakkında Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30/09/2014 gün ve 2014/31 E. - 2014/728 K. sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Hükmü temyiz eden davalı vekili tarafından Harçlar Kanununa göre nisbi temyiz harcı yatırılması gerekirken, maktu temyiz harcı yatırılması nedeniyle eksik harcın tamamlanması için muhtıra çıkarılarak HUMK’un 434/3 maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra sonucuna göre gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirilmesine göre, uyuşmazlık, 5565 sayılı KHK uyarınca marka hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Yüksek 11. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. Ne var ki, anılan Yüksek Dairece daha önce dosya Dairemize gönderildiğinden, işbölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 18.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....