Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(eldeki dosya davacısı) ve ...’e karşı dava tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve Mahkemece, malikler arasında yapılan 08.05.1973 tarihli miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğu, ...’in bu sözleşmeye dayalı olarak zilyetliğine geçen taşınmazın bir bölümünü de noter satış vaadi sözleşmesi ile davacıya sattığı, satın alanın zilyetliği de devraldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ve davacı tarafından satın alınan bölümler üzerinde tüm maliklerin payları iptal edilerek satın alan adına tesciline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği, söz konusu bu ilamın miras taksim sözleşmesiyle zilyetliğin devralındığı noktasında kesin hüküm niteliğinde bulunmasa da güçlü delil niteliğinde bulunduğu ve davalı tarafça aksi yönde daha güçlü bir delil ileri sürülmediği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan ...'ın 1985 yılında vefat ettiğini, murisin vefatından sonra mirasçıların fiili taksim yaparak o tarihten beri herkesin kendi yerini kullandığını, kendisine 104 parsel sayılı taşınmazın isabet ettiğini ve tapuda buna göre işlem yapıldığını, 2007 yılının temmuz ayında kredisi başvurusu sırasında yanlışlığı farkettiğini, taksimat işlemini davalı ...'nin eşinin yaptığını, ilkokul mezunu olması ve birden fazla tapuya sahip bulunması nedeniyle hatayı farketmediğini ileri sürerek, 104 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur. Davalılar, taksim üzerinden 9 yıl geçtiğini, hata olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava; Davacı, mirasbırakan babası ...'ın ölümü ile tüm mirasçıların taksim sözleşmesi yaptıklarını, 776 parsel sayılı taşınmazda dava dışı mirasçı kardeşleri ..., ... ve ...'ın 1/6'şar paylarını satın alarak payının 4/6'ya yükseldiğini, davalı kardeşi İbrahim'in ise sadece dava dışı kardeşleri ...'in payını satın altığını, bu nedenle 2/6 paya sahip olması gerektiğini, tapuda işlem yapılırken hatalı olarak davalı ile 1/2'şer pay olarak işlem yapıldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile 4/6 pay olarak adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taksim sözleşmesine göre tapuda işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafça süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

        Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır (TMK m. 676). madde hükmünden de açıkça anlaşıldığı üzere elbirliği mülkiyetine konu mallarda ortaklar paylaşma sözleşmesi (miras taksim sözleşmesi) yapmış iseler bu sözleşmeyle elbirliği haline son vermiş olduklarından artık ortaklığın giderilmesi davası açamazlar. Mirasçıların aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi kendilerini bağlar. Paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için paylaşma konusu şeyin mirasbırakana ait olması gerekir. Paylaşma sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olması ve bütün mirasçıların katılması zorunludur. Bütün mirasçıların katılmadığı paylaşma sözleşmeleri geçersizdir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/300 E.-2018/776 K.)...

        ın, davayı kabul etmesine ve iddialarını doğrulamasına rağmen, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, tapu memuru önünde tüm mirasçıların imzaladığı resmi senedin taksim sözleşmesi niteliğinde olduğunu, tapu memuru huzurunda, herkesin anlaşmaya dayalı olarak taşınmazlarını aldığını, sadece müvekkiline düşen dava konusu yerin tapu kaydındaki isim hatası nedeniyle müvekkiline devrinin yapılamadığını, bu zamana kadar mirasçılardan biri tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılmadığını, bu hususun da iddialarını doğrular nitelikte olduğunu, davalarının ispatlanmasına rağmen reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapuda düzenlenen taksim sözleşmesinin dava konusu taşınmazı kapsamadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin yazılı taksim sözleşmesi sunulmadığını, davalı ...'ın son duruşmadaki beyanında davalı ...'...

          Mahallesinde bulunan ve tapuda 255 ada 51 parselde kayıtlı taşınmazda davalılar ..., ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar ..., ... ve ... adlarına eşit olarak tesciline karar verilmesi üzerine; karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesine dayalı mülkiyet aktarımına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Öncelikle, şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır. Bir başka ifadeyle, tüm mirasçıların veya temsilcilerinin bir araya gelerek taşınmazları paylaşıp herbirinin kendi payına düşeni aldığı ve diğer mirasçıların paylarına düşenler bakımından da karşılıklı olarak vazgeçtikleri açık ve kesin şekilde belirlenmedikçe taksimin sabit olduğu kabul edilemez....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *Türk Medeni Kanununun 676. maddesine dayalı miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/c maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.06.2008...

              Mahkeme, taraflar arasında aynı taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davası devam ederken taksim senedine dayalı açılmış tapu iptal tescil davası için davacıların hukuki yararının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Ortaklığın giderilmesi davasında, paydaşlar arasında geçerli taksim sözleşmesi yapılmış olması halinde davanın hukuki yarar bulunmadığından reddedilmesi gerekmektedir. İşbu dava ise, taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil talebine ilişkindir. Mahkemece yapılacak iş, geçerli taksim sözleşmesinin olduğunun tespiti halinde sözleşmeye dayalı cebri tescil hükmü kurmaktan ibarettir. Yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                Dayanılan miras taksim sözleşmesi noterlikte 1958 yılında yapılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu bir tasfiye kanunudur. 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak hak iddialarının kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra ileri sürülemeyeceği belirtilmiştir. Dava, ... tarihinde açıldığına ve ... yılında yapılan miras taksim -//- sözleşmesine dayanıldığına, yapılan bağış işlemi de bu miras taksim sözleşmesinin hüküm ifade etmesine bağlı olduğuna göre, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçirildiğinden davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre davada öncelikli istek TMK.' nun 557.maddesine dayalı olarak noterden yapılan mirastan feragat sözleşmesinin iptali ve buna bağlı tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece sözleşme değerlendirilerek davanın reddine dair verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu