Noterliğinin 19.07.1988 tarih ve 10611 yevmiye nolu miras taksim sözleşmesi ile Ortak Muris ...'den intikal eden taşınmazların paylaşımına ilişkin sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin 6. maddesinde dava konusu 40 ve 70 parsellerin davacılara isabet ettiğinin kararlaştırıldığı ve taksim sözleşmesine ...'in bütün mirasçılarının katıldığı saptanmıştır. TMK.nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Yine TMK. nun 677. maddesine göre de, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda yapılan yazılı sözleşmeler geçerlidir. Bu halde, dava konusu 40 ve 70 parsel sayılı taşınmazlarda iştirak halindeki mülkiyetin 14.12.1998 tarihinde feshedilmesi ile paylı mülkiyete geçilmekle halen davalılar adına kayıtlı bulunan paylar terekeye dahil olmadığından (terekeden çıktığından) davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır....
Dava dilekçesinin içeriği ve yargılama aşamasındaki beyanlara göre dava TMK'nun 676 maddesinde düzenlenen miras taksim sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz 20.06.1978 tarihinde tapulama çalışmaları sonucunda ortak miras bırakan ... adına tescil edilmiş olup, ... 30.05.2008 tarihinde vefat etmiştir. TMK'nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesinin terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilmesi mümkün olup taşınmazın tapulu yerlerden olması halinde taksim sözleşmesinin geçerliliği bütün mirasçıların iştiraki ile yazılı olarak düzenlenmesine bağlıdır. Somut olayda davacının iddiasına dayanak oluşturan tarihsiz taksim sözleşmesinde mirasçılardan ... yer almadığından usulüne uygun bir taksimden bahsedilemez. . Öte yandan 1987 parsele ilişkin olarak davacı tarafından ...'...
Bu durumda, temyize konu karar gerçekte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ve 429/3. maddesi anlamında direnme kararı niteliğinde olmayıp, dosya arasına alınan tapu kayıtlarına diğer bir ifade ile yeni delile dayalı yeni bir hüküm niteliğindedir. Yapılan açıklamalardan sonra davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; TMK.nun 676/1-3. maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Sözleşmenin yazılı olmasına ilişkin şart, bir geçerlilik şartıdır. Somut uyuşmazlıkta, taraflar şifahi olarak taksim sözleşmesi yaptıklarını açıklamışlardır. O halde, taraflar arasında geçerli olarak yapılmış bir taksim sözleşmesinden bahsetmek mümkün değildir. Ne var ki, başlangıçta geçersiz olan ve usulüne uygun olarak düzenlenmeyen taksim sözleşmesinin iyi niyetle taraflarca yerine getirilmesi halinde başlangıçta geçersiz olan sözleşmeyi geçerli hale getirir....
Sözleşmede açıkça 676 ada 43 parsel 9091 m2 taşınmaz ile 676 ada 44 parsel 8460 m2 taşınmazlar davacılara bırakılmıştır. Mahkemenin gerekçe yaptığı İdari nitelikli imar uygulaması TMK 676. madde hükmüne göre taraflarca geçerli olarak yapılmış miras taksim sözleşmesini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki davalının da açıkça davayı kabul beyanı bulunmaktadır. O halde, mahkemece miras taksim sözleşmesi ve kabul beyanına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uymayan düşüncelerle usul ve yasaya aykırı şekilde yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir....
e düştüğünü açıklayarak, davalılar üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili mirasçılar arasında yazılı miras taksim sözleşmesi bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ortak miras bırakan ...'e ait olup 1997 yılında ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan sözlü taksim sözleşmesi ile 6554 ada 4 parsel 7 ve 9 nolu bağımsız bölümler davacılara özgülendiğinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, miras taksim sözleşmesi hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 676. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK.nun 676.maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın rızaen taksimine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın miras taksim sözleşmesinin uygulanması ve payların tapuya tescil edilmesi istemine ilişkin olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; davanın ortaklığın giderilmesi istemine değil tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu ve malvarlığı haklarına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
SONUÇ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilince, davalılar aleyhine miras taksim sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemli davanın yapılan yargılaması sonunda; davacı tarafın dayandığı 10/11/1983 tarihli miras taksim sözleşmesinin düzenlendiği tarihte, dava konusu 5023 ada 1 sayılı imar parselinin geldisi olan 746 ada 8 sayılı kadastro parselinin 1/6 payının davacı T1, 1/6 payının davalılar murisi Sami Er adına; kalan kısmının da 1/6'şar oranda dava dışı Fazile Ünal, Ethem Er, Hasan Er ve Hüseyin Er adına paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı olması nedeniyle, dava konusu taşınmazın miras taksim sözleşmesinin düzenlendiği tarihte tarafların ortak murisi Ümmügülsüm Er terekesine tabi olmadığı, bu nedenle TMK.nın 676. maddesinde düzenlenen mirasçılar arasındaki mülkiyet devrine imkan veren adi yazılı miras taksim sözleşmesine konu edilmesinin hukuken mümkün olmadığı; böyle bir taşınmazda paydaşlar arasındaki devir ve taksim işlemlerinin TMK., TBK....
Dava miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesi üzerine iş bu karar davacı tarafından istinafa konu edilmiş ise de, Türk Medeni Kanunu'nun 676. Maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nin 676. maddesinde öngörülen yazılı şekil, bir ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *miras taksim sözleşmesi (TMK. md. 676) nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli karaının 1/c maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008...
Davacılar murislerinden intikal eden 696 ada 6,7,9,12,57 ve 58 parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarının, miras payının devri sözleşmesinden ve ölünceye kadar bakma akdinin karşılığı olarak tapu iptali ve tescil davası açtığına göre muris ... mirasçılarından olan ...’ün davada taraf olarak yer alması gerektiği halde taraf olarak yer almadığı anlaşılmaktadır. Mirasçı ...’ün de davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği halde taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. 2. Kabule göre de, az yukarıda TMK’nin 676. maddesine ilişkin açıklamadan hareketle, davalıların savunma olarak getirdikleri 05.03.2011 tarihli protokolda tüm mirasçıların katılımı ile yapılmış bir taksim sözkonusu olmadığına göre geçerli bir miras taksim sözleşmesinin varlığını kabul mümkün değildir....