Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü, Kocaalan Düzlüğü mevkii 89 numaralı bölmede 15/07/2013 günü meydana gelen orman yangını ile ilgili olarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi yetkilisi ... hakkında taksirle yangına neden olmak suçundan suç tutanağı tanzim edildiğini, yapılan soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildiğini ancak yangının Devlet Hava Meydanları İşletmesine ait elektrik hattından çıktığının sabit olduğunu belirterek meydana gelen yangın nedeniyle kurumun uğradığı maddi zararın tazminini istemiştir. Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak kendilerine kusur izafe edilemeyeceğinden bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davaya konu yangınla ilgili olarak alınan 12.05.2015 tarihli bilirkişi raporuyla; yangının Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 5 ve 10. maddelerinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle ihbar olunan ... Havalimanı Uluslararası Terminal İşletmeciliği ve Yatırım A.Ş.'ye ait özel trafodan çıktığının anlaşıldığı, davanın ......

    tespit edildiğini , Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda garanti süresi içerisindeki helikopter ve uçak ücretinin tazminat bedeline dahil edilmediğini , yangını söndürmek için davacı idare tarafından 395,25 TL işçilik prim gideri, 828,61 TL. akaryakıt gideri, 21.432,00 TL. arazöz gideri, 975,00 TL. dozer gideri, 330,33 TL. treyler giderinin dosya kapsamına uygun olduğunu , olayın özelliği, fiilin dikkatsizlik sonucu gerçekleşmiş olması, gerek davalı gerekse kanuni temsilcilerinin yangını söndürmek için çabalaması gözetilerek, davalının taksirle sebebiyet verdiği orman yangını için idarenin sarfettiği/uğradığı toplam 23.961,19 TL. tazminattan TBK'nun 51....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Katılan ... idaresi bir tazminat talebinde bulunmadığı gibi keşif sonucu tanzim edilen Orman Yüksek Mühendisi...'ın raporunda eski açma olduğundan tazminat ve ağaçlandırma gideri hesabının yapılmasına gerek olmadığının belirtilmesi karşısında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanık hakkında CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönler incelenmeksizin hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 22.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) 01/06/2005 tarihinden sonra açılan davalarda şahsi hak taleplerinin hükme bağlanamayacağı gözetilmeden ağaçlandırma gideri ve nisbi harç tayini, 2) 27/11/2006 tarihli iddianamede, sanığın işgal ve faydalanma suçu nedeniyle 6831 sayılı Orman Kanununun 93/1-4. maddeleri uyarınca cezalandırılması için dava açılmış bulunmasına, dosya kapsamından suça konu yerde kesinleşmiş orman tahdidi de bulunmadığının anlaşılmasına göre 6831 sayılı Kanununun 93/2. maddesi ile hüküm tesisi için ek iddianame düzenlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3) 5728 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun hükümleri yönünden bir değerlendirme yapılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı...

        gereken doğrudan zarara dair tazminat hesabı yapılmadığı ve engel adli sicil kaydı bulunmayan sanığın savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ettiği anlaşılmakla; Sanık hakkında hüküm kurulurken 114. maddeye göre ağaçlandırma gideri masrafları dikkate alınarak katılan kurumun maddi zararını denetim süresi boyunca eşit taksitler halinde ödemesi şartına bağlı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın şartı yerine getirmediğinin ihbarı üzerine ise hükmün açıkladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında ağaçlandırma giderinden oluşan dolaylı zararı ödemesi şartıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Eldeki davada ise; 26/12/2013 tarihli tutanakta belirtilen 9180 m2 lik alan yönünden ağaçlandırma gideri tazminatı talep edilmiş olup , ceza dosyasındaki 13/05/2013 tarihli orman bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere açma yapılan alanın 12.248 m2 olduğu yönündeki mütalaa de dikkate alındığında, davalının diri orman örtüsü kaldırdığı alanın 9180 m2 olarak kabul edilip bunun üzerinden ağaçlandırma gideri ve emval zararı hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık olmadığından davalının istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Öte yandan; kural olarak 6098 Sayılı TBK'nun 117/1 inci fıkrasına göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer....

          Davaya konu, orman alanında davalının açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı gibi, bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Ceza dosyasında, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda da, davaya konu yerin orman alanı olduğu ancak, orman ağacının kesilmediği belirlenmiştir. Şu halde dava konusu yerde açma yapmayan, herhangi bir ağaç kesmeyen, ancak işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştiren davalının, 6831 sayılı Kanun’un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez. Zira hayatiyetini kaybeden ağaç bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Oysaki, davalı yanında bulunan ve olay günü birlikte çalıştıkları diğer tüm tanıkların davalının da kendileri ile birlikte köy merkezine yemeğe birlikte gittiklerini, dönüşte yangını gördüklerini bildirdikleri, bu kişilerin beyanları dışında da yangının nasıl çıktığı hususunda başka bir delil ve bilgi olmadığı anlaşıldığına göre; orman dışı alanda çıkan ve davacı idare tarafından söndürülen yangının taksirle davalı tarafından çıkarıldığı hususu yasal delillerle ispatlanamadığından; ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı idare vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

            Davaya konu orman alanında davalının açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı gibi, bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Ceza dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu alınan raporda da, davaya konu yerin orman alanı olduğu ancak orman ağacı olan meşelerin kesilmediği belirlenmiştir. Şu halde dava konusu yerde açma yapmayan, herhangi bir ağaç kesmeyen, ancak işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştiren davalının, 6831 sayılı Kanun’un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez. Zira, davalı tarafından yakılan veya tahrip olunan bir orman sahası yoktur. Açıklanan nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Aynı kanunun 75. maddesinde orman yangınlarını önleme ve orman yangınları ile mücadele etme amacıyla orman idaresinin yerine getirilmesi gereken yükümlülükler belirtilmiş, 76/d maddesinde de ormanlara 4 km mesafede veya orman kanununun 31 ve 32. maddesi kapsamına giren (orman kenarı veya orman içi) köyleri hudutları içinde anız veya benzeri bitki örtüsü yakmak yasaklanmıştır. Bu düzenlemeler ışıgında orman idaresinin görevleri arasında orman yangınları ve muhtelif zararlara karşı ormanların korunması, gerekli tedbirlerin alınması bulunmaktadır. Davaya konu edilen olayda, yangının orman tahdit sınırları dışında meydana geldiği sabittir. Davacı orman idaresi, orman alanına yakın mesafedeki orman yangınını söndürmüştür. Yangını söndürmek için, araç kullanılmış, ayrıca işçi ve teknik eleman çalıştırmak suretiyle bir takım masraflar yapılmıştır. Davacının yaptığı bu masraflar ve köydeki vatandaşların yardımları ile yangın orman alanına sirayet etmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu