Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça harca esas değer 10.179,16 TL gösterilerek, davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti, tespitten sonra takibin durdurulması, hükmün kesinleşmesinden sonra takibin iptali talep edilmiş, mahkemece davacının ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/3116 sayılı dosyasında davalı ... Hesabına borçlu olmadığının tespitine, diğer davalı ...'e açılan davanın reddine, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine hükmedilmiş, davalı ...’nın temyizi üzerine Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilam tarihi dikkate alındığında, davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE, tashihi karar peşin harcın karar düzeltme isteyen davacıya geri verilmesine 13/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Borçlu icra takibinden önce veya takipten sonra borçlu olmadığının tespiti için genel mahkemede menfî tespit davası açabilir. Borçlunun menfî tespit davası açması ve davanın lehine sonuçlanarak kabulüne karar verilmesi halinde mahkeme, borçluyu menfî tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğu kanısına varırsa, borçlunun talebi üzerine, borçlunun menfî tespit davası nedeniyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verir; bu zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz (İİK m.72/5, c. 3 ve 4). Yukarıda anılan maddenin (m.72) beşinci fıkrası hükmüne göre, bu dava sonucunda borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız olması yeterli olmayıp, alacaklının da kötü niyetli olması zorunludur....

      Öte yandan iş bu davada uyuşmazlığın çözümünde öncelikle davacının icra takip tarihi itibariyle iddiasında haklı olup olmadığının tespiti gerekir. Mahkemece davalının takip tarihi itibariyle alacağın muaccel olmadığı yönündeki savunmasına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadan, salt davacı defter kayıtlarına göre davacının alacaklı olduğunun tespiti de isabetsizdir. Davacının icra takip tarihi itibariyle alacak iddiasında haklı olduğunun tespiti halinde ise, takipten sonra davadan önce yapılan kısmi ödeme yönünden davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı, ancak takipten sonraki ödeme tarihi itibariyle icra dosyası kapak hesabına göre davacının alacaklı olduğu tutarın tespiti ile TBK 100.m. uyarınca ödemenin öncelikle ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ve icra dosyası ferilerinden düşülerek ödeme tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu tutarın tespiti ile buna göre hüküm kurulması gerekir....

        - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak başlatmış olduğu icra takibinden taşınmazlara haciz işlemi yapılması üzerine haberdar olduklarını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının takipten daha önceden haberdar olduğunu, hatta icra hukuk mahkemesine itiraz ettiğini, ancak duruşmaya gelmediğinden dosyanın işlemden kaldırıldığını, icra takibinin kesinleşmesinden 1 yıl sonra açılan işbu davanın zamanaşımına uğradığını, senetteki imzanın da davacıya ait olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2011/15 esas sayılı dosyaları ile borçlu olmadığının tespiti ile davacı ... yönünden icra takiplerinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı eldeki dava ile, ölen oğluna ilişkin mirası reddettiği halde davalı banka tarafından hakkında yürütülen icra takip dosyaları nedeni ile borçlu olmadığının tespitini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile belirtilen takip dosyalarının iptaline karar verildiği anlaşılmış ise de, gerek davalı beyanları gerekse incelenen icra takip dosyaları içeriğine göre, davalının ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/93 esas sayılı dosyası ile ... Müdürlüğü'nün 2011/15 esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip dosyasında, 10.05.2011 tarihli dilekçesi ile davacı hakkındaki takipten feragat ettiği anlaşılmaktadır....

            E sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını; müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığını, dilekçede ayrıntılı olarak açıkladığı alacak kalemlerinden dolayı ileride arttırılmak üzere şimdilik toplam 12.607.840,35 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği diğer nedenlerle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, şimdilik 12.607.840,35 TL'nin davalıdan tahsiline, taraflar arasındaki 17/03/2017 tarihli sözleşmenin feshine, işbu davanın ... ATM'nin ... E sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesinden kaynaklı davacının davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile taraflar arasındaki 17/03/2017 tarihli sözleşmenin feshine ve davacının sözleşmeden kaynaklı alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. .... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait ......

              Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur."...

                E. sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini ve bu çerçevede haklarındaki takibin durmasına neden olduğunu, davalı borçlu/kefil tarafından yapılan itiraz ile müvekkili bankaya olan ve takip talebinde belirtilen tüm borca itiraz edildiğini, davalı borçlunun itirazının kötüniyetli olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan iptali gerektiğini beyanla, davalının haksız ve hukuka aykırı tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında davalı yan tarafından ------ sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin müvekkiline----- tarihinde tebliğ edildiği, takibe dayanak senet sureti incelendiğinde, müvekkilinin şirket kaşesi üzerine imza attığı, açıkta imzasının bulunmadığı görüleceği,i iş bu senetten kaynaklı olarak müvekkilinin şahsı için icra takibi hukuken açılamayacağından, haksız takibin iptali için ------ sayılı dosyası ile takibin iptali davası açıldığı, İcra mahkemesinin takibin iptali ile alakalı vereceği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden, müvekkilinin-----sayılı dosyasından ve takibe dayanak senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti için huzurdaki davayı açmak gereği hasıl olduğundan bahisle müvekkiliin -----dosyasından ve takibe dayanak senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet...

                    arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinde müzayaka halinde borçlu şirketin lehine müteselsil kefil olduğunu ve şirket adına banka lehine 4.500.000.000.TL.'lik ipotek tesis edildiğini, bankanın hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile hemde haciz yolu ile icra takibi yaptığını, müvekkilinin imzanın bulunduğu bölümünde kefalet limiti yazılı olmadığı için kefaletin geçersiz olduğunu bu nedenle kefaletten dolayı başlatılan takibin iptali gerektiğini bir an için kefalet geçerli olsa bile kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçları ile sorumlu olacağını, müvekkilinin takipten öncede temerrüde düşürülmediğini talep edilen faizin de yasal olmadığını belirterek borçlu olmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu