Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş., davanın 30/06/2014 tarihinde açılan menfi tespit davası olduğu, davacının....İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasında 10/05/2021 tarih 14.600 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ettiği, 08/02/2016 tarihli karar ile davanın kabulü ile davacının takip dosyası yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, hükmün 13/04/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkememizin ... esas sayılı dosyası dosyamız içerisine alınarak incelendiğinde; davacının ..., davalının Müflis ... Orm.Ür.ve Malz.San .Tic.Ltd.Şti.iflas idaresi....İcra Dairesi ..., davanın 30/06/2014 tarihinde açılan Menfi tespit davası olduğu, ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasında ... A.Ş. ......

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının aynı faturalara dayalı olarak daha önce de davalı aleyhine takibe geçtiği, itiraz üzerine takibin durduğu, daha sonra davacının aynı faturalara dayalı olarak bu davanın konusu olan takibe geçtiği, takibin mükerrer olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu takip Alanya 2. İcra Müdürlüğünün 2003/ 5917 sayılı dosyası ile ... Emlak Turizm İnşaat Ltd. Şti. hakkında yapılmıştır. Davacı bu takipten önce ise Alanya 1. İcra Müdürlüğünün 2003/4840 sayılı dosyası ile ... Emlak Turizm İnşaat A.Ş. hakkında takibe geçmiştir. Her iki dosyada borçlu olarak gösterilen şirketlerin unvan ve nitelikleri farklı olduğundan mükerrer takipten söz edilemez. Mahkemece açıklanan yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

      . - 2020/470 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, davalı tarafından, davacılar aleyhine Elmalı İcra Müdürlüğü’nün 2015/341 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibin dayanağı bononun vade kısmında yer alan “20/02/2011” ibaresinin “20/02/2012” olarak tahrif edildiğinin, Elmalı İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/28 E. sayılı dosyasından yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, takip tarihi itibariyle bono gerçek vadesine göre zamanaşımına uğradığından, söz konusu takip nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, itiraz tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tasnifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun itirazının İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki evreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....

          İcra Dairesi'nin 2018/39787 sayıla dosyasından kaynaklı borçlu olmadığının tesbitini, haciz baskısı altında davacıdan yapılan tahsilatların 26.03.2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte istirdadını, takipte kötü niyetli olan davalının %20'den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,dava dışı Vahit Yazıcı ile imzalanan satım sözleşmesi ile üzerine düşen edimi yerine getirerek sözleşmeye konu ürünlerin teslim edildiğini, borçlular tarafından ödeme yapılmadığından İstanbul 11....

          Davacı da eldeki dava ile aleyhine yapılan bu takip nedeni ile borçlu olmadığının tesbitini talep etmiştir. Mahkemenin hükme dayanak aldığı bilirkişi raporunda, davalı avukatın 3.633 TL. akdi vekalet ücreti, 17.513 TL. karşı yan vekalet ücreti ile 5.705 TL. aylık danışmanlık ücretini talebe hakkı olduğu açıklanmış ve mahkemece de, davacının davalıya vekalet ilişkisi nedeni ile borçlu olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği dolayısıyla koşulları oluşmayan davanın reddine karar verildiği açıklanmıştır. Davacının talebi, aleyhine yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbiti olup, mahkemece yapılacak ...; davacının vekalet ilişkisinden dolayı ne kadar borçlu olduğunun belirlenerek, borçlu olduğu ya da borçlu olmadığı tutarların ayrı ayrı hesaplanarak bu tutarların hükümde açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir....

            tespitine yönelik iş bu davayı açtığı, davalı şirketin davaya cevap vermediği, mahkememizin ticari defterlerin incelenmesine ilişkin ihtaratlı ara kararına rağmen ticari defter ve dayanaklarını bilirkişi incelemesine sunmadığı, davacı şirketin ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede davaya konu ----- kadar borçlu olmadığı, takip tarihinden önce ---- tarihinde borcun ödendiğinin tespit edildiği, davacı şirketin defterlerinin kendisi lehine delil teşkil ettiği, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının--- sayılı dosyasında yürütülen takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 02.02.2010 Nosu : 58-117 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin tarım ürünleri ticareti ile iştigal ettiğini, davalıya meyve ve sebze sattığını, davalının borcun bir kısmını ödediğini, ancak takibe konu faturalardan kaynaklı bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün .../... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafça faturadan kaynaklı alacak için genel haciz yolu ile takip başlatıldığı ve borçlu davalı şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibin itirazsız kesinleştiği, borçlu tarafından ödeme de yapılmadığı görülmektedir. 2004 Sayılı İİK'nın 155.maddesi uyarınca Borçlu iflas yolu ile takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur. 156.madde uyarınca da Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı firmadan cari hesaptan kaynaklı alacağının olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı yanca süresinde 31.03.2010 tarihinde borca itiraz edildikten sonra 21.04.2010 tarihinde müvekkili şirket hesabına asıl alacağın bir kısmının ödendiğini, takipten sonra ödenen kısma tekabül eden icra vekalet ücreti, masrafları ile harçları yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu