ın aynı gün 04/08/1974 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacı ve davalıların kaldığı, mirasçılar arasında 16.04.1982 tarihinde miras taksim sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeye tüm mirasçıların katıldığı, sözleşmede 21 numaralı bağımsız bölüm ile 65 parsel sayılı taşınmazın davacı ...'a isabet ettiğinin yazılı olduğu, miras taksim sözleşmesinde, davacı ...'ın kendi adına asaleten çocukları Günay ve Yadigara velayeten imza attığı anlaşılmaktadır. TMK 676 ncı ve 677 nci maddelerine göre; elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda elbirliği maliklerinin, yazılı olması koşulu ile miras taksim sözleşmesi veya pay devri sözleşmesi yapmaları mümkündür, bu maddeye göre sözleşmenin yazılı yapılması geçerlilik şartıdır. Somut olayda, mirasçılar arasında yapılmış yazılı bir taksim sözleşmesinin varlığı ve tüm mirasçıların dava konusu sözleşmeye katıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur....
Dava, terditli olarak açılan TMK’nin 676. maddesinde düzenlenen mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, bu olmadığı takdirde muhdesat tespiti ve muhdesatlar için emek bedeli tahsiline ilişkindir. TMK'nin 676. maddesinde düzenlenen paylaşma sözleşmesine göre “Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapılacak paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar paylaşma sözleşmesi ile mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edilebilir. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” Öncelikle, şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır....
Dairenin 2.7.2009 tarihli ilamında kısaca “…dava konusu taşınmazların 1987 yılında ölen ortak miras bırakan ...’den kaldığı, 05.02.1989 tarihli taksim sözleşmesinde mirasçılardan ...’in imzası bulunmadığı, taksim sözleşmesini o tarihte reşit olan 01.10.1969 doğumlu ... adına annesinin velayeten imzalamasının geçerli olmadığı ve taksim sözleşmesinin TMK.nun 676. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak düzenlenmediği…” gerekçesi ile onama sevk edilmiş ise de taksim sözleşmesinde imzası olmayan reşit mirasçılardan ...’in 3.1.1989 tarihli yazılı belgede annesi ...’e diğer mirasçılarla adına anlaşma yapmaya, miras taksim sözleşmesi yapıp imza etmeye ve temsile yetki ve muvafakat verdiği anlaşılmaktadır....’nın annesi ...’ye verdiği imza ve temsile ilişkin yetki ve muvafakat geçerli olup, 5.2.1989 tarihli taksim sözleşmesinde ...’nın imzası yok ise de kendisini temsile yetkili annesi ...’nin imzası bulunduğuna göre diğer tüm mirasçıların imzalarını da içeren taksim sözleşmesinin geçerli olduğunun...
Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlarda payın temlikinin resmi şekilde tapu memuru önünde yapılması (TMK mad.706, 6098 S. TBK mad. 237) gereklidir. TMK'nin 676. maddesi uyarınca miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Somut uyuşmazlık incelendiğinde, dava konusu taşınmazların tapulama yoluyla 1972 yılında muris Osman adına tapuda tescil edildiği, Osman'ın 1985 yılında vefat ettiği ve geriye dört çocuğu davacılar ile eşi (davalıların murisi) Ayşe'nin mirasçı olarak kaldıkları anlaşılmaktadır....
Dosya arasındaki veraset ilamlarına göre Süleyman Selvi 24.10.1992 tarihinde, Selvi Selvi ise 29.06.1998 tarihinde vefat etmiş, davacı taraf ise 1136 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihi olan 09.08.1967 tarihinden ve 114 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihi olan 24.05.1995 tarihinden sonra 21.10.1999 tarihli taksim sözleşmesi ile murislerinden intikal eden bir kısım taşınmazlarını taksim ettiklerini iddia etmiş olduğuna göre, tespit tarihinden önceki sebepler yönünden 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin tespit tarihinden sonra yapılan miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davasında uygulanma olanağı bulunmamaktadır. TMK.nun 676/son maddesine göre paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır....
Mahkemece, davacı tarafından açılan alacak ve tapu iptali tescil davasının ayrı ayrı esastan reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/11 esas 2019/79 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava, TMK'nin 676.maddesi kapsamında miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 676. Maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur....
Taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada taşınmazlar tapuda kayıtlı olup tüm mirasçıların katılımı ve onayı üzerine terekeye dahil taşınmazlar taksim edilmiştir. TMK.nun 676.maddesine göre, paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Dayanılan taksim sözleşmesi tüm mirasçıların katılımı ile yazılı olarak düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Temyiz incelemesi İkinci Hukuk Dairesi tarafından yapılmakta olan TMK.nun 676, 677,678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil davaları ile TMK.nun 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarının temyiz incelemesinin 01.03.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 07.03.2008 tarih ve 6 sayılı Başkanlar Kurulu kararı ile Sekizinci Hukuk Dairesince yapılacağına karar verilmiştir. Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, taksim sözleşmesinin iptaline ilişkin olduğuna göre temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize Yüksek Yargıtay (2.)...
TMK'nin 676 ve devamı maddelerine göre, mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesinin tüm mirasçıların katılımı ile ve yazılı şekilde olması gerekir. Tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlarla ilgili taksimin yazılı şekilde yapılması gerekmektedir. Açıklanan bu şekil geçerlilik koşulu olup geçersiz bir taksime dayalı olarak istekte bulunulması da mümkün değildir. Davacının sunduğu “Tarlaların Pay Edilişi” başlıklı belgelerin, TMK m. 678 anlamında murisin ve mirasçıların birlikte imza altına aldığı bir sözleşme ya da tereke açıldıktan sonra taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme niteliğinde olmadığı açıktır. Hal böyle olunca, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Dava; miras taksim, TMK 713/1-2 hükümleri ile haricen satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. 1)Dava konusu 350,529,533,857,1230,1346,1433,1446,2079,2177,2181,2199,3338, 706 ve 1450 parseller 11.05.1965 tarihinde tapulama yoluyla tespit ve tescil edilmiştir. Davacıların kadastro tespiti öncesine ilişkin iptal ve tescil istekleri yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle red kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Anılan parsellere ve paylara ilişkin kadastro sonrası TMK 713/2 maddesindeki ölüm, aynı Kanunun 676 ve 677 maddesindeki harici taksim ve pay satışına ilişkin iptal tescil isteğine gelince; iptal ve tescili istenen ¼ 'er pay malikleri ... davacıların miras bırakanı olup, davalı ... da aynı miras bırakanın mirasçısıdır....