Muris kayıt maliki ..., 6.7.1984 tarihinde vefat etmiş olup, mirasçıları arasında 21.12.1996 tarihli 611 numaralı parsele ilişkin olarak taksim sözleşmesi yapılmış, bilahare davalı ... (...) 611 parseldeki 2000/16840 hissesini davacıya 11.3.2002 tarihli senetle satmıştır. 21.12.1996 tarihinde yapılan miras taksim sözleşmesi tüm mirasçıların iştirakiyle yapılmış olup, bu sözleşmeye itiraz vaki olmamıştır. TMK.nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Yine TMK. nun 677. maddesine göre de, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda yapılan yazılı sözleşmelerde geçerlidir. Bu anlamda davalının da katıldığı miras taksim sözleşmesiyle 16840 m2 yüzölçümlü taşınmazda taksim sözleşmesine ekli krokiye göre, davalıya 2000 m2 yer verildiği, davalının bilahare 2000/16840 payını davacıya sattığı anlaşılmaktadır....
Davalılar vekili, yapılan taksim ve harici satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığını, dolayısıyla geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savumuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanından kaldığı, muristen kalan taşınmazların daha önce tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıldığı, paylaşım doğrultusunda 20.10.2005 tarihinde taksim ve satış sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye göre davalıların yakın mirasbırakanı ... adına kayıtlı payın davacıya devredilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... parselde ... adına kayıtlı 1/5 payın iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmaza ilişkin yapılan harici taksim ve satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Dava dilekçesinin içeriği ve sözleşmenin kapsamına göre; anlaşma senedi başlıklı 18.06.1976 tarihli sözleşme TMK'nun 676. maddesinde düzenlenen miras payının devri niteliğinde bulunmayıp aynı yasanın 677. maddesi kapsamında terekenin taksimine ilişkin bulunmaktadır. TMK nun 677. maddesine göre miras taksim sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların bizzat veya yetkili vekilleri tarafından taksim sözleşmesini imzalamaları ile mümkündür. Somut olayda 18.06.1976 tarihinde vefat eden ortak murise ait veraset belgesi ve nüfus kaydının incelenmesinde davacıların dayandığı sözleşmenin düzenlendiği tarihte hayatta bulunan tarafların annesi ....'nin sözleşmeye taraf olmadığı saptanmıştır. Hal böyle iken geçersiz sözleşmeye dayalı olarak hak iddia etmek mümkün olmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken hukuki yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 1.Davacılar murislerinden intikal eden taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığına göre tüm mirasçıların davada taraf olarak yer alması gerekir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, mirasçılarından ...’un taksim sözleşmesinden sonra ancak dava tarihinden önce vefat ettiği, mirasçılarından ...’un ise davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece ...’un davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası ile ilgili karar verilmesi gerektiği halde taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. 2. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nin 676. maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır....
Köyü 313, 902, 909, 1671, 1352 ve 1669 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı ... adına kayıtlı olan ¼ payın iptaliyle ... mirasçıları adına payları oranında tesciline, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine; davalı ... vekilince hüküm temyiz edilmiştir.Dava, muristen intikal ve miras taksim sözleşmesi hukuksal sebeplerine dayalı olarak MK.nun 676.maddesine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali tescil davasıdır. Dosya arasında bulunan veraset ilamlarına göre tarafların kök murisi ...’ün 26.07.1973 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak eşi ... ve çocukları ..., ... (...), ... (...) ve ... (...), davalıların yakın murisi Nazire Demir’in 10.03.1993 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak çocukları ..., ... ve ... (...), davacıların yakın murisi ...’ün 27.06.2005 tarihinde vefatıyla geriye mirasçı olarak ..., ... (...), ..., ... (...) ve ... kalmıştır....
Mahkemece önceki kararda, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizce, taksim sözleşmesinin geçerli olup olmadığının mahkemece yeterince araştırılmadığı, eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulduğuna işaret edilerek bozma sevk edilmiş, mahkemece bu kez, harici miras taksim sözleşmesine itibar edilerek davanın kabulüne ve 2076 ada (eski 510 ada) 137 parselde iki nolu mesken niteliğiyle ... adına kayıtlı bulunan 4 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, ... adına kayıtlı ... plakalı 1990 model ... marka ... motor, ... şase nolu otomobilin, trafik kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı vekilinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteği takdiren reddedilmiştir. Dava; TMK'nun 676. maddesi uyarınca taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesi üzerine iş bu karar davalılar tarafından istinafa konu edilmiş ise de, Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nın 676. maddesinde öngörülen yazılı şekil, bir ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur....
nin dosya arasında mevcut mirasçılık belgesine göre mirasçılarının ve tapu sicilindeki pay maliklerinin tümünün belgede imzaları bulunmadığından az yukarıda zikredilen TMK 'nun 676. maddesine göre geçerli olarak yapılmış bir taksim sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. Kaldı ki, 848 parsel sayılı taşınmazın bahsi geçen protokolün düzenlendiği tarihte paylı mülkiyet hükümlerine göre taraflar adına kayıtlı olduğu ve mirasbırakanın terekesinden çıktığı bu nedenle payın temlikinin resmi şekilde yapılması (TMK.m.706, 6098S. TBK.m 237) gerekeceğinden haricen taksimi de mümkün değildir. Somut olaya gelince, her dava, açıldığı tarihteki koşullara tabi olup, açıldığı tarihteki delillere göre tartışılıp değerlendirilmesi gerekeceğinden, davacı vekilinin açık beyanında da anlaşılacağı üzere taksim ya da harici satış hakkında yazılı belge bulunmayan taşınmazlar hakkında davanın reddine karar verilmesi gereklidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Miras Taksim Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Akhisar 2....
Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır (TMK m. 676). Paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için paylaşma konusu şeyin mirasbırakana ait olması gerekir. Paylaşma sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olması ve bütün mirasçıların katılması zorunludur. Bütün mirasçıların katılmadığı paylaşma sözleşmeleri geçersizdir. Somut olayda; mahkemece; dava konusu taşınmazın rızai taksim sonucu davacıya bırakıldığı davacının da üzerine iyiniyetli olarak bağ omcaları diktiği, bağ omcalarının değerinin arazinin değerinden yüksek olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmişse de; dosya kapsamında mirasçılar arasında dava konusu taşınmazın rızaen taksim edildiğine ilişkin yazılı bir taksim sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....