TAPU İPTALİ VE TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 676 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 611 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 288 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 290 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 293 ] "İçtihat Metni" Dava, hata hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 1179 parsel sayılı taşınmazın mirasçılar arasında yapılan rızai ve fiili taksim neticesinde 07.08.2009 tarihli akitle ¼ ¼ payının diğer payı ile birlikte tevhidi suretiyle davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, “TMK. nun 676/3. maddesi gereğince, paylaşma sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiğini, olayda bu durumun söz konusu olmadığını, anılan madde hükmünün emredici nitelikte bulunduğunu gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine” karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, davacının dayandığı hukuki sebep göz ardı edilerek TMK.nun 676/3. maddesi gereğince, paylaşımın resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....
TMKnun 676. maddesinde; mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesinin mirasçıları bağlayacağı, paylaşma sözleşmesiyle mirasçıların, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini kabul edebilecekleri ve paylaşma sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu açıklanmıştır. 4721 s. TMK'nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Tapulu taşınmazdaki gerek pay devri gerek miras taksim sözleşmesinin 4721 s. TMK'nun 676. ve 677. maddelerine göre yazılı olması geçerlilik şartı olup, sözleşmenin tüm mirasçılar tarafından bizzat veya yetkili vekilleri tarafından imzalanması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Temyiz incelemesi İkinci Hukuk Dairesi tarafından yapılmakta olan TMK.nun 676, 677, 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil davaları ile TMK.nun 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının temyiz incelemesinin 01.03.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 07.03.2008 tarih ve 6 sayılı Başkanlar Kurulu kararı ile Sekizinci Hukuk Dairesince yapılacağına karar verilmiştir. Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, taksim sözleşmesinin iptaline ilişkin olduğuna göre temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek Yargıtay 2.Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 06.10.2009 tarih 2009/14476 Esas, 2009/16719 Karar sayılı ilamıyla gönderildiğinden Dairemizle 2....
Mahkemece; "Dava, tarafların miras bırakanının ölümü üzerine TMK'nın 676. maddesi gereğince aralarında noterde yaptıkları düzenleme şeklindeki miras taksim sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK’nın 676. maddesinde; mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesinin mirasçıları bağlayacağı, paylaşma sözleşmesiyle mirasçıların, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini kabul edebilecekleri ve paylaşma sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu açıklanmıştır. 4721 sayılı TMK'nın 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2021/273 ESAS, 2022/195 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (TMK 676 Taksim Sözleşmesine Dayalı) KARAR : Ordu 1....
Bu durumda, bahsi geçen taksim sözleşmesinin; dava konusu taşınmazda intikal işleminin gerçekleştirildiği tarih olan 09.11.2012 tarihinden önce ya da sonra yapılmış olması durumları değerlendirildiğinde gerçersiz olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan olgular karşısında; davacının dayandığı miras taksim sözleşmesinin TMK'nun 676. ve 706 maddeleri ile 6098 saylı TBK'nun 237. maddeleri uyarınca geçersiz olduğudan ve miras taksim sözleşmesi hükmünde bulunmadığından, Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
İlk derece mahkemesi tarafından tanık beyanlarına istinaden davacının miras taksim sözleşmesine dayalı davasının kabulüne karar verilmiş ise de, Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras malları için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nın 676. maddesinde öngörülen yazılı şekil, bir ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur....
TMK. nun 676 maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Sözleşmenin yazılı olmasına ilişkin şart, bir ispat şekli değil geçerlilik şartıdır....
Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır (TMK m. 676). Öncelikle, şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır. Bir başka ifadeyle, tüm mirasçıların veya temsilcilerinin bir araya gelerek taşınmazları paylaşıp herbirinin kendi payına düşeni aldığı ve diğer mirasçıların paylarına düşenler bakımından da karşılıklı olarak vazgeçtikleri açık ve kesin şekilde belirlenmedikçe taksimin sabit olduğu kabul edilemez. İşte bunun içindir ki, gerek Türk Medeni Kanununun 676/2. maddesi hükmünde ve gerekse 10.12.1952 tarihli ve 2/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında taksim sözleşmesinin tüm mirasçıların katılımı ve yazılı olması taksimin geçerliliği için yeterli kabul edilmiştir....