HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1767 KARAR NO : 2021/1368 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2019/49 ESAS - 2020/473 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ, BEDEL İADESİ VE BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ KARAR : Denizli Tüketici Mahkemesi'nin 2019/49 Esas, 2020/473 Karar sayılı 13/10/2020 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 06/03/2019 tarihinde 8.500,00 TL bedelle mobilya satın aldığını, 1.000,00 TL peşinat ödediğini, bakiye bedeli de 10 taksit halinde ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak mobilyanın kurulumu sırasında renk farkı olduğunu ve bir kısım ayıplar bulunduğunu...
Fuar ve kongrelere ilişkin imzalanan organizasyon katılım sözleşmeleri karşılıklı iki tarafa borç yükleyen sözleşme tiplerindendir. Her sözleşmenin temel amacı kuşkusuz tarafların karşılıklı olarak edimlerini yerine getirmesidir. Bununla birlikte tarafların kendi kontrolleri dışında gelişen bazı durumlar veya şartlar nedeniyle tarafların sözleşme ile üstlendikleri yükümlülüklerini yerine getirememesi hali “ifa imkânsızlığı” (mücbir sebep) adı ile TBK.’nun 136. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Doktrin ve uygulamada mücbir sebep; “borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen, genel bir davranış normunun ya da borcun ihlaline, kaçınılmaz ve mutlak şekilde neden olan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olay” olarak tanımlanmaktadır....
ın beyanlarından davacının da bu organizasyon içinde bulunduğu açıkça ortaya çıktığı gibi ceza mahkemesinin beraat kararının vergi mahkemesini hukuken bağlamayacağı gerekçesiyle reddeden … İkinci Vergi Mahkemesinin … sayılı kararının; inceleme elemanının olayı ilk bakışta arızi kazanç olarak değerlendirdiği, daha sonra ticari kazanç elde edildiği görüşüne vardığı, adi ortaklık şeklinde hareket edildiğinin mütalaa edildiği, inceleme elemanının varsayımla ve şahsi düşünceyle hareket ettiği, herhangi bir bedel ödemediğini ifade eden üyelerden de para alınmış gibi hesaplama yapıldığı ileri sürülerek bozulması istemidir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37. maddesinde ticari kazanç; "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır." şeklinde tanımlanmış olup, maddede ticari ve sınai faaliyetlerin neler olduğu açıklanmamıştır. Ancak Türk Ticaret Kanununun 3....
Organizasyon Danışmanlık ve Tanıtım Ltd. Şti. ile ... Tic. A.Ş. arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle ... Ticaret A.Ş. de davalı konumunda davaya dahil edilmiştir. Yargılama aşamasında ve dava dilekçesinde davalı ... Tic. A.Ş. ile ... Organizasyon Danışmanlık ve Tanıtım Ltd. Şti. arasında muvazaalı bir ilişki olduğu, asıl – alt işveren ilişkisi bulunmadığı iddia edilmediği halde Mahkemece re'sen araştırma yapılarak davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulü ile davacının, davalı ... Tic. A.Ş.' de işe iadesine karar verilmesi hatalıdır. Davalılar arasında personel temininine ilişkin hizmet alım işi yapılmış olup davalılar arasında geçerli bir asıl – alt işveren ilişkisi mevcut olup davacının gerçek işvereni ... Organizasyon Danışmanlık ve Tanıtım Ltd. Şti. dir. Hal böyle olunca, davacının gerçek işvereni olan ... Organizasyon Danışmanlık ve Tanıtım Ltd. Şti.'ne işine iadesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ... Tic....
ilave ve öncelikli olarak organizasyon bedeli adı altında davalı firmanın çalışma bedeli olarak projenin yaklaşık % 9,7 sine denk gelen 24.000,00 TL 'yi taksitler halinde ödeyeceğini ve ihtimalen çekilişle kendisine ev teslimi halinde bu oranın iki katına çıkacağını, müvekkilinin sorumlu olduğu taksit ödemelerini, annesinin de maddi desteği ile ilk 5 ay gerçekleştirebildiğini daha sonra annesinin vefatı sonrası ödeme konusunda aşırı ifa güçlüğüne düştüğünü, annesinin maddi desteği olmadan sözleşmeden doğan edimleri yerine getiremeyeceğine karar verip sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini ancak bir cevap alamadığını, bunun üzerine noterden ihtarname ile fesih bildirimi yaparak yaptığı ödemelerin iadesi ile bonoların iadesini talep ettiğini, ihtarnameye cevap verilmeyince ilişkin İstanbul 33....
Noterliğinden gönderilen 02482 numaralı ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, gerçekleştirilen ödemelerin yasal faiziyle birlikte iadesinin gerektiğini, müvekkilinin akdettiği sözleşmelerde yer aldığını, para iadesini yasaklayan hükmün geçerliliğinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile sözleşmenin feshini ve müvekkili tarafından davalıya ödenen 13.500- TL'nin ödendiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, özel kanunlardan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
Deliller toplandıktan sonra, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi gereğince davalının faturaya dayalı olarak davacıdan fazla bedel tahsil edip etmediği, tahsil etmiş ise iadesi gereken fatura ve cayma bedelleri hakkında rapor düzenlenmesi için dosya Mali Müşavir Seyit Say ile Haberleşme Uzmanı Erhan Nailoğlu'na tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır....
beş taksit bedelinin ödendiğinin bildirilmesine rağmen taksit tablosunda ödeme yapılmadığının yazması karşısında, çelişki giderilerek sanığın ödeme yapıp yapmadığı ve ödenen miktarın kurumun vergili ve cezasız zarar bedelini karşılayıp karşılamadığının araştırılmadığı anlaşılmakla, sanığa belirtilen bildirimin yapılması ve sonucuna göre hakkında düşme kararı verilip verilemeyeceğinin takdiri gerekirken, eksik işlem ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Ortaklığının ortakları olan davalılar davacı ile yapılan sözleşme karşılığı davacının 50.000,00 TL peşin ve 149.400,00 TL de taksit bedelini ödediğini kabul etmişlerdir ancak davalılar davaya cevaplarında davacının söz konusu taşınmazlardan 43 nolu dubleks daireyi dava dışı ...'a sattığını, bu nedenle bedel iadesi talep edemeyeceğini savunmuşlardır. ...tanık olarak dinlenmiş ve söz konusu daireyi davacı ile düzenledikleri adi yazılı sözleşme ile satın aldığını ve 230.000,00 TL'yi de davacıya ödediğini beyan etmiş, tapu kayıtlarının incelenmesinde de 43 nolu dairenin 08.06.2012 tarihinde ...'...
veya aylık eşit taksitler halinde olmak üzere 9 yılda tediye ederler ilk taksit sözleşmenin imzası tarihinden bir yıl sonra başlar denildiğini, Yine davalı ile imzalanan 10/03/2006 tarihli borçlanma sözleşmesinin 5. maddesinde de, “Hak Sahibi, gerek kamulaştırma doalayısı ile ileride ilgili dairece tediye olunacak tezyidi bedel farkından hissesine düşen ve bankaca hesabına borç yazılan parayı bankanın ihbarı üzerine ve bu sözleşme tarihinden bir yıl sonra başlamak üzere 9 yılda 9 eşit taksitler halinde ve birinci maddede yazılı taksit tutarları ile birlikte her ay ve gerekse bu sözleşme gereğince bankaca adına yapılacak hesabın borcuna yazılan her çeşit masraf ve ödemelerin hepsini kendisine haner verilmesinden sonra en çok vadesi ilk gelecek aylık taksit ile birlikte ve buna ek olarak bankaya ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder” denildiğini, sözleşmenin 13. maddesinde ise zamanında ödenmeyen taksitler için 6183 Sayılı Yasa Kanun hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiğini, davacının borçlanma...